Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı, yerel mahkemenin cemevlerinin ibadethane olduğuna ve elektrik faturalarının devlet tarafından ödenmesi gerektiğine hükmeden kararını onadı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samsun Şube Başkanı Cem Sultan Ermiş, "Devletimizden bu kararı uygulanmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

BİZ DE BAŞVURACAĞIZ

Esas kararın 2016 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından alındığını söyleyen Ermiş, "AİHM Türkiye'de Alevilerin din özgürlüğü haklarının ihlal edildiğine ve kendilerine dini planda ayrımcılık yapıldığına hükmetti. Ancak mevcut hükümet bunu yok sayıyor. Yargıtay'ın son verdiği karar İstanbul'da elektrik dağıtım şirketi ve cemevi arasında. Bu bir emsal karardır. Biz henüz başvuru yapmadık ama bu karardan sonra yapacağız. Bu zamana dek halk mağdur olmasın diye faturalarımızı ödedik. Ancak cemevleri bu süreçte mağdur oluyor. Cemevlerinin elektrikleri kesiliyor, hatta Kadıköy'de tam cenazemizi yıkarken elektriği kestiler" dedi.

UYGULAMA BEKLİYORUZ

"Yargıtay'ın bu kararı bir elektrik faturasından daha fazlası" diyen Ermiş, devlet bizi tam olarak ibadethane olarak görmüyor. İnancı tarif ediyor. Tarif ettiği inançta da sadece camiler, kiliseler ve havralar var. Halbuki devlet ister tarif etsin, isterse de etmesin bizim 800 yıllık bir tarihimiz var. Bunu ne Selçuklu ne de Osmanlı engelleyebilmiş. Cumhuriyet kurulmasına rağmen, Cumhuriyet hükümetleri de hakkımızı vermemişler. Bu sadece AK Parti hükümetlerinin değil, bütün hükümetlerin ayıbı. 1923'den beri Alevilik ikinci sınıf ve Sunnilerin alt kimliği gibi tarif edilmiş. Biz de bunu kabul etmiyoruz. Biz bütün inanç binalarına saygılıyız. Bizim için cami de kilise de havra da sinegog da kutsal. Hatta Hinduların taptığı inek de kutsaldır, çünkü onlar ineği kendilerine kutsal görmüşler bizim bunu tartışma şansımız yok. Bizim de ibadet evimiz cemevleridir. Bunu ne devlet ne de başka birisi tarif edebilir. Ne yazık ki hükümetlerimiz yok saydılar bu zamana dek. AİHM'in verdiği karar, bağlayıcı bir karar. Türk devletinin bunu 'Tanımıyorum' deme şansı da yok. Davayı kazandık ama uygulamada sıkıntı yaşıyoruz. Eğer Türkiye hukuk devletiyse, Yargıtay'ın verdiği son kararın bir karşılığı olması lazım. Türkiye'nin en yüksek mahkemesi karar vermiş daha biz nereye gideceğiz? Biz kanunlara ve yasalara saygılı bir toplumuz, devletimizden bu kararı uygulanmasını bekliyoruz" sözlerini kaydetti.

Zerrin SOMUNCU / ÖZEL HABER