Memlekette
herkes, her şeyin
farkında...
Hak etmedikleri halde,
yalanlarla
bir yerlerde
mevki tutanlar,
o makamlarda
ölünceye kadar
kalacağını sanıyor...
İhtişam, şaşaa
ve lüks
bir gün elbet bitecek!..
Mahkeme kadıya
mülk değil!..
Sayılı
günler de
tez geçer...
Kimler neydi,
ne oldular!..
Köyde aza seçilmeyecek adamlar,
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan
sevgisiyle
sandıklardan çıktı...
Yesin içsinler,
dua etsinler!..
Ama sokağın nabzını iyi tutan
Erdoğan,
böyle tiplere
dersini verir!..
Gücünü makamlarından alıp
afra-tafra yapanların,
görevden ayrıldıktan sonra
düştükleri halleri çok gördük!..
Haysiyetli görev yapanların
hala sevgi ve saygıyla anıldıklarını da...
Mesele; görev sırasında
tüyü bitmemiş yetimin
hakkına sahip çıkmak,
herkese karşı
adil olmak ve
şeffaf bir idarecilikle
dürüst yönetim tarzını ortaya
koymaktır...
Sözünün eri olmaktır...
Dün ne söylediyse,
bugün aynı yüreklilikle
onu savunabilmektir...
Karşılaştığı sıkıntılı anlardan
kurtulmak için
"fırıldak" gibi
dönmemektir...
Dedik ya bu ülkede, birtakım
fırsatlarla insanlar
bir yerlere gelebiliyor...
Önemli olan giderken
bırakılan izlerdir...
Mesele; giderken arkasından teneke çalınanlardan
olmamaktır...
Şimdi bu yazıda
kimi ya da kimleri
kastettiğimi
merak edip,
ona buna ihale etmeye
kalkışanlar olacaktır!..
O şer cephesi,
boşuna yorulmasın!..
Yazının muhatabını
açıkça yazıyorum...
Kim ya da kimler,
tüyü bitmemiş yetimin hakkını
yiyorsa...
Kim, yalan söylüyorsa...
Kim, yönetimde adil değilse...
Kim, söz vermeyi başka bir şeyle
karıştırıyorsa...
Kim, dürüst davranmıyorsa...
Ve kim mertlik yerine "fırıldak" gibi
dönmeyi tercih ediyorsa...
Alemi kör, milleti sersem
sananlar, aslında
kendilerini kandırmaktadır...
Her şeyin farkında olan
bu millet, gün gelir bu yanlışların
hesabını da sorar...