Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 37'nci yılı dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Milli iradeye namlunun doğrultulduğu, demokrasi hayatının derin bir yara aldığı, tam anlamıyla insaf ve vicdanın rafa kaldırıldığı, millet ve devlet geleceğinin adeta karartıldığı talihsiz dönemler olan askeri darbeler döneminin bugün haksızlıkları ve zulümleriyle anılmakta olduğunu anlatan Topçu, '27 Mayıs müdahalesinin etkisi sonraki yıllarda da sürmüş ve ülkemiz 1971 muhtırasını, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı, 15 Temmuz'u yaşama talihsizliğiyle yüz yüze kalmıştır. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat ve en son 15 Temmuz iyice irdelendiği zaman benim 'derebeyi medeniyeti' diye nitelendirdiğim küresel batı çetesinin işbirlikçileri eliyle yürüttükleri operasyonlardır. Yine benim 'merhamet medeniyeti' diye nitelendirdiğim milli ve yerli güçler, en son 15 Temmuz'da verdikleri top yekun mücadeleyle haçlıların hayallerini suya düşürmüşlerdir' şeklinde konuştu.

'Milletimiz tüm darbelerin önünü tıkadı'
12 Eylül'ü 'Gençliğimize, geleceğimize, umutlarımıza, hayallerimize, değerlerimize, insanlık onurumuza, kısaca hayatımıza kastedilen, ülkemizin ve milletimizin derebeyi medeniyeti vesayetine alınmaya çalışıldığı kara bir dönemdir' şeklinde niteleyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, sözlerine şöyle devam etti:
'Vatan sevdasının ibretlik diyetidir 12 Eylül'de yaşanan acılar Çok acılar çekildi Pek çok masum hayatlar yok edildi Yaşanan acı tecrübeler sonrası çok şükür ki aziz milletimiz 15 Temmuz'da gösterdiği şanlı direnişle bu ülkede bir daha 12 Eylül acılarının yaşanmasını engellemiştir. Tankların paletleri milletin inancı ve cesaretine takılarak işlemez hale gelmiştir. Derebeyi medeniyeti, merhamet medeniyeti karşısında bu kez mağlup olmuştur. Millet demokrasi destanı yazmıştır. Bir yönüyle 12 Eylül'ün hesabı 15 Temmuz'da sorulmuş oldu.'

Topçu: “Millet 12 Eylül’ün hesabını 15 Temmuz’da sordu”