Samsun'da yaşayan 40 yaşındaki Gülümser Horuz, 1.5 yıl önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı Süleyman Yançatoral Çocuk Yuvası'nda çalışmaya başladı.

Genç kadının yuvadaki çocuklardan 5 yaşındaki çölyak hastası Elif ile arasında kısa sürede güçlü bir bağ oluştu. Minik kızın, Horuz'un her işten çıktığında yanına gelerek "Beni de götür" diye ağlaması, kadını duygulandırdı.

Gülümser Horuz, daha sonra Elif'e koruyucu aile olma fikrini eşi ve 2 çocuğuyla paylaştıktan sonra Elif'i yanlarına aldı.

Her çocuğu sever gibi Elif'i de sevdiğini ve daha sonra aralarında kuvvetli bir bağ oluştuğunu belirten Elif Emrin Bektaş'ın koruyucu annesi Gülümser Horuz, "1.5 sene kadar yuvada çalıştım. Elif ile orada tanıştım. İlk gördüğümde her çocuğu sevdiğim gibi Elif'i de seviyordum. O bana yaklaştıkça ben de ona yaklaştım. Aramızda kuvvetli bir bağ oluştu. Geliş saatlerimi biliyordu. Sabah erken kalkıp yanıma geliyordu. Nöbet çıkışları yanıma gelip, 'gitme' diyordu. Benim için de bu zor oluyordu. Son zamanlarda da 'beni de götür' diye ağladığı günler oldu. Ben de bu durumdan etkilenip ailemle konuştum ve koruyucu aile olmaya karar verdik. Başvuru yaptıktan sonra da Elif'in bir an önce gelmesini bekledik" dedi.

Elif'in çölyak hastası olmasının kendisini biraz tedirgin ettiğini belirten Horuz, "Çünkü okul hayatına başladığında da yemeklerinin evden gitmesi gerekecekti. Sonra onları da aşabileceğimi kalben inandım. Sorun olmadığını düşünerek bu aşamalara kadar geldik. 2-3 ayda bir de kontrolleri var. Onlar da gayet güzel çıkıyor. Artık Elif de bilinçli çünkü yemeyeceği şeyleri biliyor. Şu anda her şey güzel gidiyor" diye konuştu.