Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,
yeni atanan
hakim ve savcılara
hitaben
yaptığı konuşmada,
ilginç bir laf etti:
"Ben kendim; 7/24 bana söven birinin önüne benim dosyamın gitmesini istemem. Sosyal medyadan bakıyorum, adam çakıyor. Sonra öğreniyorsun hakim, savcı. Siz o hakime ve savcıya güvenemezsiniz.'
Bu ülkede, Adalet Bakanı
bile böyle bir durumda
endişe içindeyse,
internet gazeteleri ile diğer
sosyal medya mecralarında
iftira ve hakaretlere
uğrayan
insanlar ne yapacak?..
Hele de
"Düşünce ve ifade özgürlüğü"nün
"İftira ve hakaret özgürlüğü"
sanıldığı bir ortamda...
"7/24 bana söven birinin
önüne benim dosyamın
gitmesini istemem"
demek;
o hakaretleri yapan hakim ve savcının
görevine devam ettiği anlamına gelir...
Bir hakim ve savcı; sabahtan akşama kadar
Adalet Bakanı'na
sosyal medyadan
sövüp sayıyorsa
ve o Adalet Bakanı da
herhangi bir dava dosyasının
onlara gitmesini
arzu etmiyorsa,
biz ne yapacağız?..
Adalet Bakanı'na 7/24 sövüldüğü
bir ortamda,
vatandaşa
365 gün
8 bin 760 saat
çakılması,
normal mi sayılacak?..
Adalet Bakanı
Bekir Bozdağ,
sıradan bir vatandaş mı
bu ülkede?..
Bu memlekette,
Cumhurbaşkanı
Erdoğan başta
olmak üzere
siyasiler, işadamları,
gazeteciler, bilim insanları,
bürokratlar,
sporcular ve
dahası toplumun her kesimi;
sosyal medyadaki
iftira, hakaret ve yalan
furyasından
şikayetçi olmasına
rağmen, internet gazeteciliğiyle ilgili
ciddi bir düzenlemenin
yapılamaması garip değil mi?..
Mahkemenin
içerik kaldırma
kararına rağmen
uzantı değiştirerek,
iftira ve hakareti
yeniden
yayınlayan,
şantaj için
firmaları karalayan
ve hatta battıklarını
bile yazan,
özel hayatla
ilgili saçmalıklarla
yuvalar yıkıp,
o insanların
namus ve haysiyetleriyle
oynayan bu insan müsveddelerinin
varlıklarını
sürdürmelerinde,
yasa çıkarmayanların
payı yok mu?..
Böyle başıboşluk
olur mu?..
Amaçları
gazetecilik olmayan
bu kapkaççı
takımının
medyayı şantaj silahı
olarak kullanmalarına
daha ne kadar
sessiz kalınacak?..
Adalet Bakanı
Bozdağ,
kendisine de
sövüldüğünü
belirtmek yerine
yasanın
derhal çıkarılmasına
öncülük ederse,
birçok
insanın da anası, bacısı,
karısı rahat edecek!..
TV, radyo, gazete ve dergi
kurarken;
güvenlik soruşturması
yapan ve
sabıka kaydı
gibi birçok belge
isteyen
devlet;
100 liraya
kurulan
internet gazetelerine
adres bile sormuyor...
Ne garip?..
Vatandaş, ihkakıhak mı yapsın,
yani hak ve hukukunu
kendi kurallarına göre mi arasın!..