Kocaeli'de Gölcük Donanma Komutanlığı'nda görevli 92 kişinin yargılandığı, FETÖ/PDY davasının üçüncü günü devam ediyor. Kandıra Cezaevi yerleşkesi içerisinde kurulan, 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava yoklamanın yapılmasıyla başlandı. Yoklamaların ardından sanıkların savunmalarına geçildi.

'Darbeden haberim olsaydı bu kadar rahat davranır mıydım?'
Savunma yapan Güney Görev Grup Eski Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, 'Ben bir sürü terfi aldım. Bana bu terfileri verenler şimdi bu davalarda yok. 11 Temmuz günü Ömer Faruk Harmancık beni aradı. Kendisi ile 13 Temmuz günü buluşmak üzere randevulaştık. Ben iznimle ilgili bütün evrakları bildirmiştim. Sıralı amirlerim ve meslektaşlarım benim Gölcük'e ve İstanbul'a gideceğimi biliyorlardı. Donanma Komutanının oğlunun 16 Temmuz'daki düğünü için Fenerbahçe Orduevi'ne gidecektim. Düğünün darbeyle falan alakası yok. 12 Temmuz sabahı kendi aracımla Gölcük'e geldim. Hiçbir eşyamı, beylik tabancamı, pasaportlarımı bile yanıma almadım. Gölcük'te yaşarken çocuklarımızın bakıcılığını yapan bir kadın vardı. İkizlerimizi o kadına bıraktık ve ben de Ankara'ya yola çıktım. Önceden ayarladığımız buluşma için Ömer Faruk Harmancık belirlediğimiz yere gelmedi. Kendisini aradım fakat ulaşamadım. Sabah İstanbul'a döndüm. O gece İstanbul'da kaldım. Sabah karım ve büyük oğlumla alışverişe gittik. Benim darbe faaliyetlerinden haberim olsaydı, bu kadar rahat davranır mıydım? Sonra Gölcük'e çocuklarımızın yanına gittik. Yolda beni Ömer Faruk Harmancık aradı. 'TSK yönetime el koydu' dedi. Ne olduğunu anlayamadım. Cemal yüzbaşıya 'bir şey öğrenirsen bana haber ver' dedim. Aksaz'dan beni aradılar. 'gemileri kaldırıyoruz' dediler. Ben de 'kaldırın' dedim' diye konuştu.

'Ben darbe maksatlı hiçbir talimat almadım, vermedim'
'Gölcük'e geldiğimde ortalık karışıktı' diyen Ekici, 'Donanma üssünde bütün emniyet tedbirleri alınmıştı. Bu arada daha önceden aramızda husumet olan Hayrettin İmren ile ayaküstü karşılaştım. Daha sonra onla hiç konuşmadım. Askeri lojmanlarda Ayhan Bay'ın evine gittim. Televizyondan gelişmeleri takip ediyordum. Ben darbe maksatlı hiçbir talimat almadım, vermedim. O gece bir daha Hayrettin İmren'i hiç görmedim. Ayhan Bay sıkıyönetim direktiflerinin yazılı olduğu kağıdı getirdi. Ben bunun geçici bir kaos olduğunu düşündüm. Ben hiçbir zaman harp filosu komutanı olarak emir vermedim. Ankara ile telefondan görüştük. Köprüdeki olayları izledim ve 'gemilerin kalkması doğru' dedim güvenlik için. İlerleyen saatlerde ise, 'bu gemiler niye dönmedi' diye düşündüm. Ömer Faruk Harmancık'ı aradım ama ulaşamadım. Üsten çıkmak için üs komutanını aradım. Fakat bütün kapılar iş makineleri ile kapalı olduğundan botla çıktık. Ayhan Bay ve Hayrettin İmren de benle geldi. Başiskele'ye geçtik. Daha sonra Ayhan Bay bana 'boş bir ev biliyorum oraya gel' dedi. Ayhan Bay ve Hayrettin İmren otostopla oradan ayrıldı. Ben de daha sonra taksi ile Ayhan Bay'ın verdiği adresteki eve gittim. Burada hep tek başıma ayrı odada kaldım. Bekir diye biri bize telefon verdi ve bu telefonlardan internete bağlandık' dedi.

'Eğer illegal bir yapının içinde olsaydım Rusya ile savaş çıkarabilirdim'
Kaçmak için Hayrettin İmren ve Ayhan Bay konuşuyorlardı diyen Ekici, sözlerine şöyle devam etti:
'Ben Ege'yi avucumun içi gibi bilirim. Eğer kaçmak istesem Tuzla'ya mı gelirdim? Kaçmak akıl karı değildi. Darbeden suçlanıyorduk. Eğer kaçarsak casus olacaktık. Benim tanıdığım hiç FETÖ'cü yok. Ben teslim olmak istiyorum dedim. Ortalık biraz yatışsın diye beni beklettiler. Hayrettin İmren bana 'eğer yakalanırsak her şeyi senin üzerine atacağım' dedi. Ki öyle de yaptı. Ben sadece kod adını basına yakalanmamak için olaylardan sonra kullandım. Ondan önce kod adı falan kullanmadım. Ergenekon ve Balyoz sürecinde zaten herkese vatan haini deniyordu. Ben suçlu olmadığım için teslim olmadım. Ben eğer FETÖ'cü biri olsaydım, FETÖ elbet beni bir göreve gönderirdi. Ben hiç yurt dışında görev yapmadım. Eğer illegal bir yapıda olsaydım Rusya ile olan uçak düşürme krizinde savaş çıkarırdım. Çünkü angajman kuralları yetkisi bendeydi. Benim darbeyle ilgili hiçbir suçum yok. Benim tek suçum Gölcük'ten ayrılmam oldu. O yüzden çok pişmanım.'