Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik sözlerinin sorulması üzerine Bakan Kılıç, 'Ana muhalefet partisinin genel başkanı son zamanlarda özellikle hatırlatmak istemeyeceğimiz, dile getirmek istemeyeceğimiz sözler söyledi. O sözleri hatırlamanın gereği yok. Vatandaşımız yeri ve zamanı gelince hatırlıyor ve ona göre de cevabını veriyor. Kendisinin ortaya koymuş olduğu sözler vatandaşlarımız neyin ne olduğunu iyi biliyor. Bizim CHP'ye oy veren arkadaşlarımız var. Onlar da bu durumdan rahatsız. Ana muhalefet partisi genel başkanı, ben ismini çok fazla anmak istemiyorum. Çünkü kendisinin ortaya koymuş olduğu davranış ve sözler ismen kendisini hatırlama noktasında çok da bir anlam katmıyor. Vatandaşlarımız neyin ne olduğunu çok iyi görüyorlar. Aslında bir taraftan da olumlu yönünü görmek gerekiyor. Demek ki içinde neler biriktirmiş ki onları açığa vurdu. Biliyorsunuz Sporda Şiddeti Önleme Yasası var. Hakaretin, küfrün olmamasıyla ilgili çalışma yapıyoruz. Şu anda daha iyi bir ortamdayız. Herhalde bizim bu yasa çerçevesinde ana muhalefet partisi genel başkanının konuşmalarını da değerlendirmemiz gerekecek. Bizim burada tekrarlamayacağımız kelimeler kullanıyor. Sizin yayında tekrarlamaktan imtina ettiğiniz, benim sadece bakan olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tekrarlamaktan imtina edeceğim, tekrarlayamayacağım kelimelerden bahsediyoruz. Bunu bu anlamda kullanıyorsanız, oturup düşüneceksiniz, bir aynaya bakacaksınız. Ben CHP'ye oy vermiş olan vatandaşlarımızın da bu durumdan rahatsız olduğunu biliyorum' ifadelerini kullandı.
'İSTERİM Kİ ÜLKEMİN ANA MUHALEFET PARTİSİNİN GENEL BAŞKANI KONUŞTUĞU ZAMAN DİNLENSİN, BİR AĞIRLIĞI OLSUN'
Olayın iki tarafının olduğunu söyleyen Kılıç, 'Bir siyasi açıdan düşünüyoruz bazı konuları, bir de vatandaş olarak düşündüğümüz yanı var. Siyasi olarak düşünecek olursak şunu dememiz lazım; sayın ana muhalefet partisinin lideri. Genel başkan demek lazım. Lider demek yanlış olur. Düzeltiyorum. Genel başkandır kendisi. Göreve gelişi ile ilgili de tabi enteresan süreçler yaşanmıştı. Akşam aday değilim deyip, sabah çark edip aday olan kendisidir. Bunları da vatandaşımız çok iyi biliyor. Biz iktidar partisiyiz. Siyaset yapıyoruz. O zaman dememiz gerekir ki, 'bu genel başkan ana muhalefetin başından ayrılmasın, bizim işimiz çok rahat olur'. Ama biz ülkemizi düşünüyoruz. Ülkemizin kalkınması için 2023-2053-2071 vizyonlarımızı düşünüyoruz. Bir vatandaş olarak üzülüyoruz. İsterim ki ülkemin ana muhalefet partisinin genel başkanı konuştuğu zaman dinlensin. Bir ağırlığı olsun. Bu beyefendinin söylediğinin bu anlamda bir ağırlığı var mı? 'Bu üslubu bundan sonra böyle kullanacağım' diyor. Bunu nerede kullanacak. Bunu açıklasın. Halkımızın önünde bu üslubu nasıl kullanacak. Söylediği kendisiyle, yaptığı işle çelişiyor zaten' değerlendirmesinde bulundu.
'AVRUPA'DA HANGİ MUHALEFET GENEL BAŞKANI BU KADAR YENİLGİYE RAĞMEN KOLTUĞUNDA OTURUR?'
'Almanya'da bir komedyen benzer bir şey yaptı ama yayını kaldırıldı, soruşturma başlatıldı. Türkiye'de ana muhalefet için ne yapılır bilmiyorum ama Almanya'da duruma hemen müdahale edildi' sorusu üzerine Kılıç, şunları kaydetti:
'Vatandaşımız onunla ilgili olarak gereğini zaten yapıyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanı seçimlerden önce 'kazanamazsam, falanca oyu alamazsam bırakacağım' demedi mi, dedi. Bırakmadı. E biz daha neyi söylüyoruz. Ama bu kaçıncı. Farklı ülkelerden örnek vermek konusunda istekli değilim. Kendi ülkemizle karşılaştırma yapmak durumundayız. Onlar yurt dışından örnek verdikleri için söyleyeceklerimi dile getireceğim. Onların iddiasına göre Avrupa standartlarında bir demokrasi Türkiye'de henüz yok. Diyorlar ki onlar gibi yapalım. E başla o zaman kendinden. Avrupa'da hangi muhalefet genel başkanı bu kadar yenilgiye rağmen koltuğunda oturur? Hangi ana muhalefet partisinin sözcüleri, milletvekilleri yurt dışında kendi ülkesini karalar, şikayet eder? Cumhurbaşkanını, başbakanını, hükümetini, siyasi kurumlarını, milletini nasıl şikayet eder? Eder mi, etmez. Ülkemizde konuşuruz, her türlü tartışmayı yaparız. Yurt dışına çıkıp da ülkenizi nasıl şikayet ediyorsunuz? Buna yüreğiniz nasıl elveriyor? Milli olmak dedik ya, milli olmak olmamak budur.'