Meme kanseri tanısı alan hastaların hayatlarının sonraki dönemlerinde beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Tıbbı Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, başta beslenme olmak üzere yaşam tarzlarında yapacakları olumlu değişikliklerin hastalığın seyri üzerinde olumlu etkisi olacağını vurguladı.
Prof. Dr. Coşkun, son dönemde yapılan bir deneysel çalışmada hayvansal gıdaların içerisinde yüksek miktarda bulunan lösin isimli aminoasidin fazla miktarda alınmasının meme kanseri hastalarında uygulanan bazı anti-hormon tedavilerinin etkisizliğinden sorumlu olabileceği ve bu şekilde hastalık tekrarı ve yayılmasına yol açabileceğini gösterilmiş durumda olduğunu söyledi. Diğer bir aminoasit asparajin ile ilgili de çalışmalar olduğunu söyleyen Dr. Coşkun, adını aldığı kuşkonmaz bitkisi dışında kümes hayvanları ve deniz ürünlerinde de bol miktarda bulunan bu aminoasitle ilgili yapılan deneysel çalışmada da diyetteki asparagin içeren gıda fazlalığının hastalığın başka organlara yayılımı ile ilişkili olabileceğinin iddia edildiğini belirtti. Bu bulguların mutlaka klinik çalışmalarla doğrulanması gerektiğini söyleyen Dr. Coşkun, özellikle meme kanserli hastalar açısından beslenmede hayvansal yerine bitkisel protein kaynaklarına ağırlık verilmesinin önemine vurgu yaptı.
Özellikle tümörü hormana duyarlı olan meme kanseri hastalarında östrojeni fazla içeren soya ve ürünleri gibi gıdaların tek taraflı bir biçimde tüketilmesinin zararlı olabileceğini belirten Dr. Coşkun, dengeli kullanımların ise bir zararının olmayacağını söyledi. Yapılan birçok çalışmada meme kanseri tanısı sonrası mevcut kilosunun yüzde 10'undan fazla kilo alan hastalarda hastalığın tekrarı ve yayılması risklerinin daha fazla olduğunu belirten Dr. Coşkun, kilo almaya bağlı kanda insülin benzeri büyüme faktörleri ve östrojen düzeylerindeki artışların özellikle hormona duyarlı meme kanserli hastalarda hastalık tekrarı ve yayılmasına yol açabileceğini belirtti.
Alkolünde östrojen düzeylerini artırarak meme kanseri hastalarında tetikleyici rol oynayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Coşkun, alkolün aynı zamanda DNA hasarı da oluşturduğunu ve diğer meme de de ikincil kanser riskini artırdığını, meme kanserli hastaların alkol tüketiminden kaçınmaları gerektiğini söyledi.
Sonuç olarak meme kanseri tanısı alan hastaların beslenme düzenlerinde yapacakları bazı değişikliklerle hastalığın tekrarlaması ve yayılmasını önlemede önemli katkıları olacağını söyleyen Dr. Coşkun, sebze, meyve ve tahıllı besinlerin daha fazla hayvansal gıdaların ve şekerli ürünlerin daha az tüketildiği bir beslenme tarzının tercih edilmesinin önemine vurgu yaptı. Hastaların kendilerini takip eden doktorlardan beslenmeleri hakkında bilgi almaları gerektiğini söyleyen Dr. Coşkun, kilo alınmaması, alkolden uzak durulması ve kulaktan duyma bilgilerle hiçbir besinin aşırı miktarlarda/kontrolsüz tüketilmemesinin önemine vurgu yaptı.