İş yerini kendisinin olmadığı zamanlarda kedilere emanet ettiğini söyleyen 49 yaşındaki Mustafa Karadeniz, 'Yaklaşık 30 yıldır gümüş imalatı ve tamir işleriyle uğraşıyorum. Eşimle beraber birlikte çalışıyoruz. Dükkanda gümüş almaya gelerek sadece kedileri görmeye gelenler bile oluyor. Bu kediler daha önce sokak hayvanlarıydı. Bir tane yavru kedimiz vardı. Ben onu iş yerine alarak karnını doyurmaya başladım. Bir gün iş yerime hasta bir şekilde geldi. Daha sonra gece de kalmaya başladı. Toplamda Zümrüt, Paşa, Panter adında üç kedimiz var. O günden itibaren gece dükkanımızın bekçileri oldular. Tabii kedilerden korkan vatandaşlarımız da var ama sonunda alışıyorlar. Kedi, bulunduğu ortamın sahibini her zaman kendisi zanneder. Mesela bir müşterimiz geldiği zaman ürün açıyoruz. Sonra kedilerin hepsi başımıza dikilir, ürünleri tek tek incelemeye başlar. Kedilerin dokunduğu ürünleri seçen müşterilerimiz de oluyor. Ben ya da eşim olmadığı zamanlarda onlar kapısı açık dükkanımızı bekliyorlar. Şimdi ise dükkanımızın hem sahibi hem de maskotu haline geldiler' dedi.
Mustafa Karadeniz'in eşi Hatice Karadeniz ise, 'Bizlere alışmasından sonra dükkanımızı daha fazla sahiplendiler. Çoğu müşterimiz zaten kedilerimizi sevmeye geliyor ve onlar da bu duruma alıştılar' şeklinde konuştu.
Alışveriş için dükkana gelen Emine Ayla, 'Yaklaşık 4 yıldır bu iş yerinin müşterisiyim. İki gün önce alışverişte gelmiştim. Ben geldiğimde iki erkek alışveriş yapıyordu. Yüzük ve zincirler tezgahın üzerindeydi. Kedilerin de tezgah üzerinde sanki müşteriler onu alın dercesine hareketleri vardı. Bu olaya bizler de çok şaşırıyoruz' ifadelerini kullandı.