Emperyal güçler,
üzerlerine
çökecekleri
ülkeler için
planlarını
dünden bugüne değil,
yıllar öncesinden
yapıyor ve
"Şartlar oluştuğu"
zaman da
gereğini yerine getiriyor...
Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu,
2000 yılında yazdığı
"Bye bye Türkçe" kitabında,
bölgedeki enerji kaynaklarına
çökmek isteyen
emperyal güçlerin
önce Irak,
sonra Suriye,
ardından İran ve en sonunda da
Türkiye'ye diz çöktürme
planı içinde olduğunu
dile getirmişti...
Kendini bilime adayan
Nobel ödüllü Prof.Dr. Sinanoğlu,
ülke meseleleriyle de
yakından ilgilenen
biriydi...
Yılları Amerika'da
geçen rahmetli Sinanoğlu,
bu iddiasını; o ülkedeki
düşünce kuruluşlarının
raporları, Pentagon'un
üst düzey askerlerinin
görüşleri ve
bazı köşe yazarlarının
ifadeleriyle
güçlendirmişti...
Bugün yaşananlar,
onun 17 yıl önce yazdıklarını
iddia olmaktan çıkarmıştır...
Aslında bu öngörüyü
yapan biri daha vardı. Tam 25 yıl önce
bugün
yaşanacakları,
açıkça anlatmıştı...
O dönemin Refah Partisi Genel Başkanı olan
rahmetli Prof.Dr. Erbakan,
1992 yılında TBMM kürsüsünden
bölgedeki emperyal senaryoyu
adeta haykırdığında,
küresel güçler ve onun güdümündeki bir kısım medya,
bizleri "Kadayıfın altı" ile
meşgul ederken,
çoğumuz gerçeği görememiştik...
Farkına varamadık!..
Ne kadar haklı olduğunu
bugün yaşananlardan
sonra daha iyi anladık...
İşte, rahmetli Erbakan'ın çeyrek asır önce
yaptığı o tarihi konuşmadan
bugünkü senaryoyu anlatan
bölümü aynen aktarıyorum:

"Riyad'da bizim bir gazetecimize, Amerikalı bir yarbay elini
haritanın üzerinde tutarak şunları söylüyor. ('İşte Kürt devleti burada kurulacak. Savaş bitecek, Saddam çökmüş olacak.) Daha Körfez Harbi bitmemiş. Harpten önce söylüyor adam bunları. (Saddam çökmüş olacak, bu yörede devlet kalmayacak. Devlet oteritesinden yoksun bir boşluk doğacak. Kürtler bir devlet kurarak, buradaki boşluğu dolduracaklar. Belki de Türkiye'den toprak isterler) Gazeteci, (Türkiye bunu kabul etmeyeceğini açıklamış bulunuyor)' dediğinde, (O zaman çarpışacaksınız) diyor. Tekrar deniliyor ki kendisine, (Türkiye'nin düzenli orduları, silahları, topları, zırhları, tankları, uçakları, füzeleri var. Böyle bir büyük güce nasıl karşı koyalım? Hem gerek İran, gerek Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğü için açık tavır koymuş bulunuyor. Onların da bölgede bir Kürt devleti oluşmasına göz yumacaklarına nasıl ihtimal veriyorsunuz?)' denildiği zaman, Amerikalı yarbayın söylediği sözler şunlar: (Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerin de yakında çok silahı olacak. Saddam'ın bıraktığı silahlar onlara kalıyor. Belki Türkiye'den sizinkilerden bile ileri silahları olacak. Uçakları, tankları, füzeleri, zırhları, helikopterleri, havalimanları vesaire.) Ne zaman söyleniyor bu sözler? Körfez Harbi'nin başında, daha Körfez Harbi yapılmamışken...

Meclis'te kimler
onu can kulağıyla dinleyip
dikkate alıyor, bilemiyorum ama
o devam ediyor:

"Muhterem milletvekilleri, aziz milletimizin evlatları. Bu okuduğum vesika ne gösteriyor? ABD, dış güçler, İsrail bütün bu olayların hepsini planlı olarak yapıyor. Onların uzun vadeli planları var. Batılı ajanlar cirit atıyor. Onların bu uzun vadeli planları var da, bizim kısa, orta, uzun vadeli milli planlarımız nerede? Kim yapacak bunu? Yapması icap edenler bir plan sahibi olmadıkları gibi, sadece onların planına alet oluyor. Onlar, Ortadoğu'da Müslüman ülkeler arasında işbirliği olmasın, Türkiye; Suriye'yle, Irak'la, İran'la çatışsın istiyorlar ve bunu gerçekleştiriyorlar. Öyleyse bu emperyalizmin ve siyonizmin planını bozmamız lazım."

Müslüman
ülkeleri
birbirine
düşürerek
savaş çıkarmanın
peşinde olan
ABD ve diğer emperyal güçler,
iktidarlarını
sürdürmek isteyen
krallara
silah satmanın
peşinde...
Yoksa, ABD Başkanı Trump, "Amerika'nın
19 trilyon dolar borcunu Körfez ülkelerine
ödeteceğim"
diye boşuna mesaj vermedi ya!..