Van'ın Gürpınar ilçesi Üçgen Mahallesi'nde oturan İmdat Sönmez, askerlik vazifesini yapmak üzere gittiği Isparta'da acemi birliğini tamamlayarak, usta birliği için Bingöl'ün Yayladere ilçesindeki 2. İç Güvenlik Taburu 6. İç Güvenlik Bölük Komutanlığına gönderildi. Burada askerlik vazifesinin sonlarına doğru rahatsızlanan İmdat Sönmez, önce Bingöl Asker Hastanesi ardından da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Burada teskeresine 5 gün kala vefat eden Sönmez, ardında acılı bir eş, bir kız çocuğu ve yürek yakan bir hikaye bıraktı.
13 yıl aradan sonra İHA muhabirine ulaşan askerin eşi, kızı ve kardeşi, ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederek, geç de olsa devletin şefkat elinin kendilerine uzatmasını istediler. Babasının askerlik görevini yaparken şehit olduğunu söyleyen ve o dönemde anne babasının resmi nikahı olmadığından dedesinin kaydında bulunduğunu belirten İmdat Sönmez'in kızı Güneş Sam, 'Ben daha bir yaşındayken, babam askerde şehit oldu. Babamı doğru düzgün görmedim. Hatırlamıyorum. Yaşarken göremediğim babamın en azından doğru düzgün mezarını görmek istiyorum. Bazen köyde mezara gidiyorum. Bir Yasin okuyayım diye, doğru düzgün babamın mezarını dahi tanıyamıyorum. Babam sonuçta askerde vatani görevini yaparken şehit oldu ya da vefat etti. En azından bir şehitlik yapılmasını ya da bir bayrak asılmasını istiyoruz. Devletten bunu bekliyoruz' dedi.

'Çok mağduruz, devletin bize sahip çıkmasını istiyoruz'
Babasının vefatından sonra annesinin amcasıyla evlendirildiğini ve üvey kardeşleri olduğunu söyleyen Güneş Sam, 'Çok ciddi zorluklar yaşıyoruz. Çok mağduruz, devletin bize el atmasını ve sahip çıkmasını istiyoruz. Neticede şehit çocuğu sayılıyorum. Amcalarım ve üvey babam, babam şehit olduğunda küçük yaşta oldukları için bir şey yapamamışlar, dedem bayağı girişimde bulunmuş, fakat bir sonuç alamamış. Bizler çok mağdur durumdayız. Benim için bir şey yapmıyorlarsa en azından annem için bir şeyler yapsınlar' diye konuştu.

'Ağabeyime bir mezarlık yapılmadı ve bir bayrak dahi asılmadı'
Ağabeyinin 2004 yılında Bingöl'de askerlik görevini yaptığı sırada yakalandığı hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Cihan Sönmez de, henüz 13 yaşındayken ağabeyinin eşiyle evlendirildiğini ve bu evlilikten 6 çocukları olduğunu ifade etti. Sönmez, 'Ağabeyim için şehitlik belgesi verilmedi. Resmi kayıtlarda vefat görünüyor. Ağabeyime bir mezarlık yapılmadı ve bir bayrak dahi asılmadı. Bu bizi incitiyor. Doğru düzgün ağabeyimin mezarını dahi tanıyamıyoruz. Sonuçta ağabeyim vatani görevini yaptığı sırada hayatını kaybettiği için şehittir. Devlet bize sahip çıksın. Ben çok zor durumdayım. 13 yaşındayken ağabeyimin eşi ile evlendirildim ve çocuklarım var' ifadelerini kullandı.

'Ağabeyime şehitlik belgesi verilmesini istiyoruz'
Acemi birliğini yaptıktan sonra gittiği usta birliğinden kendisine 'ağabeyin şehit olduğu için askerlik yapma zorunluluğun kaldırılmış' denilerek terhis edildiğini kaydeden Sönmez, ağabeyinin vefatından sonra çalmadık kapı bırakmadıklarını, ancak hiçbir bir netice alamadıklarını kaydetti. Sönmez, 'Babam her tarafa başvurdu. Ama sonuç alamadık. Ağabeyime şehitlik belgesi verilmesini ve ailesi olarak bizlerin de şehit yakınlarına tanınan haklardan faydalandırılmasını istiyoruz' dedi.

'Teskere almasına 5 gün kala cenazesi bize geldi'
Şehidin eşi Nazan Sönmez ise, eşinin 2004 yılında vatani görevini yapmak için askere gittiğini ve acemi birliğini yaptığı Isparta'da herhangi bir sağlık sorunu olmadan dağıtım iznine geldiğini belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
'Eşim usta birliğini yaptığı Bingöl'de ayaklarında morluk oluşunca hava değişimine geldi. Yaklaşık 2 ay burada kaldıktan sonra tekrar askere gitti. 4 ay kadar askerde kaldı. Ayaklarında kangren oluştuğu gerekçesiyle tekrar hava değişimine geldi. 2 ay daha kaldı, durumu normalleşince tekrar askere çağırdılar. Ancak teskere almasına 5 gün kala cenazesi bize geldi.'

'Devletin geç de olsa bize yardım etmesini istiyoruz'
Daha sonra 13 yaşındaki kaynı ile evlendirildiğini anlatan acılı eş, 'Biri şehidin olmak üzere 7 çocuğum var. Devletin geç de olsa bize yardım etmesini istiyoruz. Çok zor günler yaşadık. Halen de çok zor durumdayım. Köyde yaşıyoruz. Çocuklarımı doğru düzgün okutamıyorum' ifadelerini kullandı.
Cihan Sönmez, ayrıca yaşadıkları mağduriyetleri anlatan dilekçeleri kargo yoluyla İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderdiğini söyledi.
Van Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Abdurrahman Çohaz ise, müdürlük olarak şehitlik belgesi olmadığı için herhangi bir şey yapamadıklarını belirterek, 'Söz konusu vatandaşa şehitlik belgesi verilmemiş, bu yüzden de müdürlük olarak maalesef yapabileceğimiz bir şey yok. Ailenin maddi durumu çok kötü ise ilgili ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına başvurabilir' dedi.

Vatani görevini yaparken vefat eden askerin hikayesi yürekleri dağlıyor