Batman'daki kitap fuarını gezen Gür, fuar alanındaki vatandaşlarla selamlaştı, stantları gezdi ve kitapçılarla sohbet etti. Gençlere ve çocuklara kitap hediye çeki veren Gür, köy okulları için de kitap kumbarası projesine destekte bulunup kitap bağışladı. Genç nüfusun yoğun olduğu Batman'da böylesine güzel bir fuarının yapılıyor olmasının sevindirici bir durum olduğunu belirten Gür, kitap fuarında bulunmanın kendileri için önemli olduğunu söyledi. Gür, 'Batman'da özellikle genç neslin kitapla daha yakın olması, kitaplı olması, kitabi olması bakımından da katkıda bulunmasını temenni ediyorum. Bildiğiniz gibi ilk emri 'oku' olan bir dinin mensuplarıyız. Hz. Muhammed'e (sav) oku emri, Cebrail aleyhisselama geldiği zaman cevabı 'ben okumayı bilmiyorum' olmuştu. Mühim olan alfabe değil, okuyup yazmak değil, mühim olan gerçekten kainat kitabının okunması olduğunu, bize aslında bu ikra emriyle öğretilmiş oldu. Tabi ki yazmak, kitabi bilgi sahibi olmak önemli, ama esas olarak Cenabı Allah bize vahiy ile birlikte kainat kitabının nasıl okunacağını, evrenin nasıl okunacağını öğretti' dedi.
Tarih boyunca bilgiye, irfana önem vermiş bir medeniyetin mensupları olduğunu kaydeden Gür, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Milletimizin kitaba yakın olduğu zamanlarda nasıl eserler ürettiğini, nasıl huzur içerisinde yaşadığını gözlerimizle gördük, şahit olduk. Ama kitaptan uzaklaşıldığında, ilimden, irfandan uzaklaşıldığında, nasıl yerlerde süründüğümüzün de şahidi olduk. Bunu yaşayarak görüyoruz. Onun için kitap bizim medeniyetimizin en önemli ayaklarından birisidir. Çünkü kitap, Kur'an-ı Kerim'de çok geçen bir kavramdır ve Kur'an-ı Kerim kendisini anlatmak için bu kavramı kullanır. Dolayısıyla o kitabı okumak için, o kitabı daha iyi anlamak için başka kitapları da okumak lazım. İslam dünyası, Osmanlı imparatorluğu yıkıldıktan sonra kan ve gözyaşıyla imtihan ediliyor. Bu imtihan aslında bizim yeterince çalışmadığımızı, yeterince araştırmadığımızı, yeterince okumadığımızı gösteren en önemli sebeplerden bir tanesi. Elbette bilmek yetmez. İlim yetmez ilimle irfanın buluşması da fevkalade önemli. Eğer sadece bilgi yeterli olmuş olsaydı, dünyada bugün huzurun hakim olması gerekirdi. İşte son 18 yılda Türkiye'de aslında bu zihinsel işgalin son bulması için büyük bir mücadele verildiğine de hepimiz şahidiz. Bu zihinsel işgali kaldırdığımızda eminim ki bu ülke başka bir ülke olacak ve bin yıldır hakkı, hukuku, adaleti haykıran bu millet yine bu kutlu yoluna daha hızlı devam edecek. Bu zihinsel işgali ortadan kaldırmanın en önemli yolu da geleceğimiz olan gençlerin okuyarak öğrenerek araştırarak şuurlanmasıdır.'