Türkiye'nin, 1 Nisan itibariyle 4.5G'ye geçtiğini ve internette erişim hızı arttığını hatırlatan YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, 'Bu erişim hızı elbette elektrik dağıtımında teknolojiyi yakından takip eden ve sistemine entegre eden şirketlere yaradı. Operasyonel yatırımları ile 4. Sanayi Devrimi'ne hazır olan YEDAŞ, teknolojik alt yapısını 'akıllı' güçlendirdi. Türkiye, en büyük teknolojik devrimlerinden birini yaşadı ve 1 Nisan itibariyle 4.5G'ye geçti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın 'Akıllı Şehir' Projesi'ne aday olan ve günümüz teknolojisini sistemine entegre ederek, 4. Sanayi Devrimi'ne hiçte yabancı kalmayan Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), şu anda dijitalleşme sürecine hazır Türkiye'deki çok az şirketlerden bir tanesi olduğunu her alanda kanıtlıyor' dedi.

DÜNYA SANAYİ DEVRİMİNİ KONUŞUYOR
Sahip oldukları teknolojik altyapının hiçbir şirkette olmadığını dikkat çekerek, bakanlık nezdinde gündeme gelen 'Akıllı Şehir' Projesi'ne talip olduklarını belirten Türkoğlu, 'Dünya bugün 'Dijital Devrimi' konuşuyor. Biz de şu anda dijitalleşme sürecinde hazır Türkiye'deki çok az şirketlerden bir tanesiyiz. Artık dünya 'Akıllı Toplum' projelerini konuşuyor. Herkeste bir akıllı telefon var. Şimdi de akıllı şebekeler gündeme geldi. Dünyanın geldiği nokta dijitalleşme yani akıllı toplum. İnsanlar bir yere seyahat etmeden sizi bir yerlere götürecekler. Kamera veya gözlüklerle sizi dünyanın herhangi bir yerinde dolaştıracaklar. Dünyanın gittiği nokta şu anda budur. YEDAŞ'ın teknolojik alt yapısı 4. Sanayi Devrimi'ne yani 'Dijitalleşme Dönemi'ne hazır' diye konuştu.

YEDAŞ 'AKILLI ŞEHİR' TEKNOLOJİSİNE HAZIR
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca 'Akıllı Şehir' projeleri yapılmak istediğini ifade eden Türkoğlu, '5 şehrimde yani Samsun, Ordu, Amasya, Çorum ve Sinop illerinde teknolojik altyapım hazır. YEDAŞ olarak bu projeye talibiz. Türkiye, 1 Nisan itibariyle 4.5G'ye geçti. Türkiye'de bizim sahip olduğumuz teknolojik altyapısı hiçbir şirkette yok. Şu anda coğrafi bilgi sistemi tabanlı şebeke verileri, müşteri verileri gibi birçok veriyi kayıt altına aldık ve ölçebiliyoruz, yönetebiliyoruz. Örneğin, ben bir müşterinin bilgisayara ismini yazdığımda onun evi ekranıma gelir. Biz 'Akıllı Şehir' Projesi'ne hazırız. Dünyada artık 'Akıllı Toplum' konuşuluyor. Bu projenin tam kalbi elektrik dağıtım şirketleridir. Tüketilen su, tüketilen enerji, üretilen enerji, havadaki karbon emisyon miktarı aynı anda ölçülüyor. Evlere dahi müdahale ediliyor. Tüketim azaltılıyor, üretim kaynakları değiştiriliyor ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilerek doğadaki karbon emisyonu dengeleniyor. Bir anlamda dünyanın sürdürülebilirliği sağlanıyor. Amaç, bizden sonraki kuşaklara, bütün canlıların yaşam haklarına saygı göstererek, onları koruyarak, bir dünya bırakmaktır. Bu dünya çocuklarımıza bırakacağımız bir mirastır. Biz bunu tersten söylüyoruz. Bu dünyayı biz torunlarımızdan ödünç, emanet aldık. Dolayısıyla emanete ihanet edilmez. Eğer bu bilince gelirsek, bu dünyayı daha iyi koruruz' şeklinde konuştu.

4. SANAYİ DEVRİMİ, ÜRETİMİN HER AŞAMASININ DİJİTALLEŞMESİ DEMEK
18. yüzyılın sonunda başlayan ilk sanayi devriminin elektrik enerjisine bağlı olarak hızla gelişen teknolojiyle birlikte şu anda 4. Sanayi Devrimi'ni yaşadığını ifade eden Türkoğlu, 'Bugünkü sanayi devrimi 'dijitalleşme süreci' olarak tanımlanmaktadır. Tarih boyunca dört büyük endüstriyel devrim yaşanmıştır. 4. Sanayi Devrimi ise endüstriyel bir strateji planıdır. Üretim sektöründeki önemli endüstriyel devrimler sonrası ülkeler ve şirketler küresel boyutta yaşanan bu değişimlere ayak uydurmak zorunda kalmış ve artan rekabet koşulları arasında rekabet üstünlüklerini devam ettirebilmek amacıyla bazı stratejiler geliştirmişlerdir. Bu stratejilerden birinin adı da 4. Sanayi Devrimi'dir. 4. Sanayi Devrimi temel olarak 'Bilişim Teknolojileri ile Endüstriyi' bir araya getirmeyi hedefliyor. Eğer 4. Sanayi stratejisi gerçekleşirse üretim süresi, maliyetler ve üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarı azalacak, üretim miktarı ve kalitesi artacak. 4. Sanayi Devrimi, 10 ile 20 yıl içinde entegrasyonunu tamamlayarak, şirketler tarafından uygulanabilir hale gelecektir. Biz YEDAŞ olarak, bunu öncesinde ön gördük ve bu devrimde inovatif üretimlerimize ODTÜ ve OMÜ'deki Ar-Ge ofislerinde hayat vermeye başladık' ifadelerini kullandı.