Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Altıncı Yüksek Düzeyli Ortaklık Formu açılışına katıldı.

Türkiye'nin içerisinde bulunduğu bölgede yaşananlara değinen Erdoğan, "Her akşam seyrettiğimiz haberlerde şahit olduğumuz bu acı tablo, Suriye'deki insanlık dramının yansımalarının bir kısmıdır. Şu ana kadar 400 bini aşkın insanın öldürüldüğü Suriye'ye insanlık olarak duyarsız kalmamız mümkün değildir. Zulmün ve katliamın daha büyüğü balistik füzelerle, varil ve misket bombaları ile yanı başımızda yaşanıyor. Suriye'de yaşanan iç savaş 5'inc, yılına girdi. Şu ana kadar 400 bini aşkın insan hayatını kaybetti. 12 milyon insan yerini yurdunu terk eti. Türkiye olarak komşumuzdaki bu duruma sessiz kalamazdık. Bugün ülkemiz dinine, diline etkin kimliğine bakmadan 3 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Türkiye, dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunda" ifadelerini kullandı.

'İYİ TERÖRİST, KÖTÜ TERÖRİST AYRIMINA GİTMEK TERÖRE DESTEK VERMEKTİR'
Suriye'de yaşanan kaosun Daiş, El Nusra, PYD ve YPG gibi terör örgütleri için ortam sağladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Suriye şu an terör ihraç eden bir ülke konumuna gelmiştir. Türkiye, Suriye kaynaklı tehditlerin acısını en fazla hisseden ülkedir. Sınırımız sadece Suriye ile 911 kilometredir. Teröre ve terörü destekleyen ülkelere karşı tüm devletlerin ortak bir duruş sergilemesi gerekiyor. Bu konuda 'amalı' 'fakatlı' ifadeler kullanmak, 'iyi terörist', 'kötü terörist' ayrımına gitmek, daha önce gördüğü irtibatı şimdi yok saymak, teröre destek olmaktır. Bu tarz bir duruşla terörle başarılı bir mücadele olamayacağını herkesin idrak etmesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak 30 yıldır bölücü terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Bizim nazarımızda terör örgütleri arasında fark yoktur. El Şebap ile El Nusra, PKK, YPG, PYD arasında ayrım göz etmiyoruz. Terör kim tarafından yapılırsa yapılsın terördür. Bu tehdide karşı kararlı şekilde mücadele edilmelidir. Temennimiz bu anlayışın istisna olmaktan çıkıp tüm ülkeler nezdinde ortak bir hareket tarzına dönüşmesidir'