Fındık üreticileri, önümüzdeki günlerde bahçelere "fiyat endişesi" içinde inecektir...
Fındık, halen geçen sezonun başlangıcındaki fiyatın altında 9 lira civarında piyasada işlem görüyor...
Bölgedeki ziraat odaları başkanları, bu fiyatla piyasaya inecek fındığı "zarar" olarak nitelendirirken, Fiskobirlik'in "Ben de varım" demesi, bu endişeleri azaltacaktır...
Piyasa "alavere dalavera" anlayışındaki aktörlerin insafına terk edilmeyecektir...
Yani, artık meydan boş değildir!..
Geçmiş yıllardaki kötü yönetimler yüzünden, üreticinin gözünden ve gönlünden düşen Fiskobirlik'i, yeniden gerçek manada "üretici birliği" yapma çabasında olan Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Bayraktar'ın, bu anlamda "peşin alım" ifadesi, fındığın diğer aktörlerine çok önemli bir mesajdır...
Ne var ki, Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, keşke "15-20 bin ton fındık alımı yapacağız" hedefini ortaya atmasaydı, daha iyi olurdu...
Gerçi samimi bir açıklamadır ama karşı tarafı, biraz rahatlatmıştır...
Karadeniz Bölgesi'nin en önemli geçim kaynağı olan fındık, temel ihtiyaçların karşılanmasından tutun düğün-dernek kurulmasına kadar pek çok alanda hayati bir anlam taşır...
Fındık parası piyasaya girdiğinde, bölge esnafının da yüzü güler. Böylelikle zaten sıkışık olan piyasalar hareketlenir, alışverişler artar...
Bu arada bir öneride bulunmak istiyorum...
Ziraat odaları, bilgilendirme ve bilinçlendirme açısından Fiskobirlik yönetimleriyle işbirliği içinde olursa; üreticiler spekülasyonlardan daha az etkilenir, diye düşünüyorum...
Gerçek ihracatçıya asla karşı değilim...
Karşı olduklarım, fındıkta kumar oynayıp, hem üreticiyi hem de devleti zarara sokanlardır...
Bir tek dikili fındık ağacım yok!..
Ancak, milyonlarca insanı ve devleti düşünen biri olarak, meseleyi "milli" açıdan görenlerdenim...
Dilerim, bu defa herkes kazançlı çıksın!..