10 yıl önce hayatını kaybeden, kadın hakları savunucusu, aktivist, gazeteci-yazar Duygu Asena'nın doğum günü bugün Kadir Has Üniversitesi'nde düzenlenen 'Duygu Asena ile Düşünmek' adlı etkinlikle kutlandı.

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi ve İletişim Fakültesi işbirliği ve Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği ve Bianet'in destekleriyle gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda davetli, Duygu Asena'nın dostları, yakınları, meslektaşları ve okurları katıldı.

'KADININ ADI: DUYGU' KISA FİLMİ GÖSTERİLDİ

Program, yönetmenliğini Nebil Özgentürk'ün yaptığı 'Bir Yudum İnsan' belgeselinin Duygu Asena'nın konuk edildiği bölümünden parçalarla oluşturulan 'Kadının Adı: Duygu' adlı bir kısa filmle başladı.

Asena'nın yaşamının, yazarlığının, aktivistliğinin ve mücadelesinin konu edildiği filmin ardından etkinlik, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş'un açılış konuşmasıyla devam etti. Etkinliğin ana konuşmacısı olan Prof. Dr. Fatmagül Berktay ise Osmanlı'nın son dönemlerinde dönem şartlarının elverdiği ölçüde başlayan kadın hareketinin bugüne kadar gösterdiği tarihsel gelişimi özetledi.

''DUYGU OLAYLARA BÜYÜTEÇLE BAKARDI''

Duygu Asena'nın aynı dergilerde beraber çalıştığı meslektaşı yazar İpek Çalışlar, ''Duygu çok iyi bir gazeteciydi. O, hiçbirimizin görmediği, fark etmediği şeyleri çok daha net bir şekilde görürdü. Ben ona hep 'Sen olaylara büyüteçle bakıyorsun Duygu' diyordum. Kadınların sorunlarını hem güzel ve berrak bir şekilde fark ediyor hem de bunları aynı biçimde yazdıklarına aktarıyordu. Duygu, elinde sihirli bir değnekle dolaşan bir peri kızı gibiydi. Dokunduğu kadın uykudan uyanıyordu, gördüğü şiddeti, eşitsizliğini, yaşadığı hayatı çok daha iyi fark ediyordu'' dedi. Duygu Asena'yı tanımayan gençlere tavsiyelerde de bulunan Çalışlar, ''Onun kitaplarını, makalelerini okusunlar. Okusunlar ki Duygu'nun büyütecini onlar da ellerine alabilsinler'' şeklinde konuştu.

Duygu Asena'yı yakından tanıyan isimlerden yazar ve program yapımcısı Nebil Özgentürk ise duygularını şu şekilde ifade etti: ''Duygu Asena'yı en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda kaybettik. Son 10 yılda Duygu'nun söz edeceği, haykıracağı kadına şiddet, taciz ve daha pek çok üzücü olay gelip geçti. Duygu, yaşadığı dönemde 70'lerde, 80'lerde bile tabuları yıkan, cesurca haykıran bir gazeteciydi. Kadınca Dergisi'nde attığı manşetler ortalığı sarsıyordu. Erkek düşmanlığı yapmadan, erkekleri de severek onları insanlığa, duyguya, romantizme çağırırdı.'' Duygu Asena'nın her zaman kadınların ve mağdurların yanında olduğunu belirten Özgentürk, ''Duygu'nun sadece kadın meselelerinde değil vicdan, töre ve ülkenin toplumsal konularında attığı manşetler, yazdığı kitaplar da ders olarak okutulmalı'' diye konuştu.

Duygu Asena'nın kadınlara dair ele almış olduğu tüm sorunların günümüzde de fazlasıyla konuşulduğunun altını çizen Prof. Dr. Sevda Alankuş, ''Bu konuları konuşmaya devam ederken de hala Duygu Asena'yı referans alıyoruz. Bu buluşmaya 'Duygu Asena ile Düşünmek' adını koymamızın nedeni ise onunla ve onun yazdıkları ile birlikte 10 yıl sonra yeniden düşünmek'' dedi. Sorunların katlanarak devam etmesinin umutsuzluğa neden olmaması gerektiğini vurgulayan Alankuş, "Duygu Asena'yı hiç bilmeyenler, adını duymamış olanlar bu etkinlikle onun adını duyacaklar. Bu vesile ile kadın ve erkek halleri üzerine düşünecekler. Belki buradan yola çıkarak geleceğe dair daha umutlu olabiliriz" şeklinde konuştu.