Fındık fiyatları yavaş da olsa yükselme yoluna girdi. Bu, hem üreticinin hem de Türkiye'nin bütçesine ciddi bir katkı anlamına gelir. 2015 fındığında gerçekleşen ve ülkeye 3 milyar dolara yakın döviz girdisi sağlayan rakamdan bir hayli uzak olsa da yine de oldukça sevindiricidir.

Fındık Allah'ın bu ülkeye özellikle de Trabzon'dan Sakarya'ya tüm Karadeniz bölgesine bir lütfudur. Bölgede dört milyon insanın geçim, ülkenin de döviz kaynağıdır. Fiyatın bir dolar yukarıya gitmesi sadece üreticinin yüzünü güldürmekle kalmaz aynı zamanda hazineye de daha çok döviz kazandırır.

2018 ürünü fındık rekoltesi düşüktür. 2018 ürünü fındığın büyük kısmı TMO'nun piyasaya geç girmesi ve sair sebeplerle ne yazık ki düşük fiyatlarla elden çıkarılmış, bu, hem üreticinin hem de ülkenin aleyhine olmuştur. TMO'nun devreye girmesiyle yükselmeye başlayan fiyatlar üreticiyi sevindirirken kendi kazancını fiyatların düşmesine bağlamış yabancı alıcıları ve onların yerli işbirlikçilerini tedirgin etmektedir.

Açıkçı dış alıcılar ve onların yerli tedarikçileri fiyatların yükselmesi karşısında gözlerini TMO'nun elinde bulunan 2017 ürünü fındığa dikmiş bulunuyor. Açıkçılar TMO'nun elindeki fındığı geçen senenin taban fiyatı olan 10.50'TL'den almak istiyorlar. İşin püf noktası da tam burada ortaya çıkıyor. Geçen sene fındık fiyatı 10.50 TL olarak açıklandığında 1 dolar 3.35 TL'ydi ve 10.50 TL 3 dolar 13 sente tekabül ediyordu. Bir başka ifade ile bir kilo fındık bugünkü parite ile 16.46 TL'ye karşılık geliyor.

Eğer ihracatçıların gerçekten mala ihtiyacı varsa TMO'nun elindeki fındığı maliyetinin altında bir fiyatla kapatmak yerine doların TL karşısındaki değer artışını karşılayacak bir fiyat teklifi vermeleri gerekir ki o da bir üst paragrafta açıkladığım gibi 16 TL civarındadır. Kaldı ki 2017 fındığının bir yıllık depo, bakım ve finans maliyeti de söz konusudur, bunun da fiyata eklenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde TMO, dolayısıyla hazine ciddi bir zarara uğrayacaktır. Kimse buna izin vermez.

Kaldı ki, 2017 ürünü fındığın zamansız olarak ve düşük fiyatla ihraç edilmesi aynı zamanda elimizde bulunan 150-200 bin ton 2018 ürünü fındık fiyatının da düşmesine dolayısıyla, ülkenin döviz kaybına ve hazine zararının katlanmasına yol açacaktır.

Seçim sürecinde böyle bir uygulama çok daha yanlış olur. Unutulmasın ki fındığa vurulan darbe Türkiye'ye vurulan darbedir.