Mektebim Okulları'nın Kurucu Ümit Kalko, işsizliğin sebepleri, yanlış meslek seçimlerin sonuçları, meslekte yeterli bilgiye sahip olamamanın sonuçları, sahip olunan mesleğe toplumun bakış açısı, mesleğin önemi, günümüzde ve gelecekte öne çıkan meslek grupları, kaliteli eğitim ve eğitim modellerini geleceğin ihtiyaçlarına göre kurgulanması konusunda açıklamalarda bulundu.

'2018 yılında rakamlara 2,7 milyon işsizin daha eklenmesi bekleniyor'
Birleşmiş Milletler İhtisas Kuruluşu ILO araştırmalarına göre küresel işsizlik oranının 2017 yılında yüzde 5,7'den yüzde 5,8'e çıktığı ve işsiz insan sayısının 3,4 milyonluk rakamlara ulaştığını ifade eden Kalko, 'Küresel olarak istihdama yönelik çalışmalara bakıldığında ise iş gücündeki artışın, üretilen iş sayısının önünde gitmesinden dolayı 2018 yılında rakamlara 2,7 milyon işsizin daha eklenmesi bekleniyor. Yani sadece ülkemizde değil dünyada da işsizliğin var olduğu ortada. Kişilerin doğru meslekleri seçmemiş olması, edindikleri meslekle ilgili yeterli bilgi ve beceriye sahip olmamaları, işverenin doğru insan kaynağına ulaşamamış olması ve daha birçok nedenden bahsedebiliriz' dedi.

'Çocukların aldıkları eğitimin zamana ayak uydurması gerekiyor'
Meslekler, insanın kişisel yaşamında olduğu kadar, toplumsal yaşam için de önem arz etmekte olduğunu belirten Kalko, 'Özellikle ülkemizde kişinin toplum tarafından kabul görmesini sağlayan önemli kriterler arasında yer almaktadır. İnsanın yaşamı boyunca icra edeceği, aile ve çevresi tarafından 'itibarlı' olması ve iyi bir kazanç sağlaması gerektirdiği düşünülen bu etiketler toplumda alacağımız statünün de kaynağıdır. Çocuklarımızı daha doğdukları andan itibaren toplum tarafından itibar görecek, onları kendi ülkelerinde ve dünyada önemli noktalara taşıyacak mesleklere yönlendirebilmek için maddi manevi uğraş içerisine girer, tüm dikkat ve enerjimizi bu yönde kullanırız. Kaliteli eğitim, sınavlar, doğru meslek seçimi, istihdam, işsizlik ve benzeri bir sürü kavram çocuklarımızın ve bizlerin hayatına giren önemli kelimeler haline gelir. Ülkemizde ve dünyada yaşanan ekonomik krizler, işsizlik, kabul görme gibi birçok önemli olgu, onlara iyi bir eğitim imkanı sunarak bugünün ve yarının dünyasına hazırlamamız için bizi teşvik eder. Bugün küresel anlamda dünyaya baktığımızda şartların çok daha çetin olduğunu görüyoruz. Artık çocuklarımızın sadece yaşadığımız zamana değil, bilgi ve teknolojinin hızla değişmesinden dolayı geleceğin zamanına da ayak uydurması gerekiyor. Aldıkları eğitimin, edindikleri bilgi ve tecrübe ile doğru meslekler seçmelerine olanak sağlaması ve dünyanın ihtiyaçlarına cevap vermesi gerekiyor' şeklinde konuştu.

'Hayatınızı geleceğe göre kurgulamalısınız'
Teknolojinin ve internetin yaşamlarımızı çok hızlandırdığına ve sınırları kaldırdığı günümüzde; iş tanımları, iş yapma şekilleri, iş süreçleri, finansman modelleri, çalışma yerleri belirgin değişiklikler gösterdiğine vurgu yapan Kalko, 'İlerleyen yıllarda meslek grupları daha fazla özelleşecek ve birçoğu ortadan kalkacak. Çocuklarımızın iyi bir eğitim alması ve doğru meslekler seçebilmesi için yol haritamızı geleceğe göre kurgulamamız gerekiyor. Fortune Global 500'ün yaptığı ve 350'den fazla şirketin temel alınmasıyla hazırlanan rapora göre 4 yıl içinde iş gücü piyasasında köklü değişiklikler olacağı öngörülüyor. Yapay zekâ, robot bilimi, nanoteknoloji, 3D baskı, genetik ve biyoteknoloji gibi alanların gelişimi ile birlikte önümüzdeki sadece iş modellerinde değil iş gücü piyasasında da yaygın değişim olacak. Bazı meslekler ortadan kalkacak. 7.1 milyon iş kaybı yaşanacak, 2.1 milyon yeni iş üretilecek. Yeni yaratılacak işler daha çok 'Bilgisayar ve Matematik' ya da 'Mimarlık ve Mühendislik' gibi özelleşmiş iş gruplarında oluşacak. Özellikle ulaşım, lojistik, sağlık ve hizmet sektöründe çalışanların yeni beceriler kazanması gerekecek. Mühendislik ve endüstri alanları, teknoloji, yazılım gibi alanlar her zaman revaçta olacaktır. En çok mesleğin ortaya çıkacağı sektör ise bilgi ve iletişim teknolojileri olacak. Günümüzde sosyal medya uzmanlığı, iş güvenliği uzmanlığı ve yazılım geliştirme gibi mesleklere ilginin arttığını görüyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde inovasyon ve gelişim uzmanlığı, internet gazeteciliği, mobil uygulama geliştirme, risk yöneticiliği ve iş zekâsı uzmanlığı gibi mesleklerin yıldızı parlayacak' diye konuştu.

'Sınavlarda elde edilen başarı değil hayat başarısı çocuklarımızı geleceğe taşıyacaktır'
Rekabetin artık tüm iş ortamlarında yoğun olarak hissedildiğine dikkat çeken Kalko, 'Sadece verilen işleri iyi yaparak iş yaşamında başarılı olmak imkânsız hale geldi. İş yaşamında başarılı olmanın yeni anahtarı girişimcilik ve inovasyon. İş yaşamında yeni projeler üretmek, çalıştığı iş yerine yenilikler getirmek başarılı çalışan olarak nitelendirilmek için gerekli. Üreticilik becerisini kazanmak için kişinin dünyaya bakış açısını genişletmesi, farklı perspektiflerden bakabilmesi gerekecek. Bu durumda kişinin eğitim yaşamında sınav başarısı kadar yaşam başarısı içinde bilgi ve beceri edinmesini zorunlu kılıyor. Bizim için çocuklarımızın sınavlarda elde ettiği başarı kadar yaşam başarısı da çok önemli. Çocuklara ne olacaksınız diye soru sorduğumuz zaman, doktor, mimar ve mühendis diyenlerin sayısı azalmaya başladı. Bu alanlarda ihtiyaç duyulabilecek meslekler ama şuan ülkemizdeki mesleklerin yüzde 50'si, bundan 20-30 sene sonra olmayacak. Ciddi bir dönüşüm var. Biz okullarımızda anaokulundan itibaren, çağın ihtiyacı olan donanıma sahip ve bu donanımı en iyi şekilde kullanarak verim elde edebilecek bir nesil yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bizim için öğrencinin sınavlarda elde ettiği başarı kadar yaşam başarısı da çok önemli. Mektebim olarak özellikle dijital vatandaşlık, küresel farkındalık, kodlama, inovasyon, girişimcilik, finansal okuryazarlık ve M-Lead gibi programlarla anaokulundan itibaren işverenin aradığı bilgi ve beceriyi edindirmeye çalışıyoruz. 'Geleceğin İnsanı' olma yolunda adım atan öğrencilerimiz, edindikleri bilgi ve becerileri anaokulunda oynayarak, ilkokulda keşfederek, ortaokulda projelendirerek, lise de ise yaşayarak pekiştirme imkanı buluyor, edindikleri yabancı dil bilgisiyle yükseköğretime geçerken iyi bir alt yapıya sahip oluyorlar' açıklamasında bulundu.

Ümit Kalko: "Eğitim modellerini dünyanın ihtiyaçlarına göre kurgulamalıyız"