Söyleşide Ergülen ve Güreli, Türk sineması ve edebiyatı üzerine sohbet etti. Yönetmenliğini yaptığı son filmi Dört Köşeli Üçgen ve sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgiler veren Güreli, 'Filmimiz aslında ben çok küçükken yazılan bir roman. Salâh Birsel'in aynı adlı romanından uyarlandı. Bu filmin çekilebilmesi adına 7 senelik bir uğraş verdim. Yönetmenliğin yanı sıra resimle ve edebiyatla da uğraşıyorum. Ayrıca yeni bir film daha hazırlıyorum. Tabi bir de konserler düzenliyorum. Eskişehir'e daha önce de gelmiştim ve şimdi de iyi ki geldim, diye düşünüyorum. Burası çok özel bir kent, Türkiye'ye pek benzemiyor. 10 sene önce geldiğimde, gece yarısı bile sokaklarda insanların özgürce gezdiğini görüp aynı şeyleri düşünmüştüm. İstanbul'da bile böyle bir ortam görmek zor olabiliyor, Eskişehir'i bu noktaya taşıyanlara teşekkür borçluyuz. Zaten toplumlar da ancak böyle gelişir, burada çok güzel şeyler oluyor ve hepinizi çok şanslı buluyorum' diye konuştu.
Etkinlikte konuk Güreli, Ergülen'in yanı sıra katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı. Güreli bir izleyicinin, 'Hayatı nasıl tanımlarsınız?' sorusuna, 'Hayatı iç içe geçmiş bir deneme, bir eser gibi görüyorum. Hepsinin birbirine ihtiyacı var, birbirini destekliyor. Ben ayrımcılığı hiç sevmiyorum, tam bir uluslararası sanatçılık üzerine çalışıyorum, insan olmak üzere çalışıyorum. Yani bugün Kamboçya'daki bir insanla Amerika'daki bir insan benim için aynı, Türkiye'deki de aynı. Sanatlar arasında bağlantılar, disiplinler vardır benim için. Hepsinin de birbirinden beslendiğine inanıyorum, besleniyorlar. Yani ben onu sevmem, ben onu bilmem demekle eksik olursunuz bence. Bildiğiniz bir şeyden vazgeçmek, bilmediğiniz bir şeyden vazgeçmekten daha iyidir' cevabını verdi.
Başkan Ataç söyleşi sonunda konuk Güreli'ye teşekkür ederek çiçek takdim etti.