Atatürk'ün annesi ve manevi kızına
iğrenç hakaretlerde
bulunan
meczuplar
ile onlara
inanan
zavallılara;
hem dini inancı
hem de
etnik kökeni
farklı olan
ama bu ülke
sevdasıyla
ömrünü
tüketen
Ermeni
asıllı
bir araştırmacı-yazarın
22 Aralık 2005 tarihde
Samsun'da söylediklerini hatırlatacağım...
Önceki gün vefat eden
Ermeni asıllı Türk vatandaşı
Araştırmacı-Yazar
Levon Panos Dabağyan'ı
ülkücü-milliyetçi camia iyi tanır...
O, rahmetli Alparslan Türkeş'in
en yakınındaki isimlerden
biriydi...
"Üç Hilal"in fikir babası
olduğu da söylenir...
Samsun'a,
"Türk tezi ve uluslararası alanda
Ermeni meselesi"
konulu bir konferans
vermek için gelmişti...
Takvim
yaprakları, 22 Aralık
2005'i
gösteriyordu...
Konferans öncesi,
Haber Gazetesi'ne
geldiğinde tanışmış,
sohbet etmiştik...
Tonton yapısı,
mütevazı kişiliği
ve samimiyetiyle
onu sevmiştim...
Akşam, Atatürk Kültür Merkezi'nde
onu dinlemeye gittim...
Ermeni meselesinin
gerçek yüzünü
her yönüyle o kadar
güzel anlattı ki
duygulanmamak elde değildi...
Anlatırken de
oyuna getirilen Ermenilere
zaman zaman sinirlendi...
Dabağyan'ın
o gün Gazi Mustafa Kemal
düşmanlarının
perde arkasında
kimler olduğunu
şu sözlerle anlatmıştı:
"Atatürk'ü
kötüleyenlerin
arkasında,
kuyruk acısı olan İngilizler var.
İntikamlarını almak istiyorlar"
Ermeni asıllı bir araştırmacı-yazar
olan Dabağyan,
Atatürk düşmanlığının
arkasında,
"İngiliz parmağı" olduğunu
haykıran yüzlerce
gerçek araştırmacı ve tarihçiden
sadece biriydi...
Ben de dünkü yazımda,
bu çapsız tarih kalpazanları
için "ajan provokatör"
tanımını, işte bu nedenle
yapmıştım...
Türkiye'de bir iç karışıklık
çıkarmak amacıyla
yazılan bu senaryo içinde
hasta ruhlu
birtakım sahteciye
rol verenlerin amacı;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisini bağrında yaşatan
milyonlarca insanı sokağa dökmektir...
Nereden mi biliyorum?..
Amerikalı gazeteci-yazar ve dünya barışı
savunucusu Normon Cousins,
"Tarih, muazzam bir erken uyarma sistemidir"
demişti...
İngilizlerin,
bir asrı aşkın
süredir
böylesine meczupları
kullandığını
belgeleriyle
hatırlatan ve uyandıran;
tarihte yaşananlardır...
Geçenlerde, İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı
bir raporda; FETÖ'cü
eğitimci, asker, polis, yargı mensubu ve gazetecilere
sığınma hakkı ve vize kolaylığı sağlanacağı
dile getirilmişti...
"Üzerinde güneş batmayan" bir demokrasi ülkesinin,
halkın oylarıyla seçilen
bir iktidara
karşı darbe
yapmaya kalkışanlara
sahip çıkması,
çelişki değil midir?..
15 Temmuz darbe girişiminin
başarısız olmasının ardından
emperyal güçlerin
Türkiye üzerine yeni bir oyun
sahneye koyacağı
bekleniyor zaten...
İnsanlıktan çıkmış
kılıksızların
Mustafa Kemal Atatürk'ün
5 vakit namaz kılan annesi ve manevi kızı
için attıkları iğrenç
iftiraların
zamanlaması
"tesadüf" olabilir mi?..
Akılları sıra,
milyonlarca insanı
ayağa kaldıracak,
sokağa dökecekler...
"Taşları bağlayıp
köpekleri salanlar"
bu milletin;
ferasetini ve cesaretini
öğrenememiş hala...
Ajan-provokatörleriyle
milletin birlik ve beraberliğine
nifak tohumları
ekmeye kalkışan
o "üst akıl",
boşuna uğraşmaktadır...
Sağ-sol, Alevi-Sünni
ve Türk-Kürt
senaryolarında,
bu millet can da kaybetti, mal da...
Çekilen bunca acı,
bizleri adeta "çelik" gibi yapmıştır...
Kırılmak var
ama asla eğilmek yok!..