İstanbul Aydın Üniversitesi Batı Araştırmaları Merkezi bünyesindeki düşünce kuruluşu Batı Platformu'na konuk olan AK Parti İstanbul Milletvekili, Gençlik ve Spor Eski Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye'nin AB ve Avrupa ile olan ilişkilerinin 'ast üst ilişkisi' veya 'üstünlüğe dayalı bir ilişki' şeklinde değil, karşılıklı eşit etkileşime dayalı, 'göz hizasında' bir süreç geçirmesi gerektiğini, günümüzde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında Türkiye'ye ve AK Parti'ye yöneltilen saldırıların da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu 'göz hizasında ilişki' çabasından doğduğunu ifade etti.
'Avrupa'da entegrasyon abesle iştigaldir'
Batı Platformu'nun 'Avrupa'nın Türkiye Algısı' konulu toplantısında konuşan ve halen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Delegasyonu Başkanlığı görevini de yürüten Kılıç, kamuoyunda 'Avrupa Birliği eşittir Avrupa' şeklinde yanlış bir algı olduğunu ifade ederek 'Oysa Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nden önce de vardı. AB'den çok daha önce kurulmuştur' ifadelerini kullandı. Avrupa siyasi kamuoyunda entegrasyondan konuşmanın 'abesle iştigal' olduğunu belirten Kılıç, 'AB ve Avrupa'nın tek gerçeği vardır, o da asimilasyondur. Dolayısıyla 50 yıldan fazla Avrupa'da yaşayan, Avrupa'nın bir parçası olur' diye konuştu.
'Avrupa'nın tarihi Türklerden bağımsız düşünülemez'
Avrupa'nın siyasi tarihinin Türkiye'den ve Türklerden bağımsız düşünülemeyeceğini kaydeden Kılıç, 'Türkler, Osmanlı'dan, hatta Selçuklu'dan beri Avrupa'nın da Afrika'nın da bir parçasıdır. Dünyanın her yerinde Türk izini bulabilirsiniz. Bu bir vakıadır. Öte yandan Avrupa coğrafi olduğu kadar fikri de bir gerçekliktir. Hatta başta ABD olmak üzere Japonya ve Latin Amerika gibi bölgeleri de bu fikri gerçeklik içinde değerlendirebiliriz' ifadelerini kullandı.
'Avrupa'da ırkçılık zirvede'
AB'nin geçirdiği tarihsel süreç içinde günümüzde çok ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunun altını çizen Kılıç, 'Bugün Avrupa'da popülizmin veya yabancı düşmanlığının yükseldiği yönünde bir düşünce var. Avrupa'da yükselen yabancı düşmanlığı veya popülizm değil, düpedüz ırkçılıktır. Irkçılık da Avrupa'da yükselişe geçmiş bir olgu değildir, tamamen yükselmiştir. Avrupa'ya bugün hakim olan düşünce, ırkçılıktır. Irkçılığın neden olduğu hadiselerin nasıl sonuçlandığı da 2'nci Dünya Savaşı'ndan dolayı herkesin malumudur' dedi.
Egemen Bağış: 'Algıyı yönetmek güç'
Toplantıda söz alan Avrupa Birliği Eski Bakanı ve İAÜ Batı Araştırmaları Merkezi Başkanı Egemen Bağış, ırkçılığın sadece Avrupa'da değil, tüm dünyada yükseldiğini ifade ederek, 'Böyle zor bir dönemde Türkiye'nin de Avrupa'nın da algısını yönetebilmek hiç kolay bir iş değil. Bu arada bize Batı değerleri adına insan hakları dersi vermek isteyen hiçbir ülkesinin meclis binasının, kendi ordusunun içine sızmış teröristler tarafından bombalanmadığını da hatırlatmak isterim. İstanbul Aydın Üniversitesi bu konuda her türlü çalışmayı ortaya koyuyor. Söz gelimi 24 Nisan 2015'te, sözde Ermeni soykırımının 100'üncü yılında İAÜ'nün yaptıklarını tüm üniversiteler yapmış olsaydı, bugün bu konuda her şey farklı olurdu' diye konuştu.
Dr. Mustafa Aydın: 'Eğitim de 'Göz hizasında' olmalı'
Türkiye'nin Avrupa ile 'göz hizasında' ilişki kurabilmesi için eğitiminin de bu düzeyde olması gerektiğini ifade eden İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın ise, 'Bugünkü eğitim sistemimizle geleceği yakalamak ve Avrupa ile istenen düzeyde ilişki geliştirmek mümkün görünmüyor. Oysa bir ülkenin eğitimi ve ekonomisi ne kadar güçlüyse, o ülke o kadar güçlü olur. Bu nedenle akademi camiasının bir an önce harekete geçerek çalışmalarına hız vermesi, devletimizin de eğitimimizi hızla; performansa dayalı, ölçülebilir, hesap verebilir bir düzene koyması gerekiyor' ifadelerini kullandı.