Samsun Haber: Nihat Karakum, yanında 4 arkadaşıyla beraber 1981 yılında Almanya'dan karayoluyla Türkiye'ye gelirken Konya yolunda geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Aynı kazada Karakum'un arkadaşı Kamil Sarıkaya da hayatını kaybederken 3 kişi de ağır yaralandı. 1985 yılında sigorta şirketinin Nihat Karakum'un kazayı alkollüyken gerçekleştirdiği iddiası üzerine, Çumra Asliye Ceza Mahkemesi'nden 1983/83 esas 1986/34 karar sayılı dosyadan mezar açma talimatı yazılıp 1985 yılında Karakum'un, Samsun'un Atakum İlçesi, Aksu Mahallesi'nde bulunan aile mezarlığındaki kabri açılarak kemik örneği alındı. Karakum ailesi, mezar açma işleminden 1.5 yılı sonra kemiklerin geri geldiğini ve mezarı kapattıklarını söylese de aradan geçen 32 yıl sonra Çumra Asliye Mahkemesi'nden, Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen ve üzerinde içinde Nihat Karakum'a ait kemiklerin olduğu yazan bir dilekçeyle adeta şok geçirdi.

KEMİKLER GÖNDERİLMEMİŞ

İlgili dilekçede ''1987 yılında adli tıp incelemesini bitirilen kemikler için, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı 20/01/1988 tarih ve 1988/1644 muhabere sayılı yazısı ile maktülün mezarına ait ada pafta numarası veya yakınlarının açık kimliğiyle adreslerinin bildirilmesi istenmiş, Çumra Asliye Ceza Mahkemesi'nce 25.01.1988 tarihinde maktülün kardeşi Şükrü Karakum'un açık kimlik ve adresini bildirir yazı yazıldığı, ancak maktüle ait kemiklerin gönderilmediği anlaşılmıştır. Yazımız ekinde gönderilen maktül Nihat Karakum'a ait kemiklerin maktülün yakınlarından herhangi birisine ulaşılarak maktülün mezarına konulması hususu'' ifadeleri yer alırken, aile üyeleri yıllar önce Karakum'un adli tıp incelemesinden sonra mezarına geri koyulan kemiklerle ilgili de şüpheye düştü.

ÇOK BÜYÜK AYIP

Yaşadıkları olay karşısında büyük şok geçirdiklerini söyleyen Nihat Karakum'un kızı Fatma Önlükcü, ''Babam 1981 yılında arkadaşlarıyla beraber Almanya'dan Türkiye'ye gelirken Konya yolunda kaza yapıyor. 5 kişinin olduğu arabada babam ve bir arkadaşı daha hayatını kaybediyor. Babam defnediliyor. Ancak gümrükten geçerken aldıkları alkol kaza esnasında arabada kırılınca, alkollü araç kullandığı iddiasıyla sigorta şirketi itiraz ediyor ve inceleme istiyor. Yaklaşık 2 yıl sonra babamın mezarı açılıyor. Bu esnada belden aşağısının otopsiye gittiğini biliyoruz. Buna tanık olan amcam da bugün hayatta değil. 1.5 yıl otopsi sürüyor. Ardından babamın kemikleri geliyor, gömülüyor. Kemikler geldikten sonra biz mezarı yaptırdık. Çünkü bir daha açıp kapanmasın diye kemiklerin gelmesini bekledik. Bu zamana kadar biz babamın kemiklerinin tam olduğunu biliyorduk ancak mezar açıldıktan 32 yıl sonra üzerinde içinde babamın kemiklerinin olduğu yazılı bir mahkeme kağıdıyla şok olduk. Adliyeye gidip teneke içerisinde babamın kemiklerini teslim aldık. Bu gerçekten çok büyük bir ayıp'' ifadelerini kullandı.

YENİDEN BABA ACISI YAŞIYORUM

Baba acısını yeniden yaşadığını söyleyen Önlükcü, ''Babam öleli 36 sene oluyor. Şimdiye kadar bu kemikler neredeydi, nerede tuttular, niye bu kadar bekletilmiş, bir ölüye bu kadar mı saygı duyuluyor? Bize yıllar önce gönderilen kemikler neydi? O zaman bu gelen kemikler ne? Bizi adliyeden çağırdıklarında ve elimize bu çuvalı verdiklerinde şok olduk. Babamın kemikleri bu zamana kadar neredeydi ben bunu öğrenmek istiyorum'' diye konuştu.

Zerrin SOMUNCU