Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde beş öğretim üyesi ve sekiz asistan hekim ile hastalara hizmet verdiklerini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Turhan, yoğun travma temposundan fırsat buldukça, ameliyat ve poliklinik günlerinde ekip arkadaşlarıyla birlikte Pediatrik Ortopedi vakaları ile ilgilendiklerini dile getirdi.
Düzce Üniversitesi bünyesinde yaklaşık 3 yıldır öğretim üyesi olarak görev yapan Yrd. Doç. Dr. Yalçın Turhan, Ortopedinin bir yan kolu olan Pediatrik Ortopedinin ülkemizde resmi olarak yan dal eğitimi olmayan; ancak sadece ilgi duyan ve bu işe gönül veren Ortopedistlerin uğraş verdikleri bir alan olduğunu belirterek, 'Pediatrik Ortopedi (Çocuk Ortopedisi), doğumdan itibaren tüm çocukluk dönemini kapsayan ve bu süreçte doğumsal, travmatik, nörolojik veya diğer nedenlerle oluşan Ortopedik hastalıkların tanı ve tedavisini üstlenmektedir. Çocuklar yetişkinlerin minyatürü değildir; bundan dolayı da çocukluk çağında görülen Ortopedik rahatsızlıklar, yetişkinlerde görülenlere göre farklılıklar gösterir ve tedavileri de yetişkinlerinkinden daha farklıdır' şeklinde konuştu.

'Pediatrik ortopedi alanında bölge ihtiyacını karşılar duruma geldik'
Bölgede (Bolu, Zonguldak, Ereğli) Pediatrik Ortopedinin ciddi eksikliği görüldüğünü vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Turhan, yakın zamanda Düzce Üniversitesi Hastanesi'nde uygulanan tedavilerle bölge ihtiyacına karşılık verildiğini dile getirerek bölge insanının; uygulanmakta olan Pediatrik Ortopedi hizmetlerinden haberdar oldukça İstanbul-Ankara gibi büyük şehirlere gitmek zorunda kalmadıklarını söyledi.

'Çocukluk çağında sık karşılaşılan ortopedik hastalıklarda erken teşhis cerrahi müdahaleyi önleyebilir'
Çocukluk çağında sık karşılaşılan Ortopedik hastalıkların başında; doğuştan çarpık ayak, düztabanlık, içe-dışa basma, kalça çıkığı, bacaklarda kısalık ve serebral palsiye bağlı gelişen deformiteler geldiğini belirten Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yalçın Turhan, 'Bu hastalıkların erken dönemde teşhis edilerek tedaviye başlanması, tedavideki başarı şansını ciddi oranda artırmaktadır. Bazı rahatsızlıklarda erken teşhis ile cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi sağlanabilmektedir. Özellikle bölgemizde sık olarak karşılaştığımız ve tedavisini başarılı bir şekilde yaptığımız doğuştan çarpık ayak ve kalça çıkıklarında erken teşhis çok önemli olmakta ve erken dönemde tedavi edilen hastalarda ileride sekel kalma ihtimali %90 ortadan kalkmaktadır' diyerek erken teşhisin önemine dikkat çekti.
Bölgede sık olarak karşılaşılan bir diğer hastalık grubunun da beyin felci (Serebral Palsi) olduğunu dile getiren Turhan; beyin felci, bebeklikte ya da çocukluk çağının başlarında ortaya çıkan ve vücut hareketlerini ve kas koordinasyonunu kalıcı şekilde etkileyen bir dizi Nörolojik bozukluğu içine alan bir hastalık grubu olarak tanımlandığını ifade etti. Beyin felci hastaları için Ortopedi tarafından uygulanan tedaviler arasında; kas uzatma, gevşetme, şekil ve fonksiyon bozukluğu düzeltme, eklem cerrahileri ve diğer uzuv problemlerine yönelik uygulanan cerrahilerin bulunduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Yalçın Turhan, özellikle kas gevşetme için şu anda tüm dünyada uygulanan ve Düzce Üniversitesi Hastanesi'nde de başarılı bir şekilde uyguladıkları Botulinum Toksin (BOTOKS) ile hastalara ciddi oranda fayda sağladıklarının altını çizdi. Ayrıca Turhan, Botoks ile kaslarda yaklaşık 6 ay kadar süren bir gevşeme sağlanırken, uygulama sonrasında yapılacak iyi bir fizyoterapi ile sağlanan bu gevşemenin kalıcı hale getirilebileceğini söyledi.
Son olarak çocuk hastaların erken teşhisinin önemini yineleyen Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yalçın Turhan, 'Başta da belirttiğim üzere çocuk hastalar yetişkinlerin minyatürü değildir ve tedavileri de yetişkinlerde olduğundan farklıdır. Çoğu hastalıkta olduğu gibi Pediatrik Ortopedi vakalarında da erken dönemde doğru teşhis ve tedavi ile tama yakın düzelmeler sağlanabilmektedir. Ortopedinin yoğun temposu içerisinde vakit ayırmaya çalıştığımız Pediatrik Ortopedi vakalarındaki en büyük mutluluğumuz ise tedavi sonrası çocukların ve özellikle de ailelerin yüzlerindeki sevinç ifadeleridir' diyerek sözlerini sonlandırdı.