İstanbul'da son dönemde yaşanan fabrika yangınlarına ilişkin Türkiye Yangından Korunma Eğitim Vakfı ve İstanbul Eski İtfaiye Daire Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç açıklamalarda bulundu. Son bir yıl içerisinde İstanbul'da 80 fabrikanın yandığını kaydeden Kılıç, yangınların bazılarının sigortadan para almak için çıktığını bazılarının ise tedbir yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi.
'Yüzde 40'lık oranda yer alan fabrikaların yüzde 10'u sigortadan para almak için yakılıyor'
Türkiye Yangından Korunma Eğitim Vakfı ve İstanbul Eski İtfaiye Daire Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, ''İstanbul'da yaklaşık 130 ile 180 arasında fabrika yangını meydana gelmektedir. Bu sene bu rakam şu anda 80 civarında. Diğer yıllardaki ortalama göre düşük bir rakam gibi görünebilir. Ancak eskiye nazaran yangınlar daha büyük. Fabrika yangınları genellikle yıpranan tesisattan, ömrünü doldurmuş yenilenmeyen tesisatlardan kaynaklanıyor. 1980'lerden sonra başlayan endüstriyelleşmeden sonra yenileme yapılmadığı ve aynı kablolara yeni makineler eklendiği için riskler artıyor. Bunun yanı sıra birçok fabrika şehir dışına taşınmak zorunda kaldığı için gerekli önlemleri almıyor. Tedbirsizlik ve dikkatsizlik de en önemli etkenlerden biri. İşçilerin yangın konusunda yeterli eğitimleri olmadığı için başlayan yangınlar oluyor. Ayrıca kasıtlı yangınlarda oluyor. Bunu da belirtmek lazım. Bu çerçevede yangınların bir kısmı işçilerin patrona kızdığı için veya sigortadan para almak için oluyor. Yanan fabrikaların yüzde 40'ı sigortalı durumda. Yüzde 40'lık oranda yer alan fabrikalardan sadece yüzde 10'u sigortadan para almak için yakılıyor. Bu rakam ekspertiz raporlarında yer almaktadır'' ifadelerini kullandı.
'Yangın çıksın, asıl korkulması gereken yangının büyümesi'
Tedbirlerin alınarak personelin eğitildiği takdirde çıkan yangınların büyümeden söndürüleceğini vurgulayan Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç,'' Bir fabrikada gerekli önlemler alınırsa yangında olmaz. Yangının önlenmesi tasarımla olur. Yangın insanların hatalarından, tedbirsizliklerinden, yeterli önlem almamasından kaynaklanır. Fabrikalarda önce enerjilerin doğru kullanımının getirilmesi gerekmektedir. Tüketilen enerji miktarına uygun kablo tesisatlarının, buna uygun söndürme tesisatlarının ve yangın algılama tesisatlarının olması gerekir. Yanıcı maddelerin özelliklerine göre ayrı depolanması ve fabrika meydana gelebilecek yangının genişlemesini önleyecek tedbir alınması lazım. Yangının çıkışından korkmamak lazım. Yangın çıksın, asıl korkulması gereken yangının büyümesi. Her fabrikada alınacak önlem risklere bağlıdır. Risk yanıcı maddenin miktarına bağlıdır. Bir yerde kaçak varsa tespit edilerek anında müdahale edilmelidir. Her şeyden önce insan faktörü önemlidir. Tedbirler alınırsa, çalışanlar eğitilirse, ömrünü tamamlamış tesisatlar yenilenir, bakımı yapılırsa yangın çıksa da anında söndürülecektir'' şeklinde konuştu.
'Otel yangınları uluslararası ilişkilere tesir edecek yangınlardır'
Otellerde yaşanan yangınlarla ilgilide konuşan Kılıç, ''Otel yangınları ise uluslararası ilişkilere tesir edecek yangınlardır. Bir turistin otelde hayatını kaybetmesi ülke ekonomisini etkileyecek kadar önemli hale geliyor. Otellerdeki en büyük problemlerden biri kaçış yollarının engellenmesi. İkincisi ise kullanılan malzemelerin yanıcılık özellikleri. Otellerde perdeler, yataklar belli bir yanıcılık sınıfına sahip olması lazım. Biz o malzemelere 'zor alevlenici' olarak adlandırıyoruz. Yanıcı madde yoksa yangında yoktur. Kabloların, perdelerin, yatakların, halıların yangına dirençli olması lazım. Biri sigara içtiğinde, o izmarit yere düştüğünde sönmesi ve halıyı tutuşturmaması lazım'' dedi.
'Otellerde tahliye yollarının uygun olması gerekir'
Yeni yapılacak otellerde tahliye yollarının standartlara uygun olması gerektiğini belirten Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: '' Yeni yapılacak otellerde tahliye yollarının uygun olması gerekir. Algılama, uyarı ve duyarı sisteminin uygun olması gerekir. Kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olması lazım. Otellerde en büyük problemlerden biri dumanın yayılmasıdır. Otomatik söndürme sistemlerine yer verilmelidir. Tüm bu sistemlerin birbirlerine entegrasyonu yapılmalıdır. Sürekli olarak tatbikatların yapılması, personellerin eğitilmesi, haftalık kontrollerin periyodik bir şekilde yapılması lazım. Bu esaslar uygulanırsa, yangın çıksa da yangın kısa süre içerisinde söndürülecektir''