Tecrübeli eldiven, sarı-lacivertli kulübün dergisine açıklamalarda bulundu. Volkan, Kazakistan ile TT Arena'da oynanan milli maçta bir taraftarla yaşadığı diyalog sonrası stadı terk etmesini ve bu olaydan sonra milli takıma çağrılmamasını değerlendirerek, 'Bir futbolcu için, milli formanın hiçbir zaman tartışması veya planlaması yoktur. Ben de her zaman milli formayı giydiğim için gurur duydum. Size verildiği takdirde, onu giymek için gurur duyar, bu durumun onuru yaşarsınız. Ama artık bu olay çarpıtılmaya başladı ve ben bundan rahatsız olmaya başladım. Milli takımdaki futbolcular, hepsi çok iyi tanıdığım insanlar, arkadaşlarım, kardeşlerim? Oyunculara, teknik ekibe saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Yanlış yapılıyor. Çağrılıyorsam giderim; çağrılmıyorsam da ben nasıl ki karara saygı duyuyorsam, insanların da susması lazım. Bana görev verildiği takdirde ben giderim, milli forma için savaşırım ama çağrılmadığım zaman, Volkan Demirel konusunun kapanması lazım. Bu konu üzerine birçok haber çıkıyor. Hiçbiri benim demecim değil. Ben açıklama yapacaksam şu an olduğu gibi Kulübümün yayın organlarına konuşurum' diye konuştu.

'ORADA HİSSETTİKLERİMİ KİMSE BİLEMEZ'
TT Arena'da yaşadığı olayla ilgili konuşan Volkan Demirel, 'Orada yaşadıklarımı, hissettiklerimi kimse bilemez. Önce ıslıklamalar oldu. 'Susun' dedim. Sonra anneme, eşime, kızıma çok ağır küfürler edildi. Ben o kafayla zaten oynayamazdım. Takıma hiçbir faydam olmazdı. Bu nedenle çıktım. Bu kararım kimine yanlış kimine doğru gelebilir ama ben doğru olduğuna inandığım şeyi yaptım. Bu kararımdan dolayı hiç pişman değilim. Ve özür dilenecek bir durum olduğunu da düşünmüyorum. Kimse özür dilememi beklemesin. Bilhassa medya. Çağrılıyor muyum, çağrılmıyor muyum? Bitti. Kimse başka bir şey aramasın. Ben çağrılsam gideceğim oynayacağım, çağrılmazsam da saygı duyup çalışmaya devam edeceğim' açıklamasını yaptı.

'YAPTIĞIMIN SONUNA KADAR ARKASINDAYIM'
34 yaşındaki file bekçisi, milli forma ile sahaya çıktığında kulüp renklerini bir kenara bıraktığını vurgulayarak, 'Ben milli takım forması ile sahaya çıkmışım. Milli takımım için mücadele edeceğim. Orada artık benim için 2 renk var: Kırmızı ve beyaz. Ay yıldızlı bayrağımızın altında mücadele etmeye çıkıyorum ve utançla söylüyorum ki fanatizm ay yıldızın önüne geçiyor. Milli takım artık Konya'da oynuyor. Niye son başarılı maçlarını hep Konya'da oynamış? Bence bunu da araştırmamız lazım. Milli takımın kendine ait bir stadı olmuyorsa da ülkemizde birçok güzel stat yapıldı. Oralarda oynamak gerekiyor. Çünkü oradaki insan futbolcuyu her an göremiyor, baş tacı ediyor. Buradaki insan geliyor; parasını veriyor. Sanki o parayla bizi sahiplendiğini sanıyor. Son olarak şunu tekrarlamak isterim: Yaptığımın sonuna kadar arkasındayım' ifadelerini kullandı.

'DERBİYİ TARİHİNDE OYNAMAK İSTERDİK'
Volkan Demirel, Galatasaray derbisinin ertelenmesini de değerlendirirken, 'Biz maçımızı tarihinde oynamak isterdik ancak o günkü şartlar içinde tribünde balon bile patlasa, izdiham yaşanacaktı. Galatasaray maçının ertelenmesinin altında başka şeyler arayanlar var; hiçbir şey aramasınlar. Hayatta hiçbir şey bir insanın canından daha önemli değildir. Hepimizin canı yanıyor, çok üzülüyoruz. Herkesin kafasında soru işareti var. İnsanoğlu için can kaybı demek; hayati tehlike tehdidi var demek. Hepimiz huzursuzuz. Bunların bir an önce bitmesini, ülkemizin huzura kavuşmasını istiyoruz. Tabii ki sıkıntılar olacaktır. Herkesin kendine göre sıkıntısı vardır ancak paylaşamayacağımız bir dünya yok. Herkese yetecek oksijen ve nimet var. Bence ülkemizin ve dünyamızın güzelliklerinden yararlanmaya bakalım. Kavganın ve savaşların bitmesi gerekiyor' şeklinde konuştu.

'İNŞALLAH MUTLU SONA ULAŞIRIZ'
Volkan Demirel, takım olarak çok önemli ayaklara sahip olduklarını dile getirerek, 'Böyle bir takım olunca da; farklı galibiyetler bekleniyor. Bence gol sayısı değil, her zaman kazanmak önemli. Her maçın kendi içinde oluşan şartları vardır. Hava durumu, sakatlıklar, zemin vb. O anın şartları neyse ona göre mücadele edersin. Ben iyi bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum. Şu an kafa kafaya da giden bir yarışın içindeyiz. İnşallah sezon sonu hocamızın isteklerine daha fazla ayak uydurarak hep beraber de mutlu sona ulaşırız' diye konuştu.

'İŞİN DUAYENİ PEREİRA'
Sezon başında Teknik Direktör Vitor Pereira ile bir görüşme yaptıklarını açıklayan tecrübeli kaleci, 'Çok yoğun bir programın olduğunu, Lig'de beni, Avrupa Kupaları'nda Fabiano'yu, Kupa'da da Ertuğrul'u oynatmak istediğini söyledi. Sakatlığım olmadığı sürece ben her maçta görev almak isterim ama hocamızın kararına saygı duydum. Sezon başlarında Shaktar ve Atromitos eleme maçlarında ben oynadım. Gruplara kalınca Fabiano devam etti. Daha sonra son 16 turunda Hoca bana formayı tekrar verdi. Hocamızın kriterleri; o anki saha ve futbolcunun fiziksel ve mental durumuyla oluşuyor... Tamamen hocamızın kendi kararıdır. Çünkü bu işin duayeni aramızda o' ifadelerine yer verdi.