Samsun ilçe ziraat odaları başkanlarından oluşan heyet, TZOB Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Kozoğlu ve Arslan Soydan ile birlikte sağanak yağış sonrası doğal afete maruz kalan doğu bölgesi ilçelerini ziyaret ederek, çiftçilerin uğradıkları zararları bizzat yerinde inceledi. Heyette Samsun İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hasan Tütüncü, Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün, Salıpazarı Ziraat Odası Başkanı Zafer Ersoy ve Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erdal Avcı da yer aldı. Heyet, Afetler Kanunu'nda yer alan Madde 5'te geçen "genel hayata etkililiğin" kapsamında bölgenin "afet bölgesi ilan" edilebileceği kaydetti.

SELİN SEBEBİ ISLAH EDİLMEYEN IRMAKLAR

TZOB Yönetim Kurulu üyeleri ve ilçe ziraat odaları başkanları, hükümetten Çarşamba, Terme, Salıpazarı ve Ayvacık ilçelerinin "afetlerin genel hayata etkinliğine" ilişkin yönetmenlik kapsamında "afet bölgesi ilan" edilmesini talep etti. İlçe ziraat odaları başkanları, hazırladıkları yazılı açıklamada afetlerin genel hayata etkililiğine ilişkin yönetmeliğin içeriği hakkında bilgi verdi. İlçe Ziraat Odası başkanları, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi: "Terme, Salıpazarı, Ayvacık ve Çarşamba birbirine sınır ve bitişik dört ilçe. Bunların sınırları içerisinde birbirine bitişik ırmaklar DSİ tarafından temizlenmediği gibi ırmaklara büyük oranda yağmur yağdığında su olmasına rağmen DSİ ırmakların ortasında akıntının olduğu kısmına taş yığarak ayak yapmış ve suyun önünü keserek suların yukarıdan aşağıya bu dört ilçedeki tarım alanlarına binmesine sebep olmuştur. Her afetten sonra DSİ ve yetkililer ırmakların temizleneceğini, ıslah çalışmasının yapılacağını söyleyerek, işi geçiştirmişler dolayısıyla bu ilçelerde tarım ile geçimini sağlayan insanların umutlarını sele vermişlerdir."

AFETLERDEN DERS ÇIKARILMALI

DSİ'nin bir an önce verimli arazilere zarar veren bu ırmaklarla ilgili çalışma yapması gerektiğini ifade eden başkanlar, 'Bu çalışmaları yaparken projeler masa başında hazırlamamalı ve bu bölgeyi bilen, bu felaketleri görüp yaşayan mühendisler tarafından hazırlanması gerektiği gibi proje hazırlanmadan önce bu ırmaklar yerinde incelenerek, etüt edilip proje hazırlanmalıdır. Bilgisayar başında oturup harita üzerinde çalışılarak yapılan projeler hiçbir zaman doğru projeler olmamışlardır. Özellikle bu ırmaklarda su az olduğu zamanlarda buralara gidecek teknik ekip orada yaşayan insanların yetkililerin görüşlerini almalı. Bu bölgede meydana gelmiş olan afet ve felaketlerin sebepleri araştırmalıdır. Bu şekilde yapılacak projeler ve çalışmalar hemen hemen her yıl bölgede meydana gelecek afetleri önleyecek ve insanların umutlarının sele teslim olmasını önlemiş olacaktır" dediler.

NELER YAPILMASI GEREKİYOR?

Açıklamada selden dolayı ekili arazilerin büyük oranda hasar görmesi nedeniyle çiftçilerin yaşadığı mağduriyete dikkat çekilirken, ziraat odaları tarafından hükümetten talepler şu şekilde sıralandı: "ÇKS kaydı olsun olmasın herkesin zararı tapu kayıtları dikkate alınarak ödenmelidir. Terme, Çarşamba, Ayvacık ve Salıpazarı ovalarında fındık yetiştiren çok sayıda üretici, 'taban arazi' olduğu için ÇKS dosyası yapmadığından sisteme kayıtlı değiller. Bu çiftçilerimizin mağdur olmamaları için Tapu Müdürlükleri'nden alacakları tapu kayıtları ile dilekçelerine eklenerek ilgili merci tarafından bu şekilde kabul edilmeli ve zararlarının karşılanması sağlanmalıdır. Bu ilçelerde bulunan çiftçilerin Tarım Kredi ve kamu ve özel bankalara olan borçları en az 2020 yılının sonuna kadar faizsiz ertelenmelidir. DSİ ve yetkili kurumlar hızlı hareket ederek çiftçilerin önümüzdeki zamanlarda afet korkusunu ortadan kaldıracak tedbirleri almalı ve hemen çalışmaya başlamalıdır."

YARAYA MERHEM OLUNMALI

Ziraat odaları başkanları açıklamalarını şöyle tamamladı: "Eğer bunlar yapılmazsa tarımla uğraşan ve alın teri olan ürünleri sele giden üreticiler buraları terk etmek zorunda kalabilir. Çünkü 'bir yıl bekle ürün sele gitsin' bu insanlar ihtiyaçlarını karşılamak için araziden umudunu keserek buraları terk eder. Büyükşehirlere göç ederler. Böyle olunca ülkenin bel kemiği olan tarım darbe yemiş olacaktır. Çiftçilerin her yağmur yağdığında korku yaşamaması için gerekli tedbirlerin acilen alınması gerekmektedir. Burada özellikle DSİ'ye büyük görev düşmektedir. Bu yıl üreticinin umudu sele gitmiştir. Herkesin bu yaraya merhem olmasını özellikle bekliyoruz ve bu konunun özelikle takipçisi olacağız."