Başkan Gümrükçüoğlu, tarihi belediye binasında düzenlenen toplantı öncesinde basın mensuplarıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanan Meydan Parkı 2. etap kentsel yenileme alanını gezdi. Burada basın mensuplarına ayrıntılı açıklamalarda bulunan Gümrükçüoğlu, 'Burada derme çatma binalarla belediye hizmet üniteleri oluşturulmuştu. Tarihi meydan ve tarihi belediye binasını eski haline getirmek bizim için bir sevdaydı. Hepinizin bildiği gibi ilk olarak Meydan Parkı'nı düzenledik. 4 bin m2'lik alanı 15 bin m2'ye çıkardık. İkinci etabı ise bu alanın halka kazandırılmasıydı. Adeta el yordamıyla burası ihya edildi. İskenderpaşa Camisi'ne 750 kişilik, yürüyen merdivenlerle inilip çıkılan bir mescit kazandırıldı, İskenderpaşa'nın kabri ihya edildi. Tarihi binalar restore edildi. Şimdi sıra üçüncü etaba geldi. İskenderpaşa Camisi'nden Trabzon limanına bakan bölgenin de üçüncü etap olarak projelendirilmesi tamamlanmıştır. Orayı da yapacağız' diye konuştu.
'Büyükşehir demek imar demektir' diyen Başkan Gümrükçüoğlu, 'Bizimle birlikte büyükşehir olan 14 ilden, imar yönünden bizim kadar çalışma yapmış olan başka bir şehir yok. Biz şuanda 1/5.000'likleri de tamamlanmak üzereyiz. İlçelerimizden son talepleri alıyoruz ve muhtemelen bu yılın sonunda bu işi tamamlayacağız. Trabzon'u yeni nesillere daha iyi bırakabilmek için, imar yönünden katledilmiş olmaktan kurtarabilmek için bunu gerçekleştirmeyi çok büyük bir hedef olarak önümüze korduk' şeklinde konuştu.

'Trabzon'un tarihinde görülmemiş yatırım'
Mart 2014 tarihinden itibaren 18 ilçede tamamlanan, sürdürülen ve planlanan projelerin toplam bedelinin 1 katrilyon 560 milyon 778 bin 883 lira olduğunu kaydeden Gümrükçüoğlu, 'Büyükşehir demek aynı zamanda su-kanalizasyon hizmetlerinin tek elden yürütülmesi demektir. Bu görev Mart 2014'ten beri Büyükşehir Belediyesine verildikten beri, 18 ilçede tamamlanan sürdürülen ve planlanan projelerin toplam bedeli, 1 katrilyon 560 milyon 778 bin 883 liradır. Bu Trabzon için önceki yıllarda görülmemiş, devasa bir yatırım tutarıdır' ifadelerini kullandı.

'Maraş Caddesi'nin trafiğe kapatılması mümkün değil'
Gümrükçüoğlu, basın mensuplarıyla düzenlediği sohbet toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kahramanmaraş Caddesi'nin trafiğe kapatılmasının mümkün olmadığını ifade eden Gümrükçüoğlu, '2009'dan beri Emniyet'ten istediğim bir tek şey var. '400 metrelik Maraş Caddesi'ndeki trafik kontrolünü yapın' diyorum. Ben Belediye olarak yoldaki araca ceza yazarsam bu mahkemeden geri dönüyor. Maraş Caddesi'nin trafiğe kapatılma lüksü yok. Maraş Caddesi'ni trafiğe kapatır ve bu araçları sahile ve Tanjant Yolu'na yönlendirecek olursak birkaç saat sonra Trabzon'da şehir tıkanır. Böyle bir lüksümüz yok. Peki, aksamanın sebebi nedir? Benim trafikten istediğim Maraş Caddesi'nde ve Meydan Parkı çevresinde araç park etmesinin engellenmesidir. Maraş Caddesi'nde tıkanıklığa sebep olan ne? Dolmuş durağı var orada değil mi? Bir durakta iki dolmuş durabiliyor yasal olarak, üçüncü dolmuş gelince birinci dolmuş kalkacak. Kalkmıyorsa trafik cezayı yazacak, araç çekilecek. Yine aynı şekilde özel araçların Maraş Caddesi'nin iki tarafı boyunca park etme hakları var mı? Yok. Park eden çekilecek, ceza yazılacak. Yasa bunu emrediyor. Yani herkes işini yapacak. Bu yapılmış olsa orada araç akışında bir problem olmayacağını herkes en güzel şekilde görür. Buradan ilan ediyorum: Trafik vazifesini yapacak. Dolmuşa da özel araca da cezasını yazacak, gerekirse çekecek. Kurala uymayan bedelini ödeyecek' diye konuştu.

'Kanuni bulvarı ile çok büyük rahatlama olacak'
Sorular üzerine Trabzon'daki kavşaklarda yapılan çalışmalar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Gümrükçüoğlu, 'Atapark Kavşağı, Mumhaneönü (Pazarkapı) Kavşağı, Söğütlü Kavşağı ve Haçkalı Baba Kavşağı ihale edilmiş durumda ve buralar yapılacak. Bunlar hep trafik tıkanıklığının olduğu yerler. Kaşüstü Kavşağı malumunuz yapılıyor. Kanuni Bulvarı yapılıyor değil mi? İkinci kısmı ihale edildi. Kanuni Bulvarı'nı 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş yaptık diye insanlar 'benim evim yıkılıyor' diye Belediyeye gelip beni protesto ettiğinde, 'sizin torunlarınız size de bize de dua edecek' dedim. İstimlaklar sonunda aldıkları paralarla da hepsi memnun oldu. Kanuni Bulvarı kuzeyle güney arasında 22 tane kavşak işlemektedir. Yani biz Kanuni Bulvarı ile bu şehri dantel gibi işliyoruz. Bu yol devreye girdiğinde çok büyük rahatlama olacak' ifadelerini kullandı.

'Kaşüstü kavşağı için vazifemizi fazlasıyla yaptık'
Başkan Gümrükçüoğlu, basın mensuplarının soruları üzerine dal-çık olarak inşasına devam edilen Kaşüstü Kavşağı hakkında da açıklamalarda bulundu. Söz konusu kavşakların Karayollarının uhdesinde olduğunu hatırlatan Gümrükçüoğlu, şunları kaydetti:
'Kavşakların tümünün bütçesini koyduran ve uygulamasını yaptıran karayolları Genel Müdürlüğüdür. Kaşüstü Kavşağı'nı takip eden de Karayollarıdır. Biz burada Trabzon'u konuşuyoruz. Bir şehrin belediyesi düşünülebilir mi ki, o şehrin başkanı o şehrin iyiliğine olan bir işe engel koysun? Bu akla ziyan bir iştir. Böyle bir şey mümkün mü? Bakın Kaşüstü Kavşağı'nı sizlere izah edeyim. Yıl 2008. Karayolları Bölge Müdürlüğü Kaşüstü Kavşağı'nın projesini yapıyor. Neden? Samsun'dan Hopa'ya kadar yol onun sorumluğunda da onun için? Ben o zaman belediye başkanı da değilim, Sağlık Bakanlığı Müsteşarıyım. Yolluyor o projeyi o zamanın Kaşüstü Belediyesi'ne. Diyor ki, 'imarını buna göre düzenle.' Peki, o projeye göre imar düzenleniyor mu? Hayır. O kavşak projesindeki parsellere imar verilmiş, ruhsat verilmiş. 2014'e gelirken Karayolları Bölge Müdürlüğü bakıyor ki buraya binalar çıkmaya başladı. O zaman ben il belediye başkanıyım. Orası bizim sorumluluğumuzda mı? Hayır. Kaşüstü Belde Belediyesinin sorumluluğunda, yani Trabzon daha büyükşehir olmamış o dönemde. O zaman projeyi az ufaltıyor. Geliyoruz 2014 yılına. O zaman Büyükşehir olmuşuz, o bölge ilk kez uhdemize giriyor. Bu yeni proje nereden geçecek? Büyükşehir Belediyesinden, imardan geçecek. Biz Karayolları gibi, DSİ gibi dev kuruluşların bize gönderdiği projelerde çok büyük teknik arızalar yoksa ki, kolay kolay olmaz, görüşürüz, onaylarız. Bu proje Karayollarından bize geldi. O sıra da o kavşağın etrafındakiler de bana geldi. Bu kavşak olmaz diye. 'Anladım arkadaşlar sizin burada binanız var, yani köprülü kavşak olunca binaları çok iyi görünmeyecek. Japonya'ya götüreyim sizi, 20.'ci katlardan, binaların içinden köprülü kavşaklar geçiyor. ABD'de 30.'cu katta köprülü yol geçtiğini gördüm. Peki dedim ben yine de size saygı duyuyorum, taleplerinizi ileteceğim. O sırada iki tane oda mensubu geldi. 'biz proje yaptık' dediler. Bir eskiz çizmiş gelmişler. Karayolları Bölge Müdürüne dedim 'teknik heyetini gönder', bizim arkadaşlara da dedim 'teknik heyetinizi alın gelin.' Kim şehrin karşısında, bunu anlayalım bir kere. Kim neden bahsediyor? 'Gelin Karayollarının teknik elemanları, gelin Büyükşehir Belediyesinin teknik elemanları, gelin bakalım mesleki sorumluklarını hatırlayanlar odalar, gelin oturun bu masanın etrafında teknik olarak konuşun' dedim. Hangisi iyi ise, hangi sağlamsa, hangisi güzelse o yapılsın dedim. Sonra teknik olarak köprülü kavşağın öne çıkmasıyla Belediye Meclisinde bu onaylandı. O karar alınırken de ben bir şey daha dedim. Gidin Meclis tutanaklarına bakın. 'Bu karar burada onaylanmakla birlikte, bundan sonraki süreç içinde kim hangi farklı bir çözümü ortaya koyarsa, biz onu uygulayıcı Karayollarına yollarız, oradan getirirse biz bunu Meclisimizde görüşürüz' dedim. Sonuç; o iki arkadaş yine geldiler bana, 'yapalım edelim' dediler. Dedim ki, Türkiye'de bu tarzdaki projeleri, sizin öngördüklerinizi yapan uluslararası projeciler var, sizi kim buraya gönderiyorsa onlarla konuşun, ben de elimi taşın altına koyayım, gidin yaptırın bir proje de onla gelin müracaat edin kime edeceksiniz. Ve aynen de tarif ettik. Ekibime de dedim ki, 'bu şekilde bir proje imal edecek birisi gelirse bütün doneleri, kotları hepsini verin.' Hepsi de isteyen verildi. Sonunda bir proje ortaya konuldu, Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderildi. Onlar bize biz onlara defalarca gönderdik. O oldu, bu oldu, olmaz dendi, DSİ bir yazı verdi ki, 'şunlara-bunlara riayet edilmelidir ve bütün bunlara riayet edilmesine rağmen ileri de olabilecek ölümlü durumlardan biz sorumlu değiliz.' Devletin kurumu yazıyor bunu. Sonra yine Karayollarına gönderdik ve nihayeten Karayolları bize dedi ki, 'tamam ben bunu (dal-çık kavşak) yapacağım.' Şimdi biz neyi tıkadık? Adamları çağıran, görüştüren, karara rağmen 'yeni önerilere her zaman açığız, onları da yatırımcı kuruluşa göndeririz' diyen biz değil miyiz?'

Gümrükçüoğlu, basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi