Bu gazetenin geçmişinde de böyleydi ama ben Genel yayın yönetmenliğine geldiğimden beri Haber Gazetesi olarak fındığa hep öncelik verdik. Ve hep ülkenin, üreticinin yanında, dış tekelin karşısında olduk. Üreticinin emeğini, ülkenin hazinesini savunduk. Üreticinin ve hazinenin kazancı bizim ana hedefimizdi; öyle de kalacak.

2018 üretimi düşüktü ve TMO piyasaya iki ay gibi oldukça geç girdi. Üretici yurt dışındaki tekelin ve onların buradaki tedarikçilerinin insafına terk edildi. Bu yanlışı fırsat bilen yabancı alıcılar ve onların içerdeki tedarikçileri üreticinin emeğini sömürmekten, rızkına el atmaktan çekinmediler.

Bereket ki, TMO gecikerek de olsa piyasaya girdi ve 10 TL civarında can çekişen fındık fiyatları 13-14 liralara yükseldi. Üreticinin elindeki fındığın büyük kısmını ucuza kapatanlar bu sefer de gözlerini TMO'nun elindeki 2017 ürününe diktiler. 80 bin ton civarındaki bu ürünü 10.50 TL'den kapatmak için kulis üstüne kulis yürüttüler ama hedeflerine ulaşamadılar.

Bu ülkede konuyu bilen vatansever insanlar da vardı ve onlar Karadenizli fındık üreticisinin alın terine, ülkenin döviz kaynağına sahip çıktılar. Direndiler ve fiyatları bir hayli yukarılara çektiler.

TMO önceki gün peşin satış fiyatını 2016 ürünü için 13 TL, Giresun ve Levant kalite 2017 ürünü için 15 TL, 2018 ürünü içinse 18 TL olarak açıkladı. Bu fiyatlara KDV dahil değil ve bu fiyatlar Mayıs ayına kadar geçerli.

Bu politika ve açıklanan fiyatlar geç kalınmış olmakla birlikte doğrudur. Keşke TMO zamanında girseydi piyasaya ve keşke fiyatlar, fındığın çok büyük kısmı üreticinin elinden çıkmadan yükselseydi. Ama bugün gelinen nokta bile sevinmeyi ve kutlamayı hak ediyor.

Sanırım, Mayıs ayında fiyatlar biraz daha yukarıya gidecek ve bu 2019 piyasasının üretici lehine yüksek fiyatla açılmasının da başlangıcı olacaktır. Fındığın bu bölge ve bu devlet için önemi çok büyüktür ve devletin elinde dış tekellere karşı hem vatandaşının hakkını teslim ettircek hem de hazinesine daha fazla döviz girdisi sağlayacak araçlar vardır.

Fındık milli servettir ve biz bu bilinçle fındığın, fındıkçının, kısacası Türkiye'nin yanında, dışarıdaki bir avuç ithalatçının ve onların yerli, tedarikçilerinin karşısında olmaya devam edeceğiz.