Medicana Samsun Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Uzm. Dr. Ferruh Gürkaynak, kadınlarda kalp damar hastalıkları konusunda bilgi verdi. Doktor Gürkaynak, 'Kardiyovasküler (kalp-damar) hastalıklar, kadınlardaki bir numaralı ölüm nedenidir. Toplumsal değişiklik göstermekle birlikte her 2.6 kadından biri kardiyovasküler hastalıktan ölürken, kadınların en korktukları hastalık olan meme kanseri için bu oran 1/30'dur. Gelişmiş toplumlarda son 20 yılda genel olarak kardiyovasküler ölümlerin azaldığı bildirilmesine rağmen menopoz öncesi kadınlarda kardiyovasküler ölümlerin tüm dünyada giderek arttığı görülmektedir' diye konuştu.

SİNSİ İLERLİYOR

Doktor Gürkaynak, 'Kadınlarda koroner kalp hastalığı, erkeklere göre yaklaşık 10 yıl geç ortaya çıkar ama kadınlarda hastalığın seyri erkeklere göre daha kötü, hastalığa bağlı ölüm de daha fazladır. Bu 10 yıllık gecikmenin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, kadınlık hormonu adını verebileceğimiz östrojenin doğurganlık dönemindeki koruyucu etkisine bağlanmaktadır' şeklinde konuştu.

RİSK FAKTÖRLERİ ERKEKLERDEN FARKLI MI?

Türk toplumunda kadınlarda aşırı kiloluluk, sigara içiciliği ve yüksek tansiyonun oldukça yüksek oranlarda olduğunu ifade eden Gürkaynak, 'Obezite kadın sağlığı için önemli bir tehdit unsurudur. Obezitenin en önemli göstergelerinden biri olan bel çevresi genişliği kadınlarda kırklı yaşlarda artmakta, altmışlı yaşlarda da en yüksek değerlerine ulaşmaktadır. Bu yaş grubundaki Türk kadınlarının yüzde 72'si bel çevresi kiloluğuna sahiptir. Tedavide yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıkları çok önemlidir. Kadınlarda aşırı kilo sorununun menopozla belirginleştiği düşünüldüğünde, menopoz öncesi dönemde kadınlar için düzenli egzersiz yapma, düşük kalorili beslenme ve sigaradan uzak durma gibi koruyucu yaşam tarzı alışkanlıkları önem kazanmaktadır. Kadınlarda kırk yaş öncesi kalp krizi, damar içi pıhtı oluşumunun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumun; sigara içimi, doğum kontrol hapı kullanımı, depresyon, stres ve anksiyeteyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. 20-40 yaş arası kadınların yüzde 25'i sigara içerken bu oran ellili yaşlardan itibaren yüzde 8'li oranlara düşmektedir' ifadelerini kullandı.

HANGİ YAKINMALARA NEDEN OLUR?

Doktor Gürkaynak, 'Kadınlarda kalp damar hastalıklarına bağlı semptomlar sıklıkla atipiktir yani klasik olarak kalp hastalarında görülen tarzdaki şikayetlerden biraz farklılık gösterebilir. Tipik olmayan şikayetlerin varlığı, tanıyı güçleştirir ve geciktirir. Kadınlar, en sık 'anjinal yakınma' adını verdiğimiz göğüs ağrısı şikayeti ile hastaneye başvururlar. Ama sırt ağrısı, çene ağrısı, karın ağrısı, nefes darlığı veya sadece bulantı, kusma ile de gelebilirler. Koroner kalp hastalığı, kadınlarda erkeklere göre daha ileri yaş döneminde geliştiği için kalp krizi semptomları diğer hastalıklar tarafından maskelenebilmektedir. Üstelik kadınlarda hiç bir şikayet olmadan 'miyokard iskemisi' adını verdiğimiz kalp krizi gelişebilmektedir. Fark edilmeden geçirilen kalp krizleri erkeklerle kıyaslandığında kadınlarda daha sık görülmektedir' dedi.

RİSK ARTIŞI 3-7 KATTIR

Diyabetin, her yaş grubundaki kadın için kalp damar hastalıkları açısından önemli bir risk faktörü olduğunu dile getiren Doktor Gürkaynak, 'Diyabet öyküsü olan kadınlarda kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm yüzde 37 oranında artmaktadır. Diyabetik erkeklerde kardiyovasküler hastalık riski 2-3 kat artarken, kadınlardaki risk artışı 3-7 kattır. Diyabetik kadınlarda, diyabetik erkeklere göre kalp krizi sonrası seyir daha kötüdür ve kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm riski daha yüksektir. Kadınlarda var olan bu artmış ölüm riskinin cinsiyete özgü artış mı olduğu yoksa diyabetik kadınlarda eşlik eden risk faktörlerinin erkeklerden daha fazla olmasına mı bağlı olduğu kesin değildir' diye konuştu.

MENOPOZ DÖNEMİNDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜR

Doktor Gürkaynak, 'Menopozdan önce kadınların erkeklere oranla kalp damar hastalıklarına yakalanma olasılıkları daha düşüktür. Östrojen hormonunun kadınları koruduğuna inanılıyor. Ancak, kadınlar menopoza girince vücutlarında östrojen üretimi azalıp, kalp damar hastalıkları riski başlıyor ve her yıl katlanan bir hızla artıyor. Kırk beş yaşında bir kadında bu risk dokuzda birken, altmış beşinde ikide bire çıkıyor. Kadınlar için koroner arter hastalığı açısından en büyük handikap, bu hastalığın yıllarca erkek hastalığı olarak daha fazla kabul görmüş olmasıdır. Kadınlar yaşlandıkça azalan östrojen düzeyi ile birlikte kalp hastalıkları ve inmeye karşı olan direnç azalmaktadır. Altmış yaşına kadar 5 erkekten biri bir koroner kalp hastalığı ile karşılaşırken bu oran kadınlar için 1/17 olarak saptanmıştır. Altmış yaş üzerinde ise hastalığın görülme riski her iki cins için de eşitlenmektedir. Menopoz sonrası dönemde koroner arter hastalığı kadınlar için önemli bir sağlık sorunudur. Bu dönemde ölümlerin yüzde 25 nedenini oluşturmaktadır. Kadınlarda koroner arter hastalığı için en önemli risk faktörü hipertansiyondur. Kadınlarda yaşla birlikte ortaya çıkan hipertansiyon yetmiş yaş üzerindeki kadınların yüzde 80'inde görülmektedir. Diyabet de kadınlardaki koroner arter hastalığı riskini 3 kat artırmaktadır' ifadelerini kullandı.

İŞTE KALP SAĞLIĞI KONUSUNDA ÖNERİLER

'Kadın kalp sağlığı açısında atılacak en önemli adımlardan birisi sigaranın bırakılmasıdır' diyen Gürkaynak, şunları söyledi: 'Hem yurtdışında, hem de Türkiye'de yapılan çalışmalar kadınların sigara içme oranlarının giderek arttığını göstermektedir. Sigara bırakıldıktan sonra kalp hastalıkları üzerine olan olumsuz etkilerinin 2-3 yıl içinde kaybolduğu gösterilmiştir. Kadınlar sigarayı bırakmada erkeklere oranla daha zorlanmaktadır. Bunda en önemli etken kilo alma korkusudur. Sigarayı bıraktırma çabaları sırasında kilo artışının önlenmesi de kuvvetle teşvik edilmelidir. Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz kalp sağlığının korunması açısından oldukça önemlidir. Egzersizle ilgili genel bazı önerileri özetleyecek olursak kalp sağlığını korumak için haftada en az 3 gün 30 dakika ile bir saat arasında tempolu yürümeliyiz. Yürümek yerine, yüzme ve bisiklet kullanma da olabilir. İlk kez spora başlayanların dikkat etmesi gereken bazı noktaları vurgulamakta fayda var: İlk bir kaç gün yavaş yavaş ve daha az süreyle yürümeliyiz. Yani egzersize birden yüklenerek kendimizi çok zorlanmamak gerekiyor. Kalp hastalığı veya şeker hastalığı olanlar spora başlarken mutlaka doktorlarına danışmalıdır. Ayrıca yeni spora başlayan kişi 35 yaşın üstünde ise gene bir hekime danışmasında fayda vardır. Aşırı kilo hem kalp hastalıkları açısından bir risk teşkil ederken hem de diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi diğer risk faktörlerine de neden olarak dolaylı olarak kalp hastalıklarına neden olabilmektedir. Bu yüzdene kilo vermek yapılması gereken en önemli şeylerden birisidir. Kilo vermek için mucizevi ama sağlıksız diyetler yerine, dengeli ve sağlıklı beslenme ve egzersiz yapılması gereken şeylerdir.'