Yaz aylarının gelmesiyle salgın hale gelebilen sarılık, virüs denen mikroorganizmaların oluşturduğu, karaciğerin yaygın iltihabi hastalığı olarak bildiriliyor. Hepatit A virüsü ile oluşan sarılık çok daha yaygın ve bulaşıcı olmasına karşın hafif atlatılıyor. Ancak B ve C virüsü ile oluşan sarılık kan ile bulaşıp, ölümcül olabiliyor. Medicana Samsun Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurullah Dikmen viral hepatitler konusunda önemli bilgiler verdi.

Her yıl 1 milyon kişinin yaşamını yitirmesine neden olan hepatitin; kan, cinsel ilişki ve vücut sıvıları ile bulaştığına dikkat çeken Dr. Nurullah Dikmen, 'Karaciğerde meydana gelen iltihabi reaksiyon olarak tanımlanan hepatit gerekli önlemler alınmadığında ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Bu hastalığın özellikle de virüs kaynaklı Hepatit B ve Hepatit C türlerindeki kronikleşme riski, toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Kronik hepatit dünya genelinde hem maddi hem de manevi açıdan toplumsal bir sorun olarak kabul edilmektedir. Hepatitin tanımlanmasının yanı sıra nasıl bulaştığının bilinmesi ve gerekli önlemlerin alınması ile yeni kuşakta görülme sıklığının azaltmaktadır' dedi.
Hepatitin bulaşma yolları hakkında bilgiler veren Dr. Dikmen, 'Aşısı bulunan Hepatit A, mikroplu yiyeceklerden, sudan ya da oral yolla bulaşabiliyor. Çocuklarda hastalık daha hafif şikayetlerle seyredebiliyorken, büyüklerde daha ağır şikayetlere neden olabiliyor. Hepatit B-Hepatit C ve Hepatit D ise kan ve vücut sıvıları ile bulaşabiliyor. Anneden çocuğa doğum sırasındaki travmaya bağlı olarak da geçebiliyor. Hepatit D, Hepatit B virüsü ile birlikte görülüyor. Hepatit B'ye karşı aşı ile önlem alabilmek mümkün iken hepatit C'ye karşı bir aşı yapılamamaktadır. Hepatit E, mikroplu sulardan ve oral yolla bulaşarak çoğunlukla gebelerde görülüyor' diye konuştu.

'Hepatit B, C ve D'nin kronikleşme süreci 6 ay'

Hepatitin birçok türü olduğunu belirten Dikmen, 'Hepatit A kronikleşmeyen ve anneden geçmeyen bir tür iken; Hepatit B, C ve D virüsleri anneden çocuğa doğumda geçebiliyor. Hepatit akut ve kronik olabilmektedir. Kişinin kanında 6 aydan uzun bir süre Hepatit B, C ve D virüsünün bulunması, hepatitin kronikleştiğini göstererek bu kişileri taşıyıcı konumuna geçirmektedir. Bağışıklık sisteminin virüsü altı ay içinde vücuttan temizleyip attığı duruma akut hepatit; vücudun virüsü ilk altı ayda temizleyemediği durumu ise kronik hepatit adı verilmektedir. Akut hepatitte, vücut virüsün yol açtığı iltihaba karşı savaşı kazanıp vücudu virüsten temizliyor. Ancak Hepatit B, C ve D türlerinde kronikleşme görülebiliyor. Sürekli vücutta bulunan virüs ilerleyen zamanlarda karaciğerde siroz oluşumuna yol açabiliyor. Hepatit virüsüne bağlı hepatitlerde; soğuk algınlığı-gribal enfeksiyonları andıran, halsizlik, yorgunluk, bulantı, eklem ve kas ağrıları, mide ağrısı gibi semptomların yanı sıra daha ağır seyreden vakalarda sarılık, koyu renk idrar gibi semptomları da görülebiliyor. Hatta ölümcül seyredebilen 'fulminan' hepatitler de nadirde olsa gelişebiliyor. Viral hepatitlerde hastalık her zaman belirti vermeyebileceğinden, basit testler yardımı ile tanı koymak mümkün olmaktadır' şeklinde konuştu.

Nurullah Dikmen hepatitten korunma yollarına dikkat çekerek, şunları söyledi:
'Kontrolü yapılmamış kan aktarımına, diş ya da medikal malzemelerin iyi sterilize edilmesine, doğum sırasında anneden çocuğa geçmemesine, enjeksiyon aletlerinin ortak kullanılmamasına, diş fırçası, tırnak makası, tıraş bıçağı gibi aletlerin ev halkı tarafından ortak kullanılmamasına ve dövme ya da piercing yapılırken kullanılan aletlerin temiz olmasına dikkat edilmesi gerekiyor.'