Samsun Çarşamba'da AK Parti İlçe Danışma ve Değerlendirme toplantısı Cemil Şensoy Kültür Merkezinde geçekleşti. Toplantıya; Ak Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, Ak Parti İl Başkanı Ersan Aksu, Çarşamba Belediye Başkanı Av.Halit Doğan, Ak Parti Çarşamba İlçe Başkanı Taner Özden, Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, Çarşamba Muhtarlar Derneği Başkanı Veysel Oduncu, belediye meclis üyeleri , sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililer ile vatandaşlar katıldı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren AK Parti Çarşamba İlçe Başkanı Taner Özden, 'Cumhurbaşkanımızın başkomutanlığında başlatılan Barış Pınarı Harekatı hem sahada hem de masada kazanılmış bir harekattır. Ben Barış Pınarı Harekatı'nda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Bu yaptığımız harekat ve daha önce gerçekleştirilen harekatlara karşı duranlar oldu. Biz operasyonlar ve bu ülkeye hizmet etmemize karşı duranlara karşı Cumhurbaşkanımızın önderliğinde daha büyük bir şevkle hizmet etmeye devam ettik ve bu böyle de devam edecek. Karşı duranlara da baktığımızda doğru işler yaptığımızın farkına daha iyi varıyoruz. Gecemizi gündüzümüze katarak Çarşamba'ya hizmet etmeye devam edeceğiz' şeklinde konuştu.

Özden'in ardından söz alan Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan ise şunları söyledi: 'Öncelikle Barış Pınarı Harekatı'nda kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet ailelerine de sabırlar diliyorum. Gazilerimize de acil şifalar diliyorum. 7 aylık sürede görevi devraldığımızda yarım kalan işleri tamamlıyoruz ve yeni dönemde gerçekleştireceğimiz projelerin de altyapı çalışmalarını sürdürüyoruz. Yılbaşına kadar da çöp konteynırı koyulmayan çöp hizmeti almayan mahallemiz kalmayacak. Üç ekip kurarak beton yol hizmetlerini de en kısa zamanda tamamlayacağız. Tekstilkent ve Organize Sanayi Bölgesi'nin yapımı ile ilgili adımlarımızı da net şekilde attık ve en kısa zamanda bunlarla alakalı müjdeli haberleri de sizlerle paylaşacağız. Kanalizasyon arıtma tesisisin hayata geçirilmesi ile ilgili ihalesini de gerçekleştirdik, Ocak ayı gibi inşaatına da başlanacak.'

ÇARŞAMBA SAHİPSİZ DEĞİLDİR

Biyokütle Enerji Santrali konusuna da değinen Doğan, 'Son iki üç aydır da devletin ilgili tüm kurumların ak dediği, ancak bazı dedikoducu ve iftiracı kişilerin karalama politikası ile insanlarımızın aklını bulandırmaya çalışıyorlar. Çarşambalılar her zaman sağduyulu olmuşlardır. Bu yalan, dedikodu operasyonunun öncülüğünü çekenlerin bu memlekete hangi hayırları dokunmuştur! Bu milletin hangi derdiyle dertlenmiş, hangi sevincine ortak olmuşlardır? Çarşambalılar devletin kurumlarına güvendiği ve inandığı için şahsıma, belediye meclis üyelerimize, muhtarlarımıza, STK başkanlarımıza, milletvekillerimize hatta Cumhurbaşkanımıza saygısızca dil uzatmaktadırlar. Bu şehre olan sevgimizi hiç kimseye tartıştırtmayız. Bu şehrin korunacak bir menfaati varsa canımız pahasına toplanmaya da çekinmeyiz. Bizi de yedi ceddimizi de karakterimizi de bu şehrin temiz yürekli insanlar çok iyi bilmektedir. Alınacak ne tedbir varsa gerekli ilgili kurumlar alacaktır. Çarşamba Belediye Başkanı da, İlçe Başkanı da, İl Başkanı da, Milletvekili de, muhtarları da buradadır ve Çarşamba sahipsiz değildir. Çarşamba'nın daha güzel günleri görmesi için, geleceğimiz için çalışmaya devam edeceğiz' diye konuştu.

Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan'ın ardından söz alan AK Parti Samsun İl Başkanı Ersan Aksu, 'Ülke genelinde barışı sağlamak için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Bu nedenle de Barış Pınarı Harekatı gerçekleştirildi. Bunda da başarılı olduk. Biz hizmet etmek isterken bizleri de karalamak isteyenler var. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi; 'Türkiye kazanacaksa biz kaybedelim'. Biz birlik olalım, dirlik ve düzen zaten olur. Türkiye enerji konusunda dışardan aldığı enerjiye çok büyük paralar ödüyor. Bunun için de yenilenebilir enerjiye yönelmemiz gerekiyor. Yurt dışında alternatif enerji kaynakları yüzde 30-35'lerde iken biz daha yüzde 7-8'lerdeyiz. Alternatif enerji kaynaklarını her türlü denetim mekanizmalarını işleterek yürütmek durumundayız. Samsun kazansın biz kaybedelim, Çarşamba kazansın biz kaybedelim önemli değil' dedi.

3 MİLYON 600 BİN SIĞINMACI

Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan AK Parti Samsun milletvekili Fuat Köktaş, öncelikle Barış Pınarı Harekatına değinerek geçmişteki gücümüzle bugünü karşılaştırıp "bugün silahlarımız bizim kendi üretimimizdir" dedi. Suriye'deki iç savaşın başlamasının tarihini anımsattıktan sonra, gelişmelerle birlikte, "Bugün 3 milyon 600 bin sığınmacıyı Türkiye farklı illerinde misafir ediyor ve ağırlıyor. Ama bu Sürdürülebilir bir durum mu, değil. Avrupa bunun Neresinde? hiçbir yerinde değil. Öyleyse biz bununla ilgili adımlarımızı atmak durumundayız. Sayın cumhurbaşkanımızla, Milli Savunma Bakanlığımız ile, Genelkurmay Başkanlığımız, Dışişleri bakanlığımız ile çok ince hesaplar yapılarak buna start verdik" dedi.

BEN BU MEMLEKETİN İNSANIYIM

Değerli arkadaşlar, diyerek sözlerini sürdüren Köktaş, bu toplantının konseptinin biraz değişik olduğunu, kendisinin bu memleketin çocuğu olduğunu ve bu memleketin İlk ve Ortaokulu'nda okumuş olduğunun altını çizerek," Bu memlekette beni üç dönem milletvekili seçtiniz. Samsun genelinde üretime ihracata yönelik birçok Tedbiri alıp nasıl çalışmalar yürüttüğümüzü biliyorsunuz" dedi.

BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU?

Ardından Meclisten bir örnek veren Samsun Milletvekili Fuat Köktaş,"bazen aynı kanun üzerinde aynı muhalefet partisinden farklı maddeler üzerinden milletvekili söz alıyor. Kalkıyor bir konuşmacı diyor ki, efendim diyor doğalgaza elektriğe zam yaptınız. Sanayici yüksek maliyetli enerji ile nasıl iş yapacak diyor, ben bunu anlarım, mağdur görürüm. Ama ondan bir madde sonra kalkan aynı parti milletvekili diyor ki, kardeşim siz biyokütle santralleri kuruyorsunuz. Siz RES'ler (Rüzgar Enerji Santralleri) kuruyorsunuz. Siz GES'ler (Güneş Enerji Santralleri) kuruyorsunuz. Tarım alanlarını insan sağlığını hiçe sayıyorsunuz, diyor. Arkadaş, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Biriniz enerjinin pahalı olduğunu söyleyeceksiniz diğeriniz dışarıya bağımlılığı azaltan ithal yoluyla gelen doğal gaz ve Linyit kömürüne dayalı termik santrallerin önünü kapatan %100 yerli Öz kaynaklarla enerji üretimine gidilen tesislere ve santrallere karşı çıkacaksınız. Ne yaptık, RES'lerin GES'lerin, Biyokütlelerin önünü açtık yenilenebilir enerjin önünü açtık. Bunlar devletin gerekli makamları tarafından tarım alanlarına zararı var mı, hep araştırılıyor ve öyle izinler veriliyor. Biyokütlenin hammadde kaynaklarının o bölgede olup olmadığı araştırılmadan izin verilmez. Ben AK Parti'nin milletvekiliyim. Bu ruhsatları veren kimler, Recep Tayyip Erdoğan'ın kabine arkadaşları, yani iktidarın Bakanı, Bakanlara bağlı olan kurumlar bu ruhsatları verir. Bu yatırımda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gerekli izin alınmış mı bu yatırımın lisansı var mı, buna bakalım. Bunun aksini iddia edenler olabilir bunlar böyle ise 16 ilde çalışan biyokütle santralinin zararlarını bilimsel olarak açıklayacaklar. 14 tane de kurulma aşamasında olan var onlarda bu gerekçelerle kurulmasın demeliler. Ama sadece ve sadece biz bunu istemezük, kurulmasın muhalefetini anlamakta gerçekten zorlanıyorum" dedi.

İSTİFA EDERİM

Sesini yükselterek, "Ne ben ne ilçe Başkanım ne il Başkanım ne Belediye Başkanım ne diğer milletvekili arkadaşlarım Hiçbirimiz bu biyokütle enerji santralinin avukatı değiliz" diyen Köktaş, sözleri şöyle sürdürdü: Hiçbirimiz ortağı da değiliz. ÇED raporu almış, lisansını almış gelmiş toprağını satın almış buraya gelmiş ve bizler o zamana kadar bunlarla görüşmemişiz. Ama meydanlara çıkıp muhalefet yapmayı makul karşılarım. Kimisi siyasi rant peşindedir. Kimisi kendi geleceği seçimin peşindedir. Kimisi başkasının hesapları peşindedir. Ama ben şunu bilirim bizim şahsımıza bizim partimize özellikle benim şahsıma iftira karalama itibarsızlaştırma çalışmalarına bir cevap vermenin zamanı geldiğini düşünüyorum. Yapılan mitinglerde bir bacımız mutlaka annedir Allah sağlıklı uzun ömürler versin kendisine, açmış olduğu pankartta, "Vur Vur İnlesin Köktaş dinlesin" ifadesini bilerek mi kaldırdı yoksa ona birileri mi verdi. Allah kimseyi kendisine atılan iftiradan karalamadan aklamaya mecbur etmesin. Biliyorsunuz ben milletvekilliğinden önce de ticaretle ilgileniyordum. Neler demediler, yok taşımasını o mu yapacak? Niye başka yere kurulmadı da buraya kuruldu bile dediler. Başka ülkeden atıklar gelecek o taşıyacak mı dediler. Bunların hepsini ispata davet ediyorum. Eğer bir tanesini ispat ederlerse ben bugünden itibaren milletvekili değilim istifa ediyorum, hodri meydan.

AZ MERT OL! NAMERT OLMA

Ama bunu ispat edemeyenlere de hakkımı helal etmiyorum onları sizin huzurunuzda Müfteri olarak ilan ediyorum. Ayrıca bu iş yargıya intikal etmiş bir durum. bırakın yargı karar versin. Geçen gün sosyal medyada gördük, celellenmiş bir oda başkanı diyor: bana rüşvet teklif ettiler diyor, santrale karşı mısın? karşısın. Mitinglerde başrollerde misin? Başrollerdesin. Daha ne arıyorsun, adam sana rüşvet teklif etmiş eline fırsat geçmiş yaz iki satır dilekçe Cumhuriyet savcılığına başvursana ne savcıları göreve davet ediyorsun? Az Mert ol! Namert olma, İki satır yaz. Savcıları göreve davet etmiş işe bak meseleye bak yaz iki satır.

GEZİZEKALILAR KİME ZARAR VERDİLER?

İnşaatına başlanan Biyokütle Santralinin yetkilileriyle görüştüğünü de açıklayan Köktaş, "Ben şirket yetkililerini çağırdım, gelin dedim. Arkadaşlar siz bizden habersiz lisans aldınız, yetki aldınız, yerini aldınız. Orası benim köyüm. En yakın evlerden 3. ev benim baba evim. iddialar var. Böyle böyle sorular var bizi de aydınlat dedim ama ben biliyorum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu ruhsatı verirken gerekli tedbirleri ve önlemleri almak üzere vermiştir. Ben biliyorum ki bakanlık 7/24 orayı takip edecek. Bütün tesisler bu şartlara göre çalışır. Her şey ortada. Bize düşen burası kurulur, çalışırken en ufak bir hava kirliliği oluştuğunda, yakıt kullandığı zaman ensesine binmek şarteli indirmektir. Bakın arkadaşlar size adres göstermiyorum ama bir uyarı yapıyorum buradaki tarımsal atıkları daha önce kim ve kaç liraya ve kaç yıldır topluyordu. Burası kurulduğunda kime zarar verecek? Lütfen buna bakın. Hani Gezi olayları başladığında taleplere bakın; termik santral istemiyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü istemiyoruz Avrasya tünelini istemiyoruz, talepler bunlardı. İstanbul havaalanı istemiyoruz. İstanbul'u Yaktılar yıktılar gezizekalılar kime zarar verdiler? Bu kampanya yapan arkadaşlara buradan son çağrım; bir şey biliyorlarsa getirsinler, karşısına alternatif bir tez koyuyorlarsa koysunlar yoksa sussunlar. Varsa elinde bilimsel rapor beraber konuşalım Uzmanlar tartışışsın. Tekrar söylüyorum kimsenin avukatlığını yapmıyorum şeytanın avukatlığını hiç yapmıyorum. Sadece ve sadece kendim ve ailemle ilgili bu sistemin içerisine çekilen siyasete verilen zarardan dolayı böyle bir konuşma yaptım. Ama kimse bizi bu sistem üzerinden karalamaya itibarsızlaştırmaya gayret göstermesin. Beni dinlediğiniz için buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Allah birliğimizi kardeşliğimizi bozmasın hepinizi en kalbi duygularla hürmetle selamlıyorum Allah'a emanet olun" dedi.

Ahmet Naci KILAVUZ