Öğretmenevi'nde düzenlenen ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yılmaz'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa dernek başkanı Fatih Akça, dernek üyeleri, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı.

Samsun'un bir arayış içerisinde olduğunu belirten OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, 'Samsun sanayi şehri mi, sağlık şehri mi, turizm şehri mi, lojistik şehir mi gibi idareciler de bir arayış içerisindeler. Bunlardan biri veya ikisiyle öne çıkmamız gerekiyor. Konjonktür o kadar müsait değil. Samsun'un insan yapısından kaynaklanan sorunları var" dedi.

"Geçmişte Samsun'un göç alması ve sonra göçü muhafaza edememesi, tekrar göç vermesi Samsun'u nihai olarak insanlara barınılan yer değil, kademeli göç yeri olarak tanıtılıyor" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Yılmaz, "Giresun'dan, Ordu'dan, Trabzon'dan, Artvin'den gelenler burada bir süre kaldı, sonra İstanbul'a gitti. Bir yerde kalınmazsa o yer iz bırakmıyor. Gelen göçleri burada tutamayıp, gidince bu sefer de doğrudan göçler başladı. Giresun'dan, Ordu'dan, Trabzon'dan, Artvin'den gelenler Samsun'u kademeli göç olarak görmedikleri için doğrudan İstanbul'a gittiler. Böylece biz bu enerjik nüfusu kaçırdık' diye konuştu.

ÖNCELİKLE BİZ ŞEHİRDE YAŞAYANLARIN TALEP GÖSTERMESİ GEREKİR

Samsun'daki turizmi değerlendiren Yılmaz, 'Samsun'daki turizmde, Kızılırmak Deltası ile ilgili havaalanlarını kuş resimleriyle donattılar. Şimdi de Atakum ilçesini yapıyorlar. Samsun buraya gelip de zihnini dinlendirecek değil. Dışarısı için yapıyoruz bunu. Samsun'un ilçelerinde nelerin olduğunu yaklaşık olarak biliyoruz. Bunları kendi insanımız için nasıl kullanabiliriz. Öncelikle biz şehirde yaşayanların buralara talep göstermesi gerekir. Buralara gidip olumlu ya da olumsuz taraflarını, taleplerini bildirmemiz lazım. Hafta sonları buralara gitmemiz gerekir. Böylece insanlar beden ve zihnini dinlendirecek ortam bulursa, ertesi gün işe daha sağlıklı gidecek ve biz yaşadığımız şehirde mutlu olacağız. Yaşadığımız şehirde mutlu olursak, bu şehri seveceğiz' şeklinde konuştu.