Emperyalist ülkeler;
hangi ülkede
ezilmiş,
yenilmiş ve hüsrana
uğramışsa;
bunun intikamını
er ya da
geç almak için
akıllara
durgunluk veren
stratejiler
geliştirir...
Türkiye'nin
yıllardır
uğraştığı
terör belası,
sağ-sol çatışmaları
ve mezhep kavgaları da
bu stratejinin
bir parçasıdır...
Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün annesi ve manevi kızı için
atılan iğrenç iftiraların
nedeni de budur...
AK Parti Genel Başkanı, Başbakan Binali Yıldırım,
MHP lideri Devlet Bahçeli
ve Bağımsız Türkiye Partisi
Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın
Atatürk'e dil uzatanları,
ajan-provokatör
olarak tanımlaması,
işte bu yüzdendir...
Ne demiştik?..
Emperyalist ülkeler;
ezilmiş, yenilmiş
ve hüsrana
uğramışlıklarını
asırlar geçse de
unutmamıştır!..
Mesela; Kutul Amare Zaferi'nin
kutlanmamasını
isteyen İngiltere'dir...
Çünkü Osmanlı'nın 1.Dünya Savaşı'nda kazandığı önemli zaferlerden birisi
olan Kutul Amare; İngiltere'nin
1781 Yorktown Kuşatması'ndan
bu yana, en büyük
kaybı yaşadığı yerdir...
Yani, Kutul Amare, İngiltere için
"utanç" demektir...
Kutul Amare'nin kutlanmamasını
DP iktidarında isteyen İngiltere;
aynı biçimde
Gazi Mustafa Kemal
sevgisini de yüreklerden
silmeye çalışmaktadır...
Atatürk'ün fotoğrafının
resmi kurum ve kuruluşlardan
kaldırılmasını isteyen
"AB talebi"nin arkasında da
yine İngiltere vardır...
Çok sayıda örnek
vermek mümkündür...
En yenisi ise
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
ziyareti nedeniyle
gazetecilerle
sohbet eden
eski ABD Ankara Büyükelçisi'nin
"1 Mart Tezkeresi"ni
hatırlatmasıdır...
14 yıl önce TBMM'den geçmeyen
tezkereyi bizler
çoktan unutmuşken,
bunun bir kere
daha karşımıza getirilmesini;
hiç geçmeyen
bir öç duygusu olan
"Deve kini"nden başka
ifadeyle izah etmek
mümkün müdür?..