Kent protokolünün de hazır bulunduğu programda konuşan Yılmaz, bazı olayların üzerinden asırlar geçse de yaşanan acıların unutulmadığını belirterek, 'Bu acılar, mazlumların çığlığı, masumların çağrısıdır. Muharrem ayındayız ve Muharrem ayının bu günleri, İslam tarihinin en acı sayfalarına tanıklık etti. Kerbela, yıllardır hiç sönmeyen bir acı olarak kaldı' dedi.
'Kerbelâ boyunduruk altına girip tutsak kalmaktansa şehadeti seçip teslim olmayan asaletin tezahürüdür' diyen Yılmaz, 'Hz. Hüseyin ve çoğu Ehl-i Beyt'ten olan 70'den fazla masum insan bin 380 yıl önce şehadet şerbetinden içti. Kerbelâ'da şehit düşen Ehl-i Beyt'in muhterem büyükleri kahramanlığın simgesi, katiller ise korkaklığın ve kalleşliğin isimleri oldu. Kerbela'da yaşanan katliam, yalnızca Müslümanların vicdanlarını değil, tüm insanlığı derinden sarstı. Kerbela yüzlerce yıldır kıyımdır, zulümdür, faciadır' ifadelerini kullandı.
Kerbela şehitlerine rahmet dileyerek konuşmasını sürdüren Yılmaz, 'Unutulmasın ki zalimler, her zaman nefretle hatırlanacak, Hüseyinler her zaman dua ve hürmetle anılacaklardır' şeklinde konuştu.
Yılmaz, konuşmasını Mehmet Akif Ersoy'un, 'Tarihi 'tekerrür' diye tarif ediyorlar; hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?' şeklindeki cümlesine atıfta bulunarak 'Bize düşen tarihi tekerrür ettirmemektir. Hiçbir gücün, huzur, barış ve kardeşliğimizi yıkmasına izin vermeyeceğiz. Birlik ve beraberliğimiz daim olsun' diye tamamladı.