"Bylock"
meselesi yüzünden,
görev başındaki valiler ciddi
töhmet altında...
Çünkü, "12 vali bylock kullanıcısı"
iddialarında
o valilerin
isimleri yok!..
Yani, gözler 81 ilin valisine
çevrilmiş durumda...
Diyelim ki;
şu sıralarda
"Valiler Kararnamesi" çıktı.
Bazı valiler de
performansları veya başka nedenlerle
merkeze alındı...
Kamuoyunda,
merkeze alınan valiler
hakkında FETÖ üyesi oldukları algısı
yaratılmış olmayacak mı?..
Yıllarını devletine, milletine
adamış; FETÖ'nün kapısından dahi geçmemiş ve belki de örgütün
kumpasına uğramış
bu valilerin merkeze alınmasıyla
oluşacak algıdan, aileleri ve yakın çevreleri de
olumsuz etkilenmeyecek mi?..
Varsayalım dedik ya...
Merkeze alınan bir valinin;
görev yaptığı ile
veda ederken,
yakın dostlarına,
"Vallahi biliyorsun, benim FETÖ ile bir ilişkim olmadığını"
söylemesi ne kadar
inandırıcı olabilir ki?..
Çünkü, kamuoyunda
oluşturulan algı, çok güçlü...
"Damatlar" meselesi
AK Parti içinde
tepki alırken,
bir de "Bylockçu valililer"in
korunduğu izlenimi,
iktidarı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı
yıpratır...
FETÖ konusunda, "Oğlum bile olsa
gözünün yaşına bakmam"
diyen Erdoğan'dı...
"Tek başına da kalsam da FETÖ ile mücadeleyi
sürdüreceğim"
diyen de...
"Garibanlar içeri, damatlar dışarı"
algısının kamuoyunda
kuvvetlenmesi,
aslında Erdoğan'ı
hedef seçmektir...
Ve son olarak,
iktidara yakın bir gazetede çıkan "Tahliye borsası"
başlıklı haber bile,
mücadelenin zıvanadan çıktığını
göstermeye yetiyor...
Erdoğan, bu sulandırmaya izin verirse,
milletin bu konuda ona olan güveni
sarsılır ve AK Parti ciddi bir oy kaybına
uğrar...
O yüzden 15 yıldır
sokağın sesine kulak veren
AK Parti;
antenlerini yeniden
açmak zorundadır...