Olay
Develi Cumhuriyet Başsavcılığı'na 28 Kasım 2016 tarihinde İsmet Toker, eşinden ayrılan ve iki kızı ile birlikte Develi ilçesinde yaşayan Saliha Toker'in 23 Kasım 2006 tarihinde 10 ve 11 yaşındaki kızlarını okula gönderdikten sonra evden ayrıldığını ve kızından bir daha haber alamadığını, Saliha'nın kaçırılmış olabileceğinden şüphe ederek şikayetçi oldu. Kayıp Saliha Toker ile ilgili kaybolduğu 23 Kasım 2006 tarihinden itibaren bulunmasına yönelik yapılan çalışmalarda hiçbir resmi kurumda hastane, banka veya PTT'de kayıtlarının bulunmadığı tespit edildi. Bu güne kadar ulaşılamamış olması, ayrıca kayıp olan Saliha Toker'in birlikte yaşadığı kızlarını bırakarak evden ayrılmış olmasını göz önüne alan polis ekipleri, Saliha Toker'in öldürülmüş olabileceğini değerlendirerek çalışma yaptı. Konu ile ilgili olarak Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği tarafından oluşturulan özel ekip, bir yıl saha çalışması yaptı. Bilgi sahiplerinin beyanları, HTS kayıtları ve teknik takip sonucunda emekli din kültürü öğretmeni H.B. isimli şahısla sabit hat ve cep telefonu üzerinden bir çok görüşme yaptığı belirlendi. Son görüşmenin de Kayseri'de yapıldığını tespit eden özel ekip, Saliha Toker'in gönül ilişkisi nedeniyle şüpheli H.B. tarafından öldürülmüş olabileceğini değerlendirerek, H.B.'yi 3 Nisan 2019 tarihinde gözaltına aldı.

Emniyetteki sorgusunda boğarak öldürdüğünü itiraf etti
Şüpheli H. B., emniyetteki sorgusunda Saliha Toker'i tanıdığını, kendisinden hamile olduğunu iddia ettiğini ve bu nedenle görüşmek için Kayseri'ye çağırdığını itiraf etti. Otomobil ile Erkilet bölgesi Hıdrellez Tepesi'nden Kuşçu Mahallesi'ne doğru boş bir araziye götürdüğünü söyleyen H.B., Saliha Toker'i burada boğarak öldürdüğünü ve cesedin üzerini kapatmadan çevresine taş dizdikten sonra olay yerinden ayrıldığını anlattı. Olaydan kimseye bahsetmediğini söyleyen H.B.'nin yapılan yer göstermesinde cesedi bıraktığı yerde arama yapıldı. Bölgenin dağlık olması, yerleşim yerlerine uzak olması ve cesedin toprağa gömülmemesinden dolayı cesede ulaşılamadı. Zanlı H.B., işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi. Şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

"Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmüş olduğuna inanan bir insanım"
Bugün Kayseri Adalet Sarayı 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında tutuklu sanık H.B. ve avukatlar hazır bulundu. Sanık H.B. daha evvel karakolda verdiği ifadesini inkar ederek mahkemede kendisini şöyle savundu: "Saliha eşimi arayarak, benden hamile olduğunu söyledi. Bende arayıp neden yalan söylediğini sordum. Bana 'Eşinin üstüne kuma geleyim mi? Çocuklarımı beraber büyütelim mi?' diye sordu. Kayseri'ye taşınacağını, çocuklarının iyi bir eğitim almasını istediğini söyledi. Bende çocukların eğitiminin mutlu bir yuvadan geçtiğini, bu yüzden dürüst birini bularak bir yuva kurması gerektiğini söyledim. Kayseri'de meydanda buluştuk. Kendisinin Erkilet tarafına gideceğini söyledi. Yolda giderken tekrardan çocuklarını beraber büyütmek istediğini söyledi. Bende bunun mümkün olmayacağını, kendisine söyledim. Polislere gösterdiğim yere kadar Saliha'yı götürdüm. Kendisi ile evlenemeyeceğimi söyleyince arabadan indi. 'Arabaya bin' dememe rağmen 'Sen git' dedi ve binmedi. Bir daha arabaya binmesini teklif ettim. Binmeyince de basıp gittim. Orada telefonla uğraşıyordu, beklediği biri vardı. Ben kimseyi öldürmedim. Öldürmedim, bir yere de gömmedim. Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmüş olduğuna inanan bir insanım" diyerek kendini savundu.
Mahkeme heyetinin son sözünü sorması üzerine H.B., "Tutukluluk nedir, hüküm nedir cezaevinde öğrendim. Şahsımda ziyade mesleki itibarım zedelenmiştir. Saliha, benim evladım yaşındadır. Ben zinhar suç işlemedim" diyerek, beraatını ve tahliyesini talep etti.

Müebbet hapis cezası verildi, iyi hal indirimi ile 25 yıl hapis cezasına hükmedildi
Müzakere yapmak üzere duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, aranın ardından kararı hükmetti. Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucunda H.B.'ye 'Kasten öldürme' suçunu sabit gördüğü için müebbet hapis cezası verirken, bu ceza iyi hal indirimi ile 25 yıla düşürüldü. Kararın ardından duruşmaya katılan H.B.'nin yakınları gözyaşlarına boğuldu.