Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seher Balcı Çelik, yaşlandırma uygulamasında kendilerini çok kötü, çökkün gören insanların estetik kaygılarının ve depresyona girme eğilimlerinin artabileceği uyarısında bulundu.

KAYGIYI ARTTIRIR

Prof. Dr. Seher Balcı Çelik yaptığı açıklamada, birçok ünlünün de kullandığı sosyal medyada gündem oluşturan yaşlandırma programının kendisiyle barışık olmayan ve yaşlılığa hazır olmayan kişilerde kaygısal problemler oluşturabileceğini söyledi. Özellikle yeni neslin estetik kaygılarının daha yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelik, "Yeni yetişen nesilde onaya yönelik kaygı daha fazla. Kadın, erkek farketmiyor yaşlandırma programının da bu kaygıyı daha çok arttıracağını düşünüyorum." dedi.

DEPRESYON EĞİLİMLERİ ARTABİLİR

Çelik, insanların programı, 30 yıl sonraki hallerini görme merakıyla indirdiğini belirterek, şunları söyledi: "İnsanlar '30 yıl yaşayabilecek miyim?' diye bir kaygı yaşayıp 'acaba 30 yıl sonra nasıl olacağım, çocuğum benim yaşlılığımı görmeyebilir, torunum benim yaşlı halimi görmeyebilir' diye kaygı yaşayabilir. Biz Türk toplumu olarak bir merak içindeyiz. Bu uygulamanın çok fazla ilgi çekmesinin nedeni yaşlılık ve ölüm kaygısı olabilir. 'Ben 30 yıl sonra nasıl bir kişi olacağım' o merakla indiriliyor. Uygulamada kendilerini çok kötü, çökkün gören insanların estetik kaygıları ve depresyona girme eğilimleri artabilir."

Dış görünümle ilgili kaygıların beden ve ruh sağlığını etkilediğinin altını çizen Çelik, görünümleriyle ilgili kaygı yaşayan insanların estetikçilerin yolunu tutabileceğini sözlerine ekledi.