Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba,
"Nevi şahsına münhasır"
bir siyasetçidir...
Yani, kendine özgü tutum ve davranışı
olan özel biridir...
Bakanlığa getirilmesinin
hemen ardından
ilginç bir açıklama
yapan Fakıbaba,
kendi döneminden önce
yolsuzluk olduğunu
açıkça belirterek,
bir anlamda
itirafta bulunmuştu:
"Benden önce yolsuzluklar varmış ve usulsüz faturalar ile destekleme alanlar olmuş. Bu geride kaldı, ben bunun takipçisiyim. Erkek olan şimdi yolsuzluk yapsın, göreyim bakayım."
Cumhuriyet savcıları,
resen bir soruşturma
başlattılar mı bilmiyorum...
Ama,
bu bir suç duyurusudur aslında...
Fakıbaba'yı şahsen tanımam ama
onu yeniden aday göstermeyen
AK Parti'den ayrılıp,
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı
bağımsız olarak kazanmış
biri olarak,
Türk siyaset tarihine adını yazdırmıştır...
Dedik ya "Nevi şahsına münhasır"
bir siyasetçidir Ahmet Eşref Fakıbaba...
Bunları yazmamın
nedeni,
Fakıbaba'nın fındık fiyatlarıyla
ilgili olarak yaptığı ilginç açıklamadır...
Kim onu böyle yönlendiriyor
anlamış değilim...
Fakıbaba'nın,
TMO hamlesini
doğru bulurken;
fiyattaki düşüşü rekoltenin yüksekliğine
bağlamasını da
yanlış olarak
değerlendiriyorum...
Çünkü, 2008 yılında
rekolte 800 bin tondu ve
TMO, eylül ayında Giresun fındığı için
4 lira, levanten
fındık için 3 lira 75 kuruş
alım fiyatı belirlemiş,
aralık ayında ise
fiyatın 5 lira olacağını ilan etmişti...
Serbest piyasanın aktörleri
o yıl, 2 lira 40 kuruşa kadar
fiyatı düşürse de
üretici mağdur edilmemişti...
Devlet, bu cesaretli
davranışıyla
zarar değil, kar bile etti...
Mesele, rekolte değil,
"arz-talep" meselesidir...
"Fındık Profesörü" lakaplı
hemşehrimiz Lokman Kondakçı'nın
deyimiyle, Avrupalının
"mübaya memurları" gibi davranan
alivreciler,
"Emanet fındık" ile
ihtiyacı karşılayınca;
yüklü miktarda
talep gelmiyor ve haliyle de piyasada fındık fiyatı olduğu yerde
çakılıp kalıyor...
Dün bölgede fındık fiyatları,
7 lira ile 7 lira 50 kuruş arasında
işlem gördü...
9 yıl önce rekolte 800 bin iken
fiyat 5 lira, bu yıl rekolte 675 bin ton
fiyat 10 lira...
Tabii ki TMO alım fiyatından
söz ediyorum...
9 yıllık süre içinde enflasyon ve maliyet
hesapları yapıldığında,
fındık üreticisinin
kazanması mümkün mü?..
Elbette kazananlar,
"yazı da tura da bizim"
mantığıyla
durumdan vazife çıkaranlardır!..
Tıpkı, 2008 yılında olduğu gibi...
2 lira 40 kuruştan üreticinin elinden fındık alan uyanıklar,
aynı ürünü TMO'ya satarak
yüzde 100 kazanç sağladı...
Şeytan, fındıktaki oyunu kurgulayanların
yanında "çırak" kalır...
Ne var ki, devlet
geçmiş yıllarda olduğu gibi
bu işi çözer!..
Sakat çocuğuna ve yaşlı ana babasına
bakana, torununu büyüten nineye,
işsiz güçsüze ve
mültecilere,
milyonlar dağıtan
devlet;
Karadeniz'de 8 milyon insanın
yaşamını direkt ilgilendiren, Türkiye'nin
tarımsal ürün ihracında
2.5 milyar dolar
döviz girdisi sağlayan
fındığa da çare
bulacaktır...
Bu arada, üreticilere de
bir çift sözüm var...
Fındıktaki
randıman
düşüklüğünün
nedeni;
bakımsız bahçeler ve kurutma sırasında
yapılan yanlışlardır...
Çuvaldızı fındıktaki
tezgahı kuranlara,
iğneyi de lütfen kendimize batıralım...
Üretici, bu aymazlığı
sürdürüp;
11 ay yatıp bir ay
çalışırsa,
önümüzdeki sezon
ot biçtirmeye
para bulamayacaktır...