Yapılan araştırmara göre, tüm dünyada çocukların açık havada oyun oynama süreleri giderek azalıyor.

Amerika, Brezilya, İngiltere, Türkiye, Portekiz, Güney Afrika, Vietnam, Çin, Endonezya ve Hindistan olmak üzere toplam 10 ülkede yürütülen araştırmaya göre, Türkiye'deki ebeveynlerin yüzde 57'si çocuklarının kendi çocukluk dönemlerine kıyasla daha az oyun oynama fırsatına sahip olduğunu düşünüyor.

Türkiye'deki her 10 ebeveynden 9'u çocuklarının gerçek hayatta spor yapmak yerine sanal ortamda spor oyunları oynamayı tercih ettiğini söylüyor. 2 ebeveynden 1'i ise çocukları ile açık havada vakit geçirmeye zamanları olmadığını anlatıyor. Türkiye'de ebeveynlerin yarısı yaşadıkları toplulukta çocuklarının güvenli bir şekilde oynamaları için uygun alanlar olmadığını söylüyor.

Uzmanlar, çocukların teknolojiyi kullanmalarının kendilerine sağladığı yararlar olduğunu belirtmekle birlikte, teknolojiyle geçirilen zamanı çocukları açık havaya çıkarmada bir engel olarak görüyor. Türkiye'de yaklaşık her 10 ebeveynden 9'u çocuklarının herhangi bir teknolojinin yer almadığı durumlarda oyun oynamaya itiraz ettiklerini belirtiyor.

Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson konuyla ilgili konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Akademik araştırmalar aktif bir şekilde oyun oynamanın çocuklar için doğal ve öncelikli bir öğrenme yolu olduğunu gösteriyor. Bu oyun türü, özellikle hızlı beyin gelişiminin yaşandığı dönemdeki çocukların sağlıklı büyümeleri ve ilerleme kaydetmeleri için büyük önem taşıyor. Ancak oyun önemsiz olduğu gerekçesiyle çoğunlukla göz ardı ediliyor. Bunun sonucu olarak çocukların hayatlarındaki aktif oyun süresinin azalmasıyla ilgili artan ve alarm verici bir eğilim söz konusu. Endişe verici bir oyun dengesizliğiyle karşı karşıyayız. Ekranlar eğitim ve eğlence için harika kaynaklar olabilir ancak çocuklar, zihinlerini ve vücutlarını tam anlamıyla kullanabilmeleri ve etraflarındaki dünyayı daha fazla öğrenmeleri için farklı türdeki oyunları dengeli biçimde oynamalılar.

Oynamak, çocukların öğrenmelerine, tecrübe etmelerine, odaklanmalarına, konsantrasyonlarına, kendilerine daha dönük olmalarına ve sosyal güvenlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Oyun aynı zamanda çocukların paylaşım, kurallara uyma, sıra bekleme, diğerlerinin seçimlerine saygı duyma, kaybetmeyi kabullenme, sabretme, hoşgörülü olma, açık fikirli olma ve empati kurma gibi önemli sosyal değerleri kazanmalarına yardım eder. Çocukların serbest türde, daha az kurgulanmış oyunları dışarıda güvenle ve özgürce oynamalarına izin verilmesi gerekiyor. Çocukların girişken tavırları, hayal kurma ve yaratım becerileri anne babalarını şaşırtacaktır. Onları şimdiden geliştirmek ve gelecekte başarılı, çok yönlü ve mutlu birer erişkin olmalarına yardımcı olmak için çocuklarımızın hayatında aktif oyuna yer vermeliyiz."