11 yıllık uzun bir aradan sonra 'Herkese Gider' adlı tek şarkılık single'ıyla sessizliğini bozan Ufuk Yıldırım ile Babalar Günü röportajımız için bir araya geldik. İki çocuğu olan, erken doğan oğlu Şan ile ilgili yaşadıkları sıkıntılı süreci de anlatan şarkıcı, üçüncü eşinden boşanmasına rağmen aşka küsmediğini de belirtti: 'Aşık olursam dördüncü kez de evlenirim.'

11 yıldır ekranlarda yoksunuz. Bu süreçte neler yaptınız, neden ekrandan uzak kaldınız?

Aslında yine müziğin içerisindeydim. Sadece göz önünde değildim. Bu bir tercih meselesi. Küsme, darılma, alınma gibi bir durum yok. 4 sene öncesine kadar Deniz Seki ile aynı sahnedeydim. 11 yıldır da Kültür Bakanlığı Devlet Orkestraları Bölümü'nde görev yapıyorum. Ortadoğu'da savaş yokken orada yayınlanan birçok albümün aranjmanlarını yapıyordum. Yine müziğin içerisindeydim ama Türkiye'ye yönelik bir şey yapmıyordum. Son üç yıldır her cuma-cumartesi günleri sahneye çıkıyorum. Açıkçası yeni bir şey yapma ihtiyacı hissetmedim çünkü insanlar benden 90'ları istiyorlar hala sahnede.

Nedir toplumun bu 90'lı yıllardaki pop müziğe olan tutkusu sizce?

90'lardaki şarkılar çok seviliyor. Hazır da o dönemlerden birini bulmuşken söyletmek istiyorlar.

Yurtdışındaki işlerde kimlerle çalışıyordunuz?

Beyrut'tan Jean Saliba isimli bir prodüktör arkadaşımızdan işler bana geliyordu. En az 100 şarkı düzenleme yapmışımdır ama hiç oraya gitmedim. Nereden baksanız 7-8 senedir, orada yaşanan sıkıntılı süreçten dolayı Ortadoğu'ya da iş yapamıyorum.

Ufuk Yıldırım'ın eski eşi Pelin Elitez'den olan kızı Armin 3 yaşında.

YENİ ŞARKIM GİBİ ATARLIYIM

Ve sonunda uzun süren sessizliğinizi 'Herkese Gider' ile bozdunuz. Kime yazıldı bu şarkı?

Birine yazılmış gibi algılanıyor ama üstüne kim alınmak istiyorsa alınsın, bence bir sıkıntı yok.

Atarlı bir tarafınız var mıdır böyle?

Var tabii. Kendime uygun bir şarkı yazdığımı düşünüyorum.

Sadece şarkının sözünü yapmadınız, hem bestelediniz hem de klibini çektiniz...

Tüm bunların yanında bana göre Türkiye'de en önemli aranjörlerden biri olan Erhan Bayrak'la ilk kez düzenleme yaptık. Sağ olsun çok da hoşuma gitti.

90'lar tadı alınıyor yine şarkıdan...

Tarzım öyle çünkü. Vokalim, düzenleme ya da müzik bunu hissettiriyor olabilir. Benim bilemediğim noktayı Erhan Bayrak tamamladı, öyle söyleyeyim.

Bundan sonra öyle uzun ara vermeyi düşünüyor musunuz?

Bir daha 11 yıl ara vermeyi asla düşünmüyorum. Ne zaman beste yaparsam mutlaka bir single çıkarmak istiyorum.

,BİZ MÜZİSYENLER DUYGUSALIZ

Bu süre boyunca kişisel anlamda ne gibi değişimler yaşadınız peki?

Oğlum Şan erken doğumla dünyaya geldi. 680 gram doğdu. Yaşayacak mı yaşamayacak mı diye üç ay boyunca her gün yoğun bakıma gidip geldik. Çok şükür Allah ömür verdi, yaşıyor. Daha sonra Sonay Hanım'dan (Dikkaya) boşandım. Ardından yeni bir evlilik yaptım ve bir de kızım oldu.

Hem iyi hem de kötü olaylar yaşamışsınız...

Evet. Son evliliğim de 9 ay önce bitti.

Gülüyorum kusura bakmayın ama...

Komik ama. Aslında çok duygusal bir adamım.
Müzisyenlerin yüzde 99'unda bu vardır. Sevmeyi ve sevilmeyi çok seviyoruz.

Son eşiniz Pelin Elitez de müzikle ilgileniyor muydu?

Eski eşim müzisyen değildi. Sesini sevdiğim için ona bir albüm yapmıştık. Anı olarak kalsın diye. Onun asıl mesleği satış pazarlama.

BANA 'ÇAPKINSIN' DİYORLAR

Müzikle uğraşan biriyle daha mı rahat anlaşırdınız?

Öyle olduğunda bu kez de mesleki açıdan egolar çatışıyor. 'Ben daha iyiyim', 'sen daha kötüsün gibi' gibi yorumlar yapılıyor. Çilesi bitmiyor işte ne yapacaksın, evlenip boşanıyorum (Gülüyor). Bana 'çapkın adamsın' diyorlar. Bakıyorum da hayatım boyunca neredeyse hep evliymişim. Çapkın adam niye evlensin? Ev ve aile yaşantısını çok seven bir adamım. Gezip tozsam da kimseye bakmam, mümkünse eşimle gezmeyi tercih ederim. Daha çok evimde olayım, misafir ağırlayayım diye düşünen bir insanım. Bazıları başkalarını üzerek ya da yalnızken mutlu olabilir. Ben ise karşımdaki insana bir sürpriz yapınca seviniyorsa mutlu oluyorum.

Sonay Dikkaya'nın bir röportajına denk geldim, oğlunuz Şan ile Orlando'ya taşındığını öğrendim. Rahatlıkla görüşebiliyor musunuz?

Oğlum özel bir çocuk. Bundan dolayı annesiyle gurur duyuyorum. Tüm kariyerini bir kenara bırakıp Amerika'da Şan'ın en doğru eğitim alacağı bir yere yerleşti. Bundan iki buçuk ay önce yanlarındaydım. Bazen bir hafta, bazen üç gün kalabiliyorum yanlarında. Devlet orkestrasında görevli olduğum için Türkiye'de de olmam lazım. İzmir'de yaşıyorum. Maddi manevi elimden geleni yapıyorum. Türkiye'de olduğumuz süre boyunca internetten görüntülü konuşuyoruz.

İhmal mi ediyorsunuz' demiyorum yanlış anlamayın...

Mutlaka ediyorumdur. Bunu da kabul ediyorum. Öyle yorumlar da geliyor.

Gerçekten mi...

Olmaz mı? 'Baba var babacık var' diyen oluyor. Eski eşimin ya da benim sosyal medya sayfama yazıyorlar. Ama bunlar beni ilgilendirmiyor.

Ufuk Yıldırım'ın Sonay Dikkaya ile evliliğinden dünyaya gelen oğlu Şan, 11 yaşında.

KADINLARI HİÇBİR ERKEK ANLAYAMAZ

Bunca deneyimden sonra kadınları anladım' diyor musunuz?

İsyankar cümleler bunlar...

Bunlar yaşanıyor ki birileri yazıyor, birileri de besteliyor. Üç evlilik yapmış ve 47 yaşındaki bir adam olarak söylüyorum, bir erkeğin bir kadını anlaması mümkün değil! Anlamayacaksın, sadece kabul edeceksin. İnsanlar bir fotoğraf gibidir. Ne kadar büyütürsen görüntü kalitesi bozulur. Biz de çok büyütüyoruz görüntüyü gözümüzde, sonra sıkıntılar çıkıyor.

Aşka tövbe mi ettiniz yani?

Asla! Aşk adamıyım. Aşık olduğuma inanırsam da hiç gözümü kırpmam, dördüncü kez de evlenirim. Evlilikten korkmuyorum.

Evlilikten siz korkmuyorsunuz da artık o sizden korkuyor olabilir...

Olsun, bir daha boşanırım ne olacak ki (Gülüyor). Hayatımda iki önemli şey var. Biri oğlum Şan, diğeri de kızım Armin. Hedefim onlara örnek bir baba olabilmek. Onlara bir gelecek sağlayabilmek. Hayat böyle. Sonra da göçüp gideceğiz, kimse bu hayatta sonsuza dek kalmıyor.

Hürriyet Haber