Bir zamanlar bir Ufuk Şehri vardı İstanbul Üniversitesi Öğrenci Birliği'nin efsane başkanı. 1965'de tanımıştım onu ve sevmiştim hem de çok sevmiştim. Çok eylemlere katıldım onun liderliğinde, yeri geldiğinde anlatırım. Daha önce yazmıştım bize sık sık tekrarladığı bir sözünü, yine yazacağım: 'Din elden giderken mezhep, mezhep elden giderken tarikat tartışması olmaz…'

Çevremiz çepeçevre sarılmış, güneyimizde Büyük İsrail'in büyük hedefi ve muhayyel müttefiki Büyük Kürdistan ha kuruldu ha kurulacak. Dünyada ne kadar emperyalist devlet varsa neredeyse hemen hepsi o inşaatta gönüllü. Kimi taş taşıyor kimi kum kimi çakıl ve bina gözümüzün önünde ağır ağır yükseliyor. Yaklaşık yüz yıldır savaşmaktan bitap düşmüş ama 'Nil'den Fırat'a' idealinden asla vazgeçmemiş İsrail'in paralı askeri olmaya aday bu devlet ileride sadece bizim değil tüm bölgenin en büyük felaketi olacak.

Güneyde yalnız karada kuşatılmıyoruz denizde de kuşatılıyoruz. Üstelik o kuşatmanın sınırı batıyı da kapsıyor ve sadece denizle sınırlı kalmıyor gökyüzüne de çıkıyor, kısacası denizde ve karada kuşatılıyoruz. Hala birileri Kıbrıs'ın bizim için hayati rolünü kavrayamamanın cehaletinde boğulurken bizim dışımızdakiler Kıbrıs kıta sahanlığının doğalgazını paylaşıyor. İsrail burada da karşımız çıkıyor; karada muhayyel ve muhtemel Büyük Kürdistan'la iş tutarken denizde de Yunanistan'la ortaklık kuruyor. ABD sermayesi de bu ortaklıkta pay sahibi ama işin hazini Müslüman Mısır da bize karşı ittifakın mimar ve ortaklarından.

Bunlar dış tehditlerden küçük bir demet ve biz bütün bunlara gözlerimizi kapamış iller ya da ilçelerde belediyeleri paylaşmanın kavgasındayız. Elbet o da olacak, elbet onu da konuşacağız ama yerelimiz asla millimizin önüne taşımadan konuşacağız. Vatanın geleceğinin ilin ya da ilçenin yerel yönetiminden çok daha önemli olduğunu idraki içinde olacak ve söylemlerimizi ona göre düzenleyeceğiz. Bu şu veya bu parti meselesi değil hepimizin ortak ve milli meselesidir.

Girdiğimiz 2019 yılı Mirliva Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele'nin başına geçmek üzere Samsun'a ayak bastığı 1919'un yüzüncü yıl dönümü. Dün başardık bugün niye başaramayalım? Başarırız, başaracağız. Çünkü biz 'ezelden gelip bir sel gibi ebediyete akan' büyük Türk Milletiyiz.