Yargıtay'ın bozma kararının ardından İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülün duruşmanın 3. celsesine müşteki Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği yetkilisi Sanem Deniz Kural, Eda Okutgen'in babası Abdullah Orhan Okutgen, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Neslihan Ersoy ve taraf avukatları hazır bulundu. Sanık Uğur B. ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Bandırma L Tipi Cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Öztaş, sanığın olaydan önce Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinden (DEÜ) gelen tedavi belgelerini okudu. Katılan ve katılan vekilleri, gelen belgelerde aleyhe hususları kabul etmediklerini sanık hakkında rapor düzenlendikten sonra ayrıca beyanda bulunacaklarını söyledi. Sanık avukatı, Dokuz Eylül Hastanesinden gelen belgelerin eksik olduğunu, klinik değerlendirme ölçekleri ile ruh salığı ve hastalıkları ana bilim dalındaki hasta dosyanın gönderilmediğini, eksik dosyaların gönderilmesini talep etti.

Cezai ehliyet raporu beklenecek
Duruşma Savcısı Mehmet Oğur, sanığın Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan raporun aldırılması, sanığın tutukluluk halinin devam etmesi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti, DEÜ Hastanesinden sanık vekilinin bildirdiği eksik belgelerin gönderilmesi için hastaneye yazı yazılmasına, sanığın üzerine atılı suç yönünden suç tarihi itibariyle cezai ehliyetini etkileyecek akıl hastalığının olup olmadığının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor alınmak üzere 3 haftayı geçmemek üzere gözlem altına alınması ile ilgili Adli Tıp Kurumu Gözlem ihtisas Dairesi'ne gönderilmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı eylül ayına erteledi.

Olayın geçmişi
Olay, 30 Kasım 2014'te Fahrettin Altay Mahallesi'ndeki apartmanda meydana geldi. İlaç firmasında çalışan 41 yaşındaki Eda Okutgen, organizasyon işiyle uğraşan 43 yaşındaki Uğur B.'den, bir yıl önce, şiddetli geçimsizlik yüzünden boşandı. Yakınlarının araya girmesiyle barışan Eda Okutgen ve Uğur B., tekrar aynı evde yaşamaya başladı. Eda Okutgen, Uğur B. ile kavga edince evden ayrıldı. Uğur B., apartman çıkışında yakaladığı Eda Okutgen'i defalarca bıçakladı. Okutgen hastanede hayatını kaybederken, polis merkezine giderek teslim olan Uğur B. tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı Çetin Yağlı, sanık Uğur B. hakkında, Eda Okutgen'i 'kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açtı. Mahkeme heyeti, sanığa ömür boyu hapis cezası verdi. Sanığın avukatı kararı temyiz etti. Temyiz istemini inceleyen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, sanığın, avukatının talebi doğrultusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'ne gönderilerek yeni rapor alınması gerektiğini belirtip, kararı bozdu. Bozma gerekçesinde, sanığın cezai ehliyetinin tam olduğuna ilişkin Manisa Ruh Salığı ve Hastalıkları Hastanesinin 3 Mart 2015 tarihinde verdiği rapor dosyada bulunmasına karşın, avukatının sunduğu dilekçelerin ekindeki tıbbi evraklar dikkate alındığında, cezai ehliyeti bulunup bulunmadığı konusunda tereddüt oluştuğu vurgulandı. Bu yüzden İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesine gönderilerek cezai ehliyeti konusunda rapor aldırılması gerektiği belirtildi. Sanık Uğur B. yeniden yargılanmaya başlandı.