Sokak hayvanları, 11 yaşındaki Çınar Özdemir'in tasarladığı sensörlü cihaz sayesinde yemek aramak için girdikleri çöp konteynerlerinde sıkışmaktan kurtulacak.

Sokak hayvanları, 11 yaşındaki Çınar Özdemir'in tasarladığı sensörlü cihaz sayesinde, yemek aramak için girdikleri çöp konteynerlerinde sıkışmayacak.

Bahçeşehir Koleji 6. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Çınar Özdemir, televizyonda bir çöp konteynerinin, içinde köpek olduğu fark edilmeden çöp arabasına boşaltıldığı ve köpeğin ezilerek öldüğü haberini izleyince çok üzüldü.

Haberden çok etkilenen Özdemir, sokak hayvanlarının yiyecek aramak için girdikleri konteynerlerde sıkışmasını önlemek amacıyla proje geliştirdi.

Çınar Özdemir, yaptığı açıklamada, projeyi annesi Feride Özdemir ile okuldaki öğretmenleriyle paylaştığını ve destek aldığını söyledi.

Birçok kedi ve köpeğin yiyecek bulamadıkları için çöpten beslendiğini ifade eden Özdemir, "Bu canlılar özellikle soğuk kış aylarının gelmesiyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor. Sokak hayvanları beslenmenin yanında soğuktan korunmak için de çöp konteynerine giriyor. İzlediğim üzücü haberin ardından bu konuda hayvanlara nasıl yardımcı olabilirim diye düşünerek projeyi tasarladım." dedi.

"Canlılar çöp değildir"

Okulu dışında 4 yıldır Bilim Sanat Merkezi'nde "Kodlama" alanında robotik eğitimi aldığını vurgulayan Özdemir, projesini şöyle anlattı:

"Hayvanların konteynerde fark edilmeleri için tasarladığım ve 'Canlılar çöp değildir' adını verdiğim sistemde, PIR sensörünü ve ledi Arduino'ya bağladım böylece ikisini de hakim olarak yönetebildim. Eğer PIR sensörü bir hareket fark ederse ledi yakacak bir kod yazdım. Bu devreyi de çöp kutusuna bağladım. Tasarladığım düzeneğin hareket sensörü çöp konteynerinin iç kısmına konuldu. Konteynerin ön yüzeyine ise led yerleştirildi. Bu sayede tasarladığım projeyle çöp dökmeye ve toplamaya gelen insanlar, çöp konteynerindeki canlıyı fark edebilecek. Bu şekilde birçok canlı üzerine kapak devrilerek ya da çöpler alınırken çöp arabasında ezilmeyecek. Proje beni çok mutlu etti. Aynı zamanda, vicdani anlamda bu canlılara karşı sorumluluğumu yerine getirdiğimi düşünerek çok rahatladım."

"HAYTAP'a teşekkür ederim"

Özdemir, Hayvan Hakları Federasyonu'nun (HAYTAP) başından beri projesini desteklediğini ve kendisine büyük yardımları olduğunu ifade etti.

Projesine katkı sunan HAYTAP'a teşekkür eden Özdemir, şunları anlattı:

"Amacım bu projenin ülkemizdeki tüm belediyelerde kısa zamanda hayata geçirilerek sokak hayvanlarının zarar görmeden tok bir şekilde yaşamalarını sağlamak. Projenin tanıtımının ardından birçok okulda ilgili alanda yarışma programı ve bilim festivali teklifi aldım. En son Bahçeşehir Koleji 11. Bilime İlk Adımlar Festivaline katılmaya layık görüldüm. Açlıkla mücadele eden bu korunmaya ve bakıma muhtaç hayvanlar bir de çöp kutularından darbe alarak hayatlarını riske ediyorlar. Kediler 6, köpekler ise 17 saat aç kalırlarsa yaşamsal sıkıntılar yaşıyorlar. Bu zavallı hayvanlar için özellikle kış çok çetin ve zor geçiyor. Lütfen tüm hayvanseverler ayrıca bu aylarda hayvanlara daha çok sahip çıksın."

Eski seçim sandıkları hayvanlara yuva oldu

Kırıkkale'de ilkokul öğrencileri, kedi, köpek ve kuşların soğuk havadan korunması için eski seçim sandıklarından ve atık malzemelerden yuvalar hazırladı.

Kırıkkale'de ilkokul öğrencileri, kedi, köpek ve kuşların soğuk havalardan etkilenmemesi amacıyla eski seçim sandıkları ve atık malzemeleri kullanarak yuvalar yaptı.

Karakeçili İlkokulu öğrencileri, öğretmenlerin ve velilerin desteğiyle soğuk ve karlı geçen kış mevsiminde kedi, köpek ve kuşları soğuktan korumak için proje başlattı.

Yüksek Seçim Kurulunun kullanmadığı eski ahşap seçim sandıkları ve öğrencilerin evlerinden getirdiği damacana, meyve kasaları, karton kutular gibi malzemelerle el emeğiyle hazırlanan yuvalar, okul bahçesine yerleştirildi.

Sokak hayvanlarının korunması için toplumsal duyarlılığın artırılması amacıyla yürütülen ve tüm okulun katılımıyla gerçekleşen projeyle diğer okullara ve illere örnek olunması hedefleniyor.

Karakeçili Kaymakamı Kemal Sefa Gökmenoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projeye kaymakamlık olarak destek verdiklerini söyledi.

Hayvanlar sıcak bir yuvaya kavuştu

Kış mevsiminde sokak hayvanlarının ve kuşların dışarıda kalmaması için toplumun duyarlı olması gerektiğini belirten Gökmenoğlu, şöyle konuştu:

"Öğrencilerimiz, Yüksek Seçim Kuruluna ait 30-40 yıl öncesinden kalma, kullanılmayan çürümeye terk edilmiş seçim sandıklarından sokak hayvanlarına yuva yaptı. Sandıklara hayvanların girip çıkması için 'göz' açtılar. Güzelce boyadılar, yuva haline getirdiler, yerlerine yerleştirdiler. Soğuk kış günlerinde öğrencilerimiz sıcak bir dokunuş yapıyor. Proje başladı başlayalı kedilerimize ve diğer hayvanlara süt yetiştiremiyoruz. Bu yaşta bu yavrularımıza hayvan sevgisini kazandırdığımız takdirde ömür boyu bu sevginin gideceğine inanıyoruz."

Okul Müdürü Haydar Duruakan da projeyle soğuk kış günlerinde hayvanların sıcak bir yuvaya kavuşmalarının sağlandığına işaret etti.

Projeyi öğrenciler, öğretmenler ve velilerle yaptıklarını anlatan Duruakan, "Kış boyunca, okulumuzun bahçesinde uygun bir alanda uygulamayı düşünüyoruz." dedi.

"Yemeklerden artanları çöpe atmak yerine hayvanlara veriyoruz"

Hayvanı sevmeyenin insanı da sevmeyeceğini bildiklerini ve bu doğrultuda hareket ettiklerini vurgulayan Duruakan, "Okulumuza öğrencilerimiz için günlük yemek geliyor. Yavrularımız devletimizin getirdiği yemeklerden faydalanıyor. Bu yemeklerden artan oluyor. Biz okul olarak bunları çöpe atmak yerine, buradaki hayvanlarımıza veriyoruz. Sadece bu yemekleri değil, süt takviyesi de yapıyoruz. İnşallah, Türkiye'ye örnek olur." ifadelerini kullandı.

"Hayvanlar mamalarını yiyor mu diye teneffüslerde bakıyoruz"

3. sınıf öğrencisi Yunus Emre Özçelik, evde kullanmadıkları atık malzemeleri sınıfa getirerek yuva haline dönüştürdüklerini anlattı.

Yuvalara gelen kedilerle oynadıklarını aktaran Özçelik, "Öğretmenlerimiz ve müdürümüz hayvanlara süt ve yemek koyuyorlar. Hayvanlar mamalarını yiyor mu diye teneffüslerde bakıyoruz. Yuvaların girişlerine süs oyuncakları koyduk. Onlarla oynuyorlar mu diye bakıyoruz. Çok mutlu oluyoruz, hayvanlar üşümüyor, böylelikle içimiz de rahat oluyor." şeklinde konuştu.