Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Diş Hekimliği Fakültesi'nde dişini çektirdikten sonra gittiği evinde fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede, geçtiğimiz Pazartesi günü hayatını kaybeden 23 yıllık polis memuru 44 yaşındaki Yalçın Ağca ile ilgili OMÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hikmet Aydemir bir açıklama yaptı.

SAYISAL SINIR YOK

Evli ve 2 çocuk babası polis memuru Ağca'nın medyada yer aldığı şekliyle 5 değil 4 dişinin çekildiğini söyleyen Prof. Dr. Aydemir, "Atılan manşetler henüz nedeni bilinmeyen olay için sansasyon içerikli olup, etkin ağız diş sağlığı hizmeti yapan, konunun eğitimini gerçekleştiren, akademik düzeyde hizmet yürüten bir kurumu küçük düşürücü, tarafların üzüntülerini daha da arttıran söylemden başka bir şey değildir. Lokal olarak ağız diş sağlığı durumu ve kişinin genel sağlık durumu iyi olduğu, endikasyonu bulunan vakalarda operasyon esnasında ve sonrasında gerekli tedbirler alındığı takdirde rahatlıkla çok sayıda diş çekimi yapılabilir. Diş çekiminde sayısal bir sınırlamanın bilimsel olarak hiçbir açıklaması da yoktur" dedi.

ZAMANINDA MÜDAHALE YAPILDI

Merhum polis memuru Yalçın Ağca'dan işlem öncesi anamnez alınarak sistemik rahatsızlıkları, alerji hikayesi ve kullandığı ilaçların sorgulandığını dile getiren Prof. Dr. Aydemir, genel sağlık durumu ve lokal olarak müdahale alanının sağlıklı olduğu belirlenen hastadan lokal anestezi altında üst ön bölgeden yan yana 5 değil 4 diş çekimi yapıldığını ifade etti. Prof. Dr. Aydemir, "Sabit protez isteyen hastaya implant yapılabilmesi için kemik genişletme amacıyla, kemik grefti, greftin dağılmasını engellemek için kollagen membran ve membranı desteklemek amacıyla 1 adet vida yerleştirilmiştir. Çekim boşlukları da ileride yapılacak implanta destek olması amacıyla greftlenip, yara dudakları kapatılarak işlem sonlandırılmıştır. Operasyondan sonra saat 15.55'te ödemi azaltmak, ağrıyı kesmek ve enfeksiyon oluşumunu engellemek amacıyla rutin olarak yapılan order verilmiştir. İlaç uygulamasından sonra hastada mide bulantısı, şuur kaybı gelişmesi üzerine gerekli tıbbi müdahale diş hekimi ve anestezist tarafından süratle yapılmıştır. Şuuru açık, koopere hale gelen hastamız sedye ile lokal ameliyathaneden servis yatağına alınmıştır. Ancak, yatağa aldıktan sonra aç olmasına rağmen bolca kusması, vital bulgularının normal değerlere ulaşmaması ve yeniden şuur bulanıklığı başlaması nedeniyle yeniden tedavi protokolüne dahil gerekli ilaçlar verilerek saat 17.00 civarında vital bulguların stabilizasyonu sağlanmıştır. Yapılan işlemlerin ayrıntılı olarak yazıldığı epikriz ile order başlangıcından itibaren hiçbir alerjik bulgu vermeyen, sadece hiçbir sınıfta tanımlayamadığımız anaflaktik şok tablosu ile karşılaştığımız bu vakada hastanemizce tüm tıbbi müdahaleler zamanında yapılarak anafilaksiden çıkarılan hastamız müşahede altında kalması düşüncesiyle OMÜ Tıp Fakültesi nakil ambulansı aracılığı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi'ne nakledilmiştir" dedi.

ATİPİK ALERJİK REAKSİYON

Prof. Dr. Aydemir'in açıklaması şöyle devam etti: "Üç dört saatlik müşahede sonrası stabil hale gelen hastamız evine gönderilmiştir. Ancak ertesi günü akşam tekrar rahatsızlanınca Samsun Eğitim Araştırma Hastanesine yatırılmıştır. Tedavi esnasında otopsi sonucuyla ortaya çıkacak olan henüz belli olmayan, kullanılan herhangi bir ilaca karşı gelişen erken ve geç tip duyarlılıkla yaşadığımız bu üzücü atipik alerjik reaksiyon sonrası maalesef 20 gün kadar yoğun bakım altında kalan hastamızın hakkın rahmetine ulaşmış olduğunu üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz."