Konuyu değerlendiren EMO Samsun Şube Enerji Komisyonu Başkanı Mehmet Özdağ ise, 'Özel şirketlerin yönetim anlayışı kar odaklıdır. Hattın başka bir yere kaydırılmasının maliyeti, insanların sağlığından ve huzurundan çok daha önemli bir noktaya geldi' dedi

Samsun'un Atakum ilçesine bağlı Elmaçukuru Mahallesi, Yaşam Sokak sakini Sebahattin Çolak, 2008 yılından beri evinin 20 metre yanında bulunan 93 bin voltluk yüksek gerilim hattını kaldırmak için Cumhurbaşkanlığından ilçe tarım müdürlüğüne kadar başvurmadığı yer kalmadı. YEDAŞ ekiplerinin, direklerin yükseltilmesi teklifini kabul etmeyen Çolak, elektrik direklerinin bahçeden tamamen kaldırılmasını istiyor.

93 BİN VOLT

1988 yılında elektrik hattı yapımında direklerin yanlış dikildiğini ifade eden Sebahattin Çolak, 'Direklerin dikimi sırasında herhangi bir mal veya para talebinde bulunmadık. Herhangi bir yere imza atmadık. İzinsiz gerçekleşti. Büyüklerimizin yapmış olduğu bir hatayı biz ödüyoruz. Evimin 20 metre yakınından yüksek gerilim hattı geçiyor ve 3 teli mevcut. Tek bir elektrik telinde 31 bin volt, toplam 3 telde ise 93 bin volt elektrik olduğu söyleniyor. Teller, evimi 2 taraftan kuşatıyor. Elektrik tellerini geçtiği alanda altında buluna ağaç dalları elektrik akımı nedeniyle yanıyor. 6 dönüm arazim üzerinde 5 tane tehlike oluşturan direk var. Yağmur yağdığında, ağaç yaprakları tellere değiyor ve çok tehlikeli oluyor. Kesinlikle can güvenliğimiz yok. Direkler yüzünden köy gibi bir yerde hapis durumdayız' dedi.

BAŞVURACAK YER KALMADI

2008 yılından beri direklerin kaldırılması için uğraştığını ifade eden Çolak, 'Cumhurbaşkanlığına, Enerji Bakanlığına, Valiliğe, Atakum Kaymakamlığına ve İlçe Tarım Müdürlüğüne dilekçe verdim. 'Yüzde 100 can ve mal güvenliği için tehdit oluşturuyor' diye raporlarım mevcut. Mahkeme yoluna başvuracaktım ama 70-80 bin liralık bir masraf çıkacağı söylendi ve bu yola başvuramadım. Artık başvuracağım yer kalmadı. Varsa da neresi olduğunu bilmiyorum. Yetkililerden yardım bekliyorum' diye konuştu.

ZARARA UĞRATIYOR

Elektrik direklerinin bahçede bulunan fındık ve meyve ağaçlarına zarar verdiğini ifade eden Çolak, 'Elektrik direğinin altında bulunan fındık ve meyve ağaçlarım yanıyor. Ağaçlar uzadıkça jandarmaya ihbarda bulunuyorum, YEDAŞ ekipleri elektriği kesiyor ve ağaçlarımızın budamasını o şekilde kendim gerçekleştiriyorum. Uzadıkça kesiyorum ama bizi sürekli zarara uğratıyor. Direkler evime 20 metre mesafede, çocuklarımı bahçeye çıkaramıyorum' ifadelerinde bulundu.

YEDAŞ İNCELEMEDE BULUNMUŞ

Arsa sahibi Çolak'ın dilekçelerinden sonra 3 Eylül 2012 tarihinde firma yetkilileri arazide incelemede bulunmuş. Yüksek gerilim hattının yükseltileceğini ifade eden yetkililere arsa sahibi Çolak, arazisine direk diktirmeyeceğini, hattın komple kaldırılmasını talep etmiş. Ama bu talebinden sonra herhangi bir girişim gerçekleşmediğini ifade eden Çolak, 'Uzun süredir hiçbir gelişme olmadı. Direklerin kaldırılmasını istiyorum, halen bir gelişme yok' dedi.

JANDARMA VE İLÇE TARIM İNCELEMİŞ

16 Ekim 2012 tarihinde Atakum İlçe Jandarma Komutanlığı yetkilileri tarafından arazide inceleme yapılmış ve raporda ,'Arazide 5 elektrik direği tespit edilmiştir. Yüksek gerilim hattı eve 20-30 metre uzaklıkta bulunuyor ve direkler arasında tellerin fındık dallarına teğet tehlike yaratacak tarzda eğilmiş oldukları ve tehlike yarattığı tespit edilmiştir' ifadelerine yer verilmiş. 19 Ekim 2012 tarihinde ise Atakum İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileri tarafından arazide inceleme yapılmış ve yüksek gerilim hattı altında fındık ve meyve ağaçların bulunduğu ve zaman zaman tellere temas ettiği rapor edilmiş.

ÖZDAĞ: ÇÖZÜMÜ VARDIR

Konuyu değerlendiren EMO Samsun Şube Enerji Komisyonu Başkanı ve Samsun Çevre Platformu Sözcüsü Mehmet Özdağ, 'Enerji nakil hattının görünümü ve direk tipine bakıldığında dağıtım şirketi sorumluluğunda ve 31,5 kilovoltluk bir dağıtım hattı olduğunu söyleyebiliriz. 'Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nde bu tür tesisler için; üzerine insan çıkabilen düz damlı binalara düşey uzaklık en az 3,5 metre, ağaçlara olan düşey uzaklığın da 2,5 metre olması şartı aranır. Sahada, yerinde bu incelemelerin yapılmış olması gerekir. Söz konusu şartnameye uygun bir tesis olsa bile vatandaşın 2008 yılından beri içinde yaşadığı evi için ve tapulu arazisinin dağıtım şirketi tarafından izinsiz kullanıldığına ilişkin bir mücadelesi söz konusu. Bu mücadeleye duyarlılık gösterilmesi gerekiyor. Bizim için insanların yaşam kaliteleri, can ve mal güvenlikleri her şeyin üstünde olmalıdır. Vatandaş kendi rızası ve yasal izin olmadan, hattın arsasından geçirildiğini ifade ediyor. Bu doğru ise bu mağduriyetin bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor. Enerji nakil hattı farklı bir yere deplase edilebilir. Teknik olarak kesinlikle çözümü vardır. Dağıtım şirketinin de bu noktada adım atması gerekiyor' dedi.

ÖZELLEŞTİRMENİN ÖNCELİGi KARDIR

Açıklamasını sürdüren Özdağ, 'Önceden elektrik enerjisi üretimi, dağıtımı kamunun elindeyken bu tür sorunların vatandaşın lehine çözümü kolaydı. Çünkü kamu yönetimi insan odaklıdır. Özel şirketlerin yönetim anlayışı ise kar odaklıdır. Hattın başka bir yere kaydırılmasının maliyeti, maalesef insanların sağlığından, huzurundan çok daha önemli bir noktaya geldi. Bizim asıl üzerinde durmamız gereken bu noktadır. Vatandaşın her türlü vereceği mücadelede yanındayız' diye konuştu.

Erdinç YILDIZ / ÖZEL HABER