18 Kasım 2013 yılında kaybettiğimiz sanatçı Nejat Uygur'un ikiz çocukları Süheyl ve Süha Uygur'un doğumu Türk filmlerine malzeme olacak nitelikte. İşte sanatçı Nejat Uygur ve Samsun Zafer Sinemasında gerçekleşen doğum haberinin hikayesi...

Nejat Uygur bir tiyatro ustası. Ömrünün büyük bölümü Anadolu'da geçmiş. Beş çocuğunun dördü farklı şehirlerde doğmuş. 30 kasım 1958 tarihinde Nejat Uygur'un ikiz çocukları Süheyl ve Süha Uygur'un doğumu Samsun'da Zafer Sinemasında gerçekleşmiş.

Ünlü tiyatrocu Nejat Uygur ölmeden önce basına hayatının özetini şöyle anlatır:
27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra akşamları sokağa çıkma yasağı olduğu için aylarca perde açamadık.

24 çalışanımızla birlikte bereber maddi sıkıntı yaşadık. Darbenin mimarı Cemal Gürsel'in büstlerini satarak bir süre geçimimi sağladım. o günlere dair baında çıkan haber ise şöyle yazar:

Güzel Sanatlar Akademisi'nde heykeltıraşlık bölümünü bitiren Uygur, darbe sırasında Antakya'da turnedeymiş. Personeliyle birlikte parasız kalınca Gürsel'in iki büstünü yaparak sokağa çıkmış. Ülkenin en kudretli ismine ait büstlerin satılık olduğunu öğrenen esnaf, satın almak için birbiriyle yarışmış. İyi sayılabilecek miktarda para da kazanan ünlü tiyatrocu, 'O güne kadar peynir zeytin yerken o günden sonra kuzu çevirmeye başladık' demişti.

Uygur'un hayattaki en büyük destekçisi eşi Necla Hanım. Eşiyle birlikte Anadolu'yu karış karış gezen Necla Hanım, bundan hiç şikayetçi olmamış. Nejat Uygur'un 5 çocuğundan sadece Süheyl ve Behzat Uygur tiyatro ile ilgileniyor. Çocuklarının meslek seçimlerine müdahale etmeyen sanatçı, Süheyl ve Behzat'ın da 'babalarının ismiyle değil kendi tarzlarıyla başarılı olduğunu' kaydediyor.

OYUN ESNASINDA GELEN ÇİFT MÜJDE

Nejat Uygur'un ikiz çocukları Süheyl ve Süha Uygur'un doğumu Türk filmlerine malzeme olacak nitelikte. Samsun'da gerçekleşen doğumun hikayesi şöyle: "Yıl 1958 Kasım'ın 30'u Samsun Zafer Sineması'nda oyuna çıktık. Hamile olan eşimin 10 dakika sonra sancısı tuttu. Seyirci anlamasın diye oyunun bir parçasıymış gibi 'hanımefendi sizin yemeğiniz hazır dışarıda' dedim ve dışarıya çıkarttım. Sahne arkasındaki sinema müdürüne eşimi doğum hastanesine götürmelerini söyledim. Ben oyuna devam ettim bir süre sonra sinemanın müdürü eliyle işaret ederek beni çağırdı Oynayarak yavaş yavaş yanına sokuldum 'Müjde bir oğlun oldu.' dedi. Ben de oyundaki arkadaşlara sarılarak 'Oğlum olmuş.' dedim. Oyunun bitmesine yakın, diğer taraftan başka birisi çağırdı, oynayarak o tarafa doğru gittim 'Müjde oğlun oldu.' dedi 'Biliyorum.' dedim. 'Bu o değil, ikincisi' dedi. Oyunun sonunda yaşadıklarımızı seyirciye anlattım herkes gülmekten yere yattı.'