İslamofobi'yi ortadan kaldırmak gerektiğinin altını çizen Bakan Akif Çağatay Kılıç, 'Bence dünyadaki en önemli sorunlardan birini ele almak gerekirse İslamofobi'yi ortadan kaldırmamız gerekmektedir. Çünkü problemleri yaratan ya da sebep olan İslam dini değildir. İnsanların yaptığı hatalar ve yanlışlar dine atfedilemez' şeklinde konuştu.

İnsanların hatalarının, yanlış hareketlerinin ve yanlış düşüncelerinin adı 'barış' dini olan İslam dinine mal edilemeyeceğini kaydeden Bakan Kılıç, 'Peygamberinin insanları iyileştirmeyi, onlarla birlikte çalışmayı, onlara yardım etmeyi, onlara karşı anlayışlı olmayı öğrettiği bir dine mal edilemez. Kökleri veya nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülkede bir şey olduğu zaman haberlerin verilişi İslami geleneğe sahip ya da çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede olduğu gibi olmuyor. Bu da bizim anlamamız gereken ve üstesinden gelmemiz gereken bir şey. İnançlarına dayalı olarak ülkeleri birbirinden ayırt etmek doğru değildir. Her insan hata yapabilir' diye konuştu.

'TERÖRİST, ANKARA'DAKİ SALDIRIYI MÜSLÜMAN OLDUĞU İÇİN YAPMADI, TERÖRİST OLDUĞU İÇİN YAPTI'
Bakan Çağatay Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Geçen hafta biz Türkiye'de böyle bir şey yaşadık. Suriye ve Irak'taki olaylardan dolayı Türkiye'de misafir ettiğimiz 2,5 milyon göçmen içinden bir kişi, kendi hayatına ve başka 28 kişinin hayatına kıydı. Bunların arasında askerler ve sivil memurlar vardı, 61 kişi de yaralandı. Bu Türkiye'de oldu. Ama biz, bunun o kişinin inançlarından dolayı olduğunu söylemiyoruz. Bunu Müslüman olduğu için yapmadı, terörist olduğu için yaptı. İnsani değerlere inanmadığı için, bunlardan hissesi olmadığı için yaptı. Kendinde başka insanların canını alma hakkını gördü. Biz bunu prensip olarak herkes için reddediyoruz. Sadece Avrupa ülkeleri için, Amerika için, başka ülkeler için değil, bütün dünya için. Bizim söylediğimiz budur. Kuranı Kerim'de söylendiği gibi: 'Bir insan öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir, ama bir insan kurtaran da bütün insanları kurtarmış gibidir' Bu bizim anlamamız gereken ve uygulamamız gereken bir şey. Ve sanıyorum ki bugün insanların yaşamak zorunda kaldığı, dünyadaki yanlış anlamaların çoğunun temelinde de bu yatıyor.'