Erişkinlere göre çocuklarda kanser görülme sıkılığının daha az olduğunu belirten Prof. Dr. Ayhan Dağdemir, "Çocukluk çağı kanseri başta kan kanseri dediğimiz lösemi olmak üzere, beyin tümörleri, lenf bezi tümörleri, kemik tümörleri, yumuşak doku tümörleri sıklıkla görülen tümörlerdir. Erişkinlerde görülen akciğer kanseri, meme kanseri, kolon kanseri çocuklarda neredeyse hiç görülmez veya çok az görülür. Erişkinlere göre tedavi yöntemleri farklıdır. Tedavide erişkinlere göre çocuklarda daha iyi neticeler alıyoruz. Bu tamamen kanserin türünden kaynaklanıyor. Kanser artık eskiden olduğu gibi ölümcül bir hastalık değil tedavi edilebilir hastalık türüdür. Fakat tedavi edilmediği takdirde ölümcül bir hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde çocukluk çağı kanserlerde yüzde 80 tedavi sağlanabiliyor. Türkiye'de ise bu oran yüzde 70'in üstünde. Bazı kanser gruplarında bu oran yüzde 100'e kadar çıkabiliyor' dedi.

"SOSYAL HAYATTAN KOPMAMALARI İÇİN ÇOCUKLARI DESTEKLİYORUZ"

Çocuklar için kanserin zor bir tedavi süreci olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ayhan Dağdemir, "Uzun süreli tedaviler, ilaçların ağırlığı tedavi sürecini zorlaştırıyor. Bu durum aileleri de etkiliyor. Maddi ve manevi olarak yıpranıyorlar. Tabi aileler çocukları için bu sıkıntılara göğüs geriyor. Biz de tedavi sürecini anne-babayla birlikte yürütüyoruz. Özellikle yatarak uzun süreli tedavi gören çocukların sosyal hayatlarından kopmamaları için eğitimlerine hastane okullarında devam ediyorlar. Hastanelerdeki oyun odalarında çocuklar oyunlarını oynuyorlar. Arkadaşlarıyla kopmamaları için arkadaşlarıyla görüştürüyoruz. Ama hasta olan çocuklarla temas etmelerini istemiyoruz. Eğer okula gidemeyecek pozisyonda ise hastaneden aldıkları raporlarla Milli Eğitim Bakanlığı'nın evde eğitim imkanından faydalanıyorlar. Çocukların diğer sosyal aktivitelerini yapmaları için de gerekli ölçüde destekliyoruz" diye konuştu.