CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun karavanda kızıyla yemek yerken atletle çekilmiş fotoğrafı gündemde...
Kimi eleştiriyor kimi de beğeniyor...
O atletli fotoğrafla, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "içimizden biri" olduğu algısı oluşturulmak isteniyor...
Başardı mı başardı...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için adeta bir gol pasıydı bu...
"Atatürk'ün yemek yerken atletli fotoğrafı var mı?" diye eleştirerek, gündemi belirlemiş oldu...
Kılıçdaroğlu, bunu yeni yapmıyor...
Hatırlayanlar bilir. 2009 yerel seçimlerinde Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı idi...
Rahmetli gazeteci Orhan Duru'nun cenazesinde Kemal Kılıçdaroğlu namaza saf tuttuğunda; çatlayan ayakkabıları objektiflere takılmıştı...
Bu da aynı "atlet" olayı gibi emekçi yığınlara, Kılıçdaroğlu, "İçimizden biri" mesajını vermek içindi...
Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin İstanbul'daki oy oranını yükseltmesinde "çatlak ayakkabı"sının etkisi oldu mu?..
"Evet" demek, CHP tabanına haksızlıktır...
Çünkü CHP'liler, böyle algı operasyonlarına değil; eyleme ve söyleme bakar...
Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi kumpas davalarda 3 CHP milletvekili hapisteydi... Kılıçdaroğlu, iktidarı "Meclis'e girmeyeceğim" diye eleştirdi. Erdoğan, o zaman ne demişti: "Tükürdüğünü yalayacak"
Nitekim de öyle olmadı mı?..
O günlerde "Adalet yürüyüşü"ne çıkmayan Kılıçdaroğlu, nasıl oldu da Milletvekili Enis Berberoğlu için yollara döküldü?..
Keşke, bu tavrı o yıllarda ortaya koysaydı da FETÖ kumpaslarında yüzlerce asker, polis, gazeteci-yazar, bilim adamı ve işadamı düzmece belgelerle hapiste yatarken, "Arkamızda millet var" gururuyla zindanlarda umutlansaydı...
Birileri, CHP'lileri, "Balık hafızalı" sanıyor galiba...
"İki büyük eserim var. Biri Cumhuriyet, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi'dir" diyen Atatürk'ün partisinin başında oturup, ikide bir "Ben Dersimli Kemalim" demenin anlamını, en iyi CHP'liler bilir...
Etnik ve mezhepsel politikalar yerine Anadolu topraklarında hepsi de birbirini kıskandıracak güzellikte olan renk skalası içinde adeta bir ebru tablosunu anımsatan 80 milyonu kucaklamaktır, gerçek CHP'lilik...
7 seçimdir olduğu yerde sayıklayan CHP'nin iktidar reçetesi, "Soroz"un vakıflarının telkinlerinde değil, parti ilkelerinin simgesi altı oktadır...
Atatürk; "halkçılık" dediğinde, dünyanın en şık giyinen lideriydi...
Her yanıyla samimiydi de...
Yani, yırtık ayakkabı ve atlet giyerek "halkçılık" yapmaya kalkışmadı...
CHP, içinden doğan partiler nedeniyle "partilerin anası" kabul edilir...
Maalesef, o ana ağlatılıyor şimdi!..