Samsun Haber: Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından düzenlenen "Cumhuriyet ve Seçim Güvenliği" adlı panel geniş katılımla gerçekleştirildi. Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu yönetimindeki panelde CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger ve eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal önemli açıklamalarda bulundu.

REJİMİN ADI DEMOKRASİ OLMAZ

Seçim güvenliği ile ilgili açıklamalarda bulunan Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, "Tüm referandum sürecinde Türkiye'nin dağlarında çiçekler açmasını diledik. Fakat YSK'nın kanundışı davranışıyla, belirli bir şekilde yok edilen oylarla bir referandum sonucu karşımıza çıktı. Her şeyden önce sağlamamız gereken öncelikle oyların eşit ve adil bir şekilde sandığa girmesini sağlamak, ondan sonra da oradan adil bir şekilde çıkmasıdır. Eğer seçim güvenliğini sağlayamazsınız o yarattığınız rejimin adı kuşkusuz demokrasi olmayacaktır. Çünkü her seçim her dikta rejiminde de vardır. Ancak dürüst olmayan seçim, demokratik olmayan ülkelerin seçimidir. Bu seçimin güven içinde yapılabilmesi için birtakım koşullar aranır. Bunun da ilk koşulu bir yargı denetimi içinde seçim yapılmasını sağlamaktır. Bu referandumdan sonra halkımızın isteği, umuttur, cesarettir, inançtır. Eğer bunu sağlayamazsak vatandaşı bundan sonra yapılacak seçimlerde ve referandumlarda sandığa götürme olanağımız kalmayacaktır" diye konuştu.

BU SİSTEMİ İSTEMİYORUZ

CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, referandumda yoğun bir hazırlık yaptıklarını belirterek, "Referandumda sandık başlarında 400 bin görevlimiz vardı. Doğu ve Güneydoğu'da 6 bin müşahit görev aldı. Buralarda sabah seçim başladığından 15 dakika sonra 31 ilin en az yarısından eksik oy pusulası ihbarları geldi. Saat 8'den sonra ise evet mühürlerinin kullanıldığı söylendi. YSK Başkanı iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Evet mühürlerine karşı itiraz ettik, bu mühürlerin öğlene doğru toplanacağını söylediler fakat bunlarla kullanılan oyları geçerli saydılar. Daha sonra ise tüm mühürsüz pusulaları mühürleyin dediler. Kanunsuzluk iki kez üst üste yapıldı. Hukukun olmadığı yerde neyin önlemini alsanız hiç bir şey ifade etmez. Önümüzdeki süreçte biz Cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Sonuçta biz hayır cephesi olarak bir kişiyi oraya göstereceğiz ama biz partili cumhurbaşkanlığı istemiyoruz. Biz parlamentonun güçlü olmasını, devletin bu şekilde yönetilmesini istiyoruz" dedi.

SONUÇ YÜZDE 52,87 'HAYIR'

Son olarak söz alan eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, seçmenle millet kavramlarının ayrı şeyler olduğunu dile getirerek, "Anayasanın 6'ncı maddesinde 'Egemenlik kayıtsız şartsız seçmenindir' demiyor, 'milletindir' diyor. Millet seçmenden ibaret değildir. Bu anlamda şekli meşruiyetten dahi yoksun, hukuk dışı ve gayrimeşru sürecin sonucunda ortaya çıkan bu referandumun sonucunu hukuki, meşru bulmuyorum ve kabul etmiyorum. Gözümüzün önünde seçmenin iradesi gasp edildi. Ümit Hoca ile konuştum. Bana, 'hocam dedi, açık ve net söylüyorum, Cumhurbaşkanı'nın önüne giden gerçek sonuç, size tam rakamı söylüyorum, hayır oyları yüzde 52,87' dedi. Dolayısıyla bu gayrimeşruluğu unutmamak, unutturmamak, benimsememek ve onaylamamak gerekiyor. Birincisi bu. İkincisi ise YSK, anayasal sisteme karşı açık bir şekilde darbe yapmış ve suç işlemiştir. Bunun hukuki sonuçları vardır, bugün tezahür etmese bile yarın bir gün edecektir. Şu anda gördüklerimiz bunun habercisidir" ifadelerini kullandı.

Barış BUDANOĞLU